Özten: Malatya'nın zemini bilinçsizce betona boğuldu
Özten: Malatya'nın zemini bilinçsizce betona boğuldu
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Malatya Temsilcisi Bedir Özten, Malatya merkezinin betona boğulduğunu belirterek "Suç zeminde bulunarak Malatya'nın zemini bilinçsizce betona boğuldu. Bundan vazgeçip yeni çözümler üretilmelidir. Ankara merkezli alınan yanlış kararlar kaynakların verimsiz kullanılmasına neden olmaktadır, bir an önce bu uygulamadan vazgeçilmelidir" dedi.
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Malatya Temsilcisi Bedir Özten, Malatya'da Rezerv alanlardaki ve diğer bireysel yapıların yıkım, enkaz nakli ve depolanmasının kurallara uygun yapılmadığını belirterek "Örzellikle rezerv alanların etrafı (içerisi görünmeyecek şekilde) kapatılarak, içerisinde yıkım ve ayrıştırma işlemi kurallara uygun yapılmamakta, canlı sağlığı hiçe sayılarak yapılmakta. Bu konuda yetki ve sorumluluğu olan kurum, kuruluş ve kişilerin görevlerini yerine getirmedikleri görülmektedir. Rezerv alanlardaki yapılaşma; şehirde ve kırsalda yaşayan Malatya halkının sosyo-ekonomik ve kültürel yapısına uygun yapılmalıdır. Yerelin görüşleri alınmadan Ankara merkezli alınan yanlış kararlar kaynakların verimsiz kullanılmasına neden olmaktadır, bir an önce bu uygulamadan vazgeçilmelidir" diye konuştu.
HAN TARZI BİNALAR KULLANILMIYOR
"Kentimizde rezerv alan olarak belirlenip yapımına başlanan Dabakhane mahallesi (bakırcılar çarşısı ) ve çevresi diğer rezerv alanlarda olduğu gibi yerelin hiçbir fikri alınmadan projelendirilip yapımına devam edilmektedir" diyen Bedir Özten "Buradaki binaların bir çoğunun amaçlanan fonksiyonu karşılayamayacağı açıktır. Şöyle ki; binaların üst katları han tarzı yapılmıştır. Malatya da han (üst katları tek koridor ve/veya galeri kenarlarında; tek odalı dükkanlar ve lavabo, wc leri umumi olan binalar) tarzı mimarisi olan binalar kullanılmamaktadır. Malatya da mevcut olan bu tür (iş hanı) binaların büyük bir çoğunluğunun üst katları atıl durumda, kullanılmamakta, özellikle boş olan (kullanılmayan) dükkan sahipleri; merkezi ısıtma, su, elektirik gibi ortak giderleri (aidat) ödemekten imtina ettikleri için binada yönetim ve güvenlik sorunları oluşturmaktadır. Üst katlar lavabo ve wc leri kendi içinde olan ofis tipi bağımsız bölümlerden oluşmalıdır. Rezerv alanlarda bildiğimiz kadarıyla (projeler yerel ile paylaşılmadığından, tam olarak bilememekle birlikte) çağdaş altyapı sistemi olan; ‘’altyapı galeri sistemi’’ (atık su, içme suyu, yağmur suyu, elektrik ve veri hatları gibi altyapı üniteleri yer altındaki galeri içinde toplanarak, meydana gelebilecek arızalar galeri içine girilerek, asfalt kazılmadan, kaldırımlar bozulmadan tamir edilebilen sistem) uygulanmamıştır. Vaziyet planına göre, binalar ve yollardaki kot farkları; kullanım aşamasında sorunlar yaratacak gibi görünüyor, otopark ve yaya trafiğinde Zemin iyileştirmelerinin plansız yapıldığı görülmektedir; Malatya şehir merkezinin altında çok sayıda; yeraltı çay ve dereleri var bunlar planlanmadan zemin iyileştirmesi yapılırken; düzensiz olarak bunların yataklarına müdahale edildi, yönleri değiştirildi, ileriki zamanda farklı sorunlarla karşılaşacağımız kaçınılmaz. Yeraltı su haritaları çıkarılıp planlama yapıldıktan sonra temel iyileştirmeleri yapılmalıydı. Malatya merkezinin yeraltının büyük bir kısmı beton ile dolduruldu, adeta yeraltı barajları ve setleri yapıldı. Kontrolsüz, bilinçsizce yeraltı sularının yönü ve seviyesi, zeminin statik yapısı değiştirildi ve değiştirilmeye devam ediliyor." ifadelerine yer verdi.
MALATYA ZEMİNİ BETONA BOĞDULAR
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Malatya Temsilcisi Bedir Özten şunları söyledi:
"Malatya da 6 şubat depremlerinde hasar gören ve yıkılan yapıların tamamına yakını zemin kaynaklı değil kalitesiz imalat ve bakımsızlık kaynaklıdır. Suç zeminde bulunarak Malatya nın zemini bilinçsizce betona boğuldu. Bundan vazgeçip yeni çözümler üretilmelidir. Rezerv alan plan ve projeleri meslek odalarının yerel birimleri ve yerel yönetimler ile paylaşılmalı ve görüş alınmalıdır.
Rezerv alan dışındaki mahkeme süreci devam eden ve sonuçlanmamış orta hasarlı yapıların, özellikle müstakil olan binaların yıkılması (yikop tarafından) geri dönüşü olmayan zararlar verecektir. Bu yanlış uygulamadan bir an önce vazgeçilmelidir. Orta hasarlı binaların güçlendirme ruhsatı alma süreci dar bir tarih aralığında olması; talep çokluğu nedeni ile yüksek maliyetlere neden olmuştur, deprem sonrası ekonomik ve psikolojik yıkıma uğramış vatandaşı sıkıntıya sokmuştur ve bir çoğu maliyeti karşılayamadığı için bu dar zaman içinde güçlendirme ruhsatı alamamışlardır, bu tür mağduriyet yaşayanların artmaması için ivedilikle bu yıkımların durdurulup yeni çözümler üretilmesi gerekmektedir.
Kent merkezinde; inşaat sahasının imar yolu tarafında görünür bir yerde olması kanunen zorunlu olan; yapılacak yapının kimliğini oluşturan yaftanın birçok inşaatta olmadığı görülmekte, bunlardan sorumlu kurum ve, kuruluşlar denetimlerini sıkı tutmalıdır.
Merkezi yönetim Malatya çevre yolu, güney ve kuzey kuşak yollarının biran önce tamamlanıp hizmete açılması için ekonomik ve teknik katkıda bulunmalıdır. Kent merkezinde özellikle pik saatlerde trafik sinyalizasyon sistemleri yetersiz kalmaktadır, mevcut yolları daha verimli ve güvenli kullanmak amacı ile en azından bu saatlerde trafik görevlilerinin kavşakları yönetmesi gerekliliği açıktır.
Yıkım ve enkaz nakli yapılan sokak ve caddelerde yıkım firmaları kurallara uymadan yolları kapatıp yada kapatmadan yaya ve araç trafiğini tehlikeye sokmaktadır. Örneğin; sokak aralarında tek yön araç trafiğine açık olan yollar ilgili birimlere bildirilmeden kuralsız olarak kapatıldığında mecburen ters yönden gidip ana artere çıkan araçlara ihlal cezaları düzenlenmektedir. Yıkım yapılan alanlar güvenlik altına alınarak araç ve yaya trafiği kurallara uygun hale getirilmelidir (trafik uyarı, ikaz levhaları ve sinyalizasyon güvenliği arttıracak şekilde düzenlenmeli). Yıkım, enkaz kaldırma, nakli ve depolanması ilgili kurum kuruluşlarla koordineli yapılmalıdır."
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.