Bugün Çukurova Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde mezuniyet töreni vardı. Mutluluklarını paylaşmak için oradaydık.
'Gazetecilik' bölümü öğrencileri diplomalarını almak için sahneye çıktıklarında içimden şöyle dedim:
SAKIN BİZE BENZEMEYİN.
Gazeteciliğe gönlünü vermiş az sayıdaki meslektaşımız dışında kalanlar:
1) Parayı, ekranı, nüfuz kullanmayı, yalıyı, yatı, katı sevdi.
2) Bağımsız olmak yerine kolaya kaçıp taraf olmayı yeğledi.
3) Kafasına bilimi, etiği, haysiyeti, şerefi, adaleti yerleştirmek yerine jöle sürüp iktidarın sesi oldu.
4) Memleketini, insanını küçümsedi. Ülkesini kötüledikçe Batı'dan aldığı ödüllerle mutlu oldu.
5) Terfiyi bağlandığı tarikatlar sayesinde aldı.
6) Kaptığı köşeyi, yakaladığı ekranı bırakmadı. Kendini geliştirmedi.
7) Korktu, sindi.
Yandaş, candaş oldu, vatandaş olamadı. Vatandaşı, kamu yararını savunan olmadı.
GENÇ GAZETECİ ADAYLARI... BÜTÜN ÜMİDİM SİZDE.
Gerçek gazetecinin olduğu yerde yolsuzluk, adaletsizlik, durağanlık, gericilik, hırsızlık, çirkeflik, tarikatçılık, zır cahillik olmaz.
GAZETECİ GİBİ GAZETECİLERİ OLAN ÜLKEDE TOPLUM DÜNYANIN CENNETİNDE YAŞAR.