deneme bonusu veren siteler canlı casino akademik sofia grandpashabet güncel adres betpark süperbetin giriş betebet bets10 Matadorbet vdcasino tipobet giriş deneme bonusu siteleri deneme bonusu veren siteler

Malatya'da 25 Kuruş İçin Greve Gittiler

EKONOMİ 22.09.2024 - 19:34, Güncelleme: 22.09.2024 - 20:37
 

Malatya'da 25 Kuruş İçin Greve Gittiler

Türkiye'de 25 Kuruş için greve giden işçiler Malatya'daydı. Türkiye'nin ilk resmi grevini yaptılar.

Tarih: 21 Eylül 1965 Salı Yer: İstasyon Virajı #Malatya Belediyesi işçileri maaşlarına 25 kuruş zam taleplerini Belediye Başkanı Turgut Temelli geri çevrince 179 işçi işi bırakarak greve çıktı. Türkiye'nin ilk "resmi grevi" böyle "25 kuruş için" başladı ve tam bir ay sürdü. Greve giden kadın işçilerde eyleme çarşaflarıyla destek verdiler. Malatya'da 59 Yıl Önce Greve Çıkan Kadınlar Malatya'da 1965'te belediye işçileri maaşlarına 25 kuruş zam talepleri geri çevrilince greve çıktılar. Türkiye'de ilk "resmi" grev olan ve 20 gün süren greve kadın işçiler de kareli çarşaflarıyla katılıp haklarını aradılar. Malatya'da 59 yıl önce yapılan grevde çekilen fotoğraflarda belediyede çalışan kadınlar da yürüyorlar. Sümerbank ve Tekel işçisi erkekler çıplak ayakla yürüken kadın işçiler de kareli çarşaf giyiyorlar.1965'te grevi organize eden grubun başkanı olan Alaeddin Elek, Türkiye'nin ilk resmi grevini anlatıyor. Ramazan Gürsel Tunay'ın Elek'le yaptığı söyleşiyi kısaltarak alıntılıyoruz.  Sendikacı Alaattin Elek Malatya’da sendikalardan önce işçilerin nasıl bir çalışma sistemi vardı? O dönemde Malatya’da kimse "yasa" kelimesinin anlamını bile bilmiyordu, kaldı ki sendikayı bilecek. İş kanunu yoktu, kimsenin iş güvencesi bile yoktu. O zamanlar Malatya Belediyesi’ndeki işçiler amirlerinin özel elemanıymış gibi çalıştırılıyordu. Hiç unutmam belediye başkanları temizlik işçilerine yün yıkatırdı. Ben bu durumları gördüğümde üzülüyordum çünkü işçilerin yaptığı işler yapmaları gereken işler değildi. İtfaiye işçileri 15 günde bir eve gidiyordu. Yani işçi dediğiniz zaman o dönemde, hiçbir hakkı olmayan, hakkını savunamayan, parasını alamayan insanlardı. Sendika fikri nasıl oluştu? Adana'da Türk-İş’te görevli olan Hüseyin Kapıkıran, Malatya'ya gelmişti. Bana sendika kurabileceğimi ve bu yolla işçilerin haklarını savunabileceğimi söyledi. Sivas’ta Türk-İş kurulmuştu. İlk sendika binasını Can Sinemasının 2. katında bir odada kurdum. Genel-İş adı altında çalışmalarımıza başladık. Yaklaşık 300 kişi üye oldu. Belediye teşkilatı, bekçiler, itfaiye görevlileri ve diğer meslek kuruluşlarından üyelerimiz vardı. Genel-İş Türkiye genelinde bir genel kurul yapmamıştı. Vilayetlerden şube açılmasını istemişler. Biz de doğu illeri olarak Adana’da toplanıp Ankara’ya gittik. Ulus’ta genel kurul yaptık ve ben o genel kurulda icra ve denetim kurulu üyeliklerine seçildim. Çalışmalarımız devam etti. Tüm Türkiye’de ki sendikalarla irtibat içindeydik. Bunun yanında diğer meslek kuruluşlarının da sendikalarını kuruyor ve faal bir çalışma sistemi oluşturuyorduk. Türkiye’nin ilk resmi grevi olarak bilinen Malatya grevini anlatır mısınız? İşçiler dönemin belediye başkanı Turgut Temelli’den maaşlarına 25 kuruş zam istediler. Temelli bu kararı reddedince grev kararı aldık. Bu eylem Türkiye’de ilk resmi eylem olma özelliği taşıyor. Yani bizden önce grevler eylemler yapıldı ancak resmi anlamda ilk grev Malatya’da yapıldı. Grevin yapılacağı gün Malatya’da sanki olağanüstü hal vardı. Dediğim gibi yasayı bilmeyen, hakkını arayamayan insanlar bugün kalkmış grev yapıyorlar hem de kadınlı erkekli. İstasyon virajından Atatürk anıtına kadar yürüyüş düzenledik. Yol boyunca bir yanımızda askerler bir yanımızda polisler bizi takip ediyordu. Gözaltına alınanlar çoktu ama bizimkiler polis arabasının bir kapısından giriyor diğer kapısından geri çıkıyorlardı. Öyle ki polis arabasını havaya kaldırıyorduk. Çok büyük bir eylemdi. Neyse ki kimsenin canı yanmamıştı. Grevimize İsmet İnönü, Bülent Ecevit, dönemin bakanları bürokratları da gelmişti. Grevimiz 20 gün sürmüştü. Grev boyunca sendika olarak tek kuruş para harcamadık. Bütün işçi temsilcileri bizlere destek vermişlerdi. Yani düşünün ki bir paket sigara bile almıyorduk. Hükümet bizimle baş edememişti, asker ve polis azmimizi kıramamıştı. Sonunda belediye talebimize karşılık verdi ve işçiler zammı aldılar grevi sona erdirdik. Grev Türkiye’de ve yurt dışında büyük yankı uyandırmıştı. Hatta Almanya’da işçi temsilcisi olarak katıldığım bir toplantıda duvarlarda Malatya grevinin bulunduğu fotoğraflar vardı. Grevde özellikle çarşaflı kadınların da oluşu bir başka anlam ifade ediyordu. Çünkü kadınlar o dönemde hep ikinci plandaydı ama bizim grevimizde erkeklerle yan yana haklarını aradılar. Grev süresince tek bir işçinin canı yanmadı, yani işçiler o bugünkü gibi şiddete maruz kalmıyorlardı.(RGT/EZÖ) Haber: Bianet  
Türkiye'de 25 Kuruş için greve giden işçiler Malatya'daydı. Türkiye'nin ilk resmi grevini yaptılar.

Tarih: 21 Eylül 1965 Salı

Yer: İstasyon Virajı

#Malatya Belediyesi işçileri maaşlarına 25 kuruş zam taleplerini Belediye Başkanı Turgut Temelli geri çevrince 179 işçi işi bırakarak greve çıktı. Türkiye'nin ilk "resmi grevi" böyle "25 kuruş için" başladı ve tam bir ay sürdü. Greve giden kadın işçilerde eyleme çarşaflarıyla destek verdiler.

Malatya'da 59 Yıl Önce Greve Çıkan Kadınlar

Malatya'da 1965'te belediye işçileri maaşlarına 25 kuruş zam talepleri geri çevrilince greve çıktılar. Türkiye'de ilk "resmi" grev olan ve 20 gün süren greve kadın işçiler de kareli çarşaflarıyla katılıp haklarını aradılar.

Malatya'da 59 yıl önce yapılan grevde çekilen fotoğraflarda belediyede çalışan kadınlar da yürüyorlar. Sümerbank ve Tekel işçisi erkekler çıplak ayakla yürüken kadın işçiler de kareli çarşaf giyiyorlar.1965'te grevi organize eden grubun başkanı olan Alaeddin Elek, Türkiye'nin ilk resmi grevini anlatıyor. Ramazan Gürsel Tunay'ın Elek'le yaptığı söyleşiyi kısaltarak alıntılıyoruz.

 Sendikacı Alaattin Elek

Malatya’da sendikalardan önce işçilerin nasıl bir çalışma sistemi vardı?

O dönemde Malatya’da kimse "yasa" kelimesinin anlamını bile bilmiyordu, kaldı ki sendikayı bilecek. İş kanunu yoktu, kimsenin iş güvencesi bile yoktu. O zamanlar Malatya Belediyesi’ndeki işçiler amirlerinin özel elemanıymış gibi çalıştırılıyordu. Hiç unutmam belediye başkanları temizlik işçilerine yün yıkatırdı.

Ben bu durumları gördüğümde üzülüyordum çünkü işçilerin yaptığı işler yapmaları gereken işler değildi. İtfaiye işçileri 15 günde bir eve gidiyordu. Yani işçi dediğiniz zaman o dönemde, hiçbir hakkı olmayan, hakkını savunamayan, parasını alamayan insanlardı.

Sendika fikri nasıl oluştu?

Adana'da Türk-İş’te görevli olan Hüseyin Kapıkıran, Malatya'ya gelmişti. Bana sendika kurabileceğimi ve bu yolla işçilerin haklarını savunabileceğimi söyledi. Sivas’ta Türk-İş kurulmuştu. İlk sendika binasını Can Sinemasının 2. katında bir odada kurdum.

Genel-İş adı altında çalışmalarımıza başladık. Yaklaşık 300 kişi üye oldu. Belediye teşkilatı, bekçiler, itfaiye görevlileri ve diğer meslek kuruluşlarından üyelerimiz vardı. Genel-İş Türkiye genelinde bir genel kurul yapmamıştı. Vilayetlerden şube açılmasını istemişler.

Biz de doğu illeri olarak Adana’da toplanıp Ankara’ya gittik. Ulus’ta genel kurul yaptık ve ben o genel kurulda icra ve denetim kurulu üyeliklerine seçildim. Çalışmalarımız devam etti. Tüm Türkiye’de ki sendikalarla irtibat içindeydik. Bunun yanında diğer meslek kuruluşlarının da sendikalarını kuruyor ve faal bir çalışma sistemi oluşturuyorduk.

Türkiye’nin ilk resmi grevi olarak bilinen Malatya grevini anlatır mısınız?

İşçiler dönemin belediye başkanı Turgut Temelli’den maaşlarına 25 kuruş zam istediler. Temelli bu kararı reddedince grev kararı aldık. Bu eylem Türkiye’de ilk resmi eylem olma özelliği taşıyor. Yani bizden önce grevler eylemler yapıldı ancak resmi anlamda ilk grev Malatya’da yapıldı.

Grevin yapılacağı gün Malatya’da sanki olağanüstü hal vardı. Dediğim gibi yasayı bilmeyen, hakkını arayamayan insanlar bugün kalkmış grev yapıyorlar hem de kadınlı erkekli.

İstasyon virajından Atatürk anıtına kadar yürüyüş düzenledik. Yol boyunca bir yanımızda askerler bir yanımızda polisler bizi takip ediyordu.

Gözaltına alınanlar çoktu ama bizimkiler polis arabasının bir kapısından giriyor diğer kapısından geri çıkıyorlardı.
Öyle ki polis arabasını havaya kaldırıyorduk. Çok büyük bir eylemdi.

Neyse ki kimsenin canı yanmamıştı. Grevimize İsmet İnönü, Bülent Ecevit, dönemin bakanları bürokratları da gelmişti.
Grevimiz 20 gün sürmüştü. Grev boyunca sendika olarak tek kuruş para harcamadık. Bütün işçi temsilcileri bizlere destek vermişlerdi.

Yani düşünün ki bir paket sigara bile almıyorduk. Hükümet bizimle baş edememişti, asker ve polis azmimizi kıramamıştı.
Sonunda belediye talebimize karşılık verdi ve işçiler zammı aldılar grevi sona erdirdik. Grev Türkiye’de ve yurt dışında büyük yankı uyandırmıştı.

Hatta Almanya’da işçi temsilcisi olarak katıldığım bir toplantıda duvarlarda Malatya grevinin bulunduğu fotoğraflar vardı.
Grevde özellikle çarşaflı kadınların da oluşu bir başka anlam ifade ediyordu. Çünkü kadınlar o dönemde hep ikinci plandaydı ama bizim grevimizde erkeklerle yan yana haklarını aradılar. Grev süresince tek bir işçinin canı yanmadı, yani işçiler o bugünkü gibi şiddete maruz kalmıyorlardı.(RGT/EZÖ)

Haber: Bianet

 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetemalatya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.