2024 Mayıs Ay'ının başlarıydı...
Belediye Nikah Salonunda Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki İl Koordinasyon Kurulu toplantısına katılacaktı. Cemiyet olarak bizler de davetliydik, salondaki yerimizi aldık, konuşmaları dinledik.
Bakan Özhaseki, yan yana oturduğu Vali, Belediye Başkanı ve Milletvekilleriyle birlikte; Malatya Çarşısının kalbinde yapılmak istenen hayali Kuyumcular Çarşısının yerini incelemiş, Söğütlü Camiyi yerinden eden bu projeye sert bir şekilde tepki koyduktan sonra şunları söylemişti:
-Söğütlü Cami yerinde yapılacak. Önü açık olacak. Şu anda önünde yapılan ve bodrum katı yapılan inşaat durdurulacak o bodrum kat ta Söğütlü Caminin oto parkı olacak. Bu karar kesindir...”
Sözü edilen inşaat Kuyumcular Çarşısı idi...
Bende dahil toplantıya katılanlar olarak Bakanımızı alkışladık...
İşte Devletin gücü budur demiştik...
Ne kadar da sevinmiştik.
Adı Cumhuriyet Çarşısı olan ve her türlü esnafın bulunduğu, imarsız, ruhsatsız gecekondulardan oluşan bu iğreti yapıların yıkılması için dönemin Cumhurbaşkanı ve Başbakanı Turgut Özal’ın Malatya’ya her gelişinde “Başkan bu yapıları hala yıkmadın mı? Daha ne bekliyorsun” diye Seyhan Semercioğlu’ndan başlayarak Belediye Başkanlarını nasıl azarladığını hatırladık...
Malatya Belediye Başkanı A.Münir Erkal’ın Ankara’dan yaptığı uyarıları yüzlerine çarparcasına defalarca yazdık:
-Deprem büyük bir afettir, yaralarımızın sarılması yıllar alacaktır. Ama depremler ayrıca bir il için fırsattır. 100 Kişilik bir teknik ekip kurun 50 Yıl ilerisinin Malatya’sını sağlam zeminlerde kurun. Bu fırsatı 200 yılda bir bulamazsınız...
Ama burası Malatya dostlar...
Burada Bakan söz verse de, olamaz dese de, olmazları yapan bir güç var.....
Depremin ardından Malatya’da Çarşı isimleri uydurdular...
Bakırcılar Çarşısı, Kuyumcular Çarşısı gibi...
Malatya’da böyle çarşılar olmasa da birileri rollerini iyi oynadılar, olmayan çarşıları Bakanların hafızalarına yerleştirdiler...
Önce Bakırcılar Çarşısı deyip altında su kaynayan bölgeye 293 adet dükkandan oluşan, içerisinde sobacılar, hurdacı ve demircilere de yer veren Bakırcılar Çarşısının temelini attılar. Oysa bizler bu bölgedeki işyerlerinin bir başka alana alınması için 40 yıldan buyana yazar söyleriz..
Bunun yanında Malatya’da Esnaf Odasına kayıtlı 9 ya da 15 kayıtlı Bakırcı vardı, onlarda üretimi bırakıp hazır alıp satanlardan oluşuyordu.
Böylece projelere giren planlı bir Bakırcılar Çarşısı hayaldi gerçek oluyor...
Bakırcının Çarşısı olur da Kuyumcuların çarşısı olmaz mı?
Hani depremlerin ardından Afet Koordinasyon Merkezine topluca TSO Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu ile birlikte gelen Kuyumcuların Vali Hulusi Şahin’e, “Hükümet binası yıkılacak bu yeri bize verin şehrin ekonomisini ayağa kaldıralım” diyen işte o kuyumcular...
Vali Kuyumcuları kovmamak için kendini zor tutarak “Büyük bir afet yaşıyoruz, Hükümet binası hasar aldı yıkılacak ve yeniden yapılacak. Ne demektir bu?” demişti...
Kuyumcular o günden bu yana boş durmadılar. Siyaset kanatlarını Bakanların yanında hazır tuttular, Müteahhitlik yapanlarını hep hareket halinde tuttular.
Bakan Mehmet Özhaseki, "Kuyumcular Çarşısı burada olamaz" dese de, Malatya’da Kuyumcuların var olan gücü istediğini yapar kardeşim...
Söğütlü Cami yerinden edilirmiş, Yeni Caminin bahçesine yapılırmış ya da karşı tarafına taşınırmış...
Bu işer kuyumcuları hiç ırgalamaz arkadaş...
Ruhsatsız, imarsız eski Cumhuriyet Çarşısı alanını daha da genişleterek, adını bile değiştirerek, Şehrin tam kalbine 5 katlı 6 bloktan oluşan binaları yerleştirir, adına da Kuyumcular Çarşısı der olur biter.
Olmayan Bakırcılar Çarşısı gibi bir de olmayan Kuyumcular Çarşımız resmen oldu. Hem de projeli, üstelik planda da görünüyor.
İşte Malatya’da ille de yerinde dönüşüm diye tutturanları tüm derdi, 50-60 kişinin, rantı bir hayli yüksek dükkan sahibi olmasıymış...
Allah gözünüzü doyursun... Ve sizleri bildiği gibi yapsın...
Malatya’nın kalbine bir bıçak gibi saplanan o utanç abidesi bina da dördüncü kat çıkılıyor, beşinci katı da varmış...
Hani Malatya Çarşısı iki katlı işyerlerinden oluşacaktı? Bodrumu otoparkı olacaktı. 4-5 katlı binalar ne demektir beyler?
Bu nasıl bir planlama ekibidir, bu nasıl bir mimaridir. Nasıl bir anlayıştır.
Malatya’nın bütün derdi Kuyumculara İşyeri yapmak mıdır?
Vatandaş 16 aydan bu yana deprem konutu bekleye dursun, siz yandaş ve Candaşlara işyeri yapınız.
Malatya’yı böyle mi ayağa kaldıracaksınız...
100 bin Kişi konut beklerken, 300 bin kişi Malatya’yı terk etmiş iken...
Siz kalkacaksınız, hiçbir şey olmamış gibi 50-60 kuyumcuya rantı yüksek bir çarşı yapacaksınız. Hem de Malatya’da 3 tane ayrı ayrı çarşı var iken...
Ve de Kuyumcular Malatya’da altına ucuza alıp pahalıya sattıkları halde.
Malatya böyle ayağa kalkacak öyle mi?
Hadi be ordan..
Varın siz bildiğinizi yapın...
Allah’ın da bir hesabı vardır elbette...
Doğanın da bir hesabı olacaktır...
Yazıklar olsun Malatya’ya bunu reva görenlere...
Boyun eğenlere...
Bakırcılardan sonra, Kuyumcular Çarşımız da Oldu!...
2024 Mayıs Ay'ının başlarıydı...
Belediye Nikah Salonunda Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki İl Koordinasyon Kurulu toplantısına katılacaktı. Cemiyet olarak bizler de davetliydik, salondaki yerimizi aldık, konuşmaları dinledik.
Bakan Özhaseki, yan yana oturduğu Vali, Belediye Başkanı ve Milletvekilleriyle birlikte; Malatya Çarşısının kalbinde yapılmak istenen hayali Kuyumcular Çarşısının yerini incelemiş, Söğütlü Camiyi yerinden eden bu projeye sert bir şekilde tepki koyduktan sonra şunları söylemişti:
-Söğütlü Cami yerinde yapılacak. Önü açık olacak. Şu anda önünde yapılan ve bodrum katı yapılan inşaat durdurulacak o bodrum kat ta Söğütlü Caminin oto parkı olacak. Bu karar kesindir...”
Sözü edilen inşaat Kuyumcular Çarşısı idi...
Bende dahil toplantıya katılanlar olarak Bakanımızı alkışladık...
İşte Devletin gücü budur demiştik...
Ne kadar da sevinmiştik.
Adı Cumhuriyet Çarşısı olan ve her türlü esnafın bulunduğu, imarsız, ruhsatsız gecekondulardan oluşan bu iğreti yapıların yıkılması için dönemin Cumhurbaşkanı ve Başbakanı Turgut Özal’ın Malatya’ya her gelişinde “Başkan bu yapıları hala yıkmadın mı? Daha ne bekliyorsun” diye Seyhan Semercioğlu’ndan başlayarak Belediye Başkanlarını nasıl azarladığını hatırladık...
Malatya Belediye Başkanı A.Münir Erkal’ın Ankara’dan yaptığı uyarıları yüzlerine çarparcasına defalarca yazdık:
-Deprem büyük bir afettir, yaralarımızın sarılması yıllar alacaktır. Ama depremler ayrıca bir il için fırsattır. 100 Kişilik bir teknik ekip kurun 50 Yıl ilerisinin Malatya’sını sağlam zeminlerde kurun. Bu fırsatı 200 yılda bir bulamazsınız...
Ama burası Malatya dostlar...
Burada Bakan söz verse de, olamaz dese de, olmazları yapan bir güç var.....
Depremin ardından Malatya’da Çarşı isimleri uydurdular...
Bakırcılar Çarşısı, Kuyumcular Çarşısı gibi...
Malatya’da böyle çarşılar olmasa da birileri rollerini iyi oynadılar, olmayan çarşıları Bakanların hafızalarına yerleştirdiler...
Önce Bakırcılar Çarşısı deyip altında su kaynayan bölgeye 293 adet dükkandan oluşan, içerisinde sobacılar, hurdacı ve demircilere de yer veren Bakırcılar Çarşısının temelini attılar. Oysa bizler bu bölgedeki işyerlerinin bir başka alana alınması için 40 yıldan buyana yazar söyleriz..
Bunun yanında Malatya’da Esnaf Odasına kayıtlı 9 ya da 15 kayıtlı Bakırcı vardı, onlarda üretimi bırakıp hazır alıp satanlardan oluşuyordu.
Böylece projelere giren planlı bir Bakırcılar Çarşısı hayaldi gerçek oluyor...
Bakırcının Çarşısı olur da Kuyumcuların çarşısı olmaz mı?
Hani depremlerin ardından Afet Koordinasyon Merkezine topluca TSO Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu ile birlikte gelen Kuyumcuların Vali Hulusi Şahin’e, “Hükümet binası yıkılacak bu yeri bize verin şehrin ekonomisini ayağa kaldıralım” diyen işte o kuyumcular...
Vali Kuyumcuları kovmamak için kendini zor tutarak “Büyük bir afet yaşıyoruz, Hükümet binası hasar aldı yıkılacak ve yeniden yapılacak. Ne demektir bu?” demişti...
Kuyumcular o günden bu yana boş durmadılar. Siyaset kanatlarını Bakanların yanında hazır tuttular, Müteahhitlik yapanlarını hep hareket halinde tuttular.
Bakan Mehmet Özhaseki, "Kuyumcular Çarşısı burada olamaz" dese de, Malatya’da Kuyumcuların var olan gücü istediğini yapar kardeşim...
Söğütlü Cami yerinden edilirmiş, Yeni Caminin bahçesine yapılırmış ya da karşı tarafına taşınırmış...
Bu işer kuyumcuları hiç ırgalamaz arkadaş...
Ruhsatsız, imarsız eski Cumhuriyet Çarşısı alanını daha da genişleterek, adını bile değiştirerek, Şehrin tam kalbine 5 katlı 6 bloktan oluşan binaları yerleştirir, adına da Kuyumcular Çarşısı der olur biter.
Olmayan Bakırcılar Çarşısı gibi bir de olmayan Kuyumcular Çarşımız resmen oldu. Hem de projeli, üstelik planda da görünüyor.
İşte Malatya’da ille de yerinde dönüşüm diye tutturanları tüm derdi, 50-60 kişinin, rantı bir hayli yüksek dükkan sahibi olmasıymış...
Allah gözünüzü doyursun... Ve sizleri bildiği gibi yapsın...
Malatya’nın kalbine bir bıçak gibi saplanan o utanç abidesi bina da dördüncü kat çıkılıyor, beşinci katı da varmış...
Hani Malatya Çarşısı iki katlı işyerlerinden oluşacaktı? Bodrumu otoparkı olacaktı. 4-5 katlı binalar ne demektir beyler?
Bu nasıl bir planlama ekibidir, bu nasıl bir mimaridir. Nasıl bir anlayıştır.
Malatya’nın bütün derdi Kuyumculara İşyeri yapmak mıdır?
Vatandaş 16 aydan bu yana deprem konutu bekleye dursun, siz yandaş ve Candaşlara işyeri yapınız.
Malatya’yı böyle mi ayağa kaldıracaksınız...
100 bin Kişi konut beklerken, 300 bin kişi Malatya’yı terk etmiş iken...
Siz kalkacaksınız, hiçbir şey olmamış gibi 50-60 kuyumcuya rantı yüksek bir çarşı yapacaksınız. Hem de Malatya’da 3 tane ayrı ayrı çarşı var iken...
Ve de Kuyumcular Malatya’da altına ucuza alıp pahalıya sattıkları halde.
Malatya böyle ayağa kalkacak öyle mi?
Hadi be ordan..
Varın siz bildiğinizi yapın...
Allah’ın da bir hesabı vardır elbette...
Doğanın da bir hesabı olacaktır...
Yazıklar olsun Malatya’ya bunu reva görenlere...
Boyun eğenlere...
Ekleme
Tarihi: 10 Haziran 2024 - Pazartesi
Bakırcılardan sonra, Kuyumcular Çarşımız da Oldu!...
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.