Hiç hayal kurmayı sevmem. Senaryo yazmayıda. Benim düşüncemde senaryo, yazarın hayalinde kurduğu, genellikle seyirci çekmek, gişelerden kazanmak için yapılır. Bu da çok doğaldır. O filmi bizlerin önüne sermek için, ne emekler, ne paralar harcanıyor. Ben tüm yazılarımda, sizlere yaşadıklarımı aktarmaya çalışıyorum. Hiç birinde hayal unsuru yok. Gerçek yaşam var. Bu yazımda sizlere, yaptıklarıyla, eserleriyle, düşünceleriyle, benim bir senede okuduğumu bir günde okuyan bir felsefe insanı Manisa'dan Çocuk Doktoru Suat Arusan'dan bahsedeceğim. Çocuklarımız bu dünyanın bize bir meyvası. Bu meyvalar, Yaratanın doğduğumuzda biz insanların bilgisayarına yüklediği proğram neticesi. Yoksa eşler arası birleşmede bu sonsuz zevk nasıl oluşur. Soyumuzu devam ettirmenin ilahi proğramı. Kızımdan sonra, dualarımda Yarabbi bana bir erkek evlat nasip et olmuştu. Bu dünyada bir kız, bir erkek evlad olmanın tadını alayım diye yalvardım. Kızımdan dokuz sene sonra Manisa'da 1984 eşim hamile O dönem Manisa'da iki doğum doktoru var. Bu sefer kızımdan dolayı akıllandık. Tecrübemiz var. Eşimle beraber bir doğum doktoru kontrolünde hamilelik devamının kararını aldık Sonra Manisa SSK Hastanesi Başhekimi olacak Jinekolog Dr. Okyar Erol beyin hastası olduk. Her ay normal kontrollarımıza gidiyoruz. Doktorumuzdan menmunuz ve çok mutluyuz. Manisa küçük yer. Ben Asıl Nadir dönemi Vestel'in ilk kurucu müdürlerindenim. O zamanlar çocuk cinsiyeti belirleme yok. 1985 erkek bir evladımız oldu. Nasıl şükrediyorum bilemezsiniz. Bir kız bir erkek evlat olma sevinciyle. Neyse bir hafta oğlumuza isim bulamadık. Doktorumuza sordum. Senin oğlunun adı ne dedim. Oğul dedi. Tamam benim oğlumun adı Oğul olacak kararını eşimle müşterek aldık. Gelelim çocuk doktoru seçimine. Doğum doktorumuz Çocuk Doktoru Suat Arusan'ı tavsiye etti. Dr. Suat Arusan artık oğlumun doktoru. Tıp fakültesini birincilikle bitirmiş 28 yaşlarında 300 sayfa Çocuk Hastalıkları kitabını yazmış bir derya. Manisa'nın önde gelen Arusan ailesinin bir ferdi. Manisa merkezde ikinci katta muayenehanesi var. O dönem Manisa'da görev alan bizim yaşlarda tüm doktorlar mesai harici Suat'ın ofisinin arka salonunda pinpon masası çevresinde toplanıyor. Birbirimize bilgilerimizi aktarıyoruz. Din ve siyaset konuşmadan. Beyin cerrahı, Çocuk Doktoru, Çocuk Cerrahı, İlkokul Müfettişi, Kadastro Mühendisi, Cildiye Doktoru, Doçent Doktor grubumuz içinde. İnanın benim bir yılda okuduğumu bir günde okuyabilen, ilim yuvası bir insan. Suat, rüyası üzere Süleymaniye Kütüphanesinde tozlu raflarda bulduğu 1200' lü yılların kitabının mikro filmini alarak, Arapça ve Osmanlıca bilen arkadaşıyla tercüme ederek bastırıyor. "Kıyamet Alametleri" Cifir, yani Ebcet hesabı konusuna el atıyor. Cifir ve Ebced hesabını ilk duyan okuyucularım için Yapay Zekadan aldığım bilgiyi sizlerle paylaşmak istedim. "Cifir, Arapça kökenli bir terimdir ve özellikle eski İslam dünyasında matematik, simya ve ezoterik ilimlerle ilgili olarak kullanılmıştır. Cifir, şifreleme ve gizli yazı olarak kullanıldığında, harfler ve sayılar arasında ilişki kurarak gizli anlamlar çıkarmak için kullanılan bir tür şifreleme yöntemi veya sistemdir. Özellikle ebced hesabıyla bağlantılıdır. Bazı İslam alimleri tarafından geleceğe dair bilgi edinme amacıyla kullanılmıştır. Harflerin ve kelimelerin sayısal değerleri üzerinden çeşitli yorumlamalar yapılır. Cifir, tarih boyunca hem ilmi hem de mistik yönleriyle farklı alanlarda ilgi görmüştür. Modern anlamda ise genellikle tarihsel veya kültürel bir terim olarak karşımıza çıkar." Suat Arusan, Manisa'nın bir köyünde evinin odasında binlerce kitabı olan emekli bir cami hocasından bu konuda ders almaya çalışıyor. Bu ara İsrail Zevaili diye bir kitabı yanımıza alarak o hocanın evine gidiyoruz. Yanımızda İlkokul Müfettişi Hikmet arkadaşımızda var. Kuran'da İsrail kuruluşu ve yok olacak ayetlerinin cifir hesabını hocadan istiyor. Suat, hocanın hesaplarını kolayca yapsın diye bir hesap makinası hediye etmiş. İsrail'in kuruluşuyla ilgil cifir hesabını hoca, hesaplar yaparak, biraz zaman alarak sonucu bize söylüyor. 1948.514 gibi aklımda kaldığı kadarıyla. Biz bir mana veremiyoruz. Ama müfettiş arkadaşımız hemen yorum yapıyor. Bu tarih İsrail'in kuruluş tarihi. 14.05.1948. İnanamıyoruz. Hesap bizim gözümüz önünde oldu. Her yaptığı çarpma, bölme işlemlerini Suata dikde ettirdi. Suat dururmu? Kuran'da Biz onları yok etmesini biliriz ayetin cifirini istedi. Yine bir tarih çıktı ama notuma almadım. Yine bir enteresan durum. Manisalı Şekerci Hüseyin Dedeyi evine bıraktım. Gece saat 22.00 gibi. Baktım Suatın bürosunun ışıkları yanıyor. Hemen yanlarına uğradım. Bir yirmi yaşlarında çocuk. Suatın masasına oturmuş elinde kağıt kalem Arap harflerine benzer yazılarla, karşı duvarda sandalyede bir doktor arkadaşın cevaplarını karalıyor. Genç, doktor arkadaşı, ilk defa görüyor. Adana'dan evlerinin minderlerlerine kadar söyledi. Sonra ögrendik. Dokuz yaşında üç harflilere karışmış. Bunlar, geçmişi biliyorlar, geleceği bilemiyorlar. 1994 Romanya Vestel Genel Müdürüyüm. Suat ilk defa yurt dışına çıkıyor. Benim Köstence'de misafirim. Fuat abi bu ülke kokuyor. Biliyormusun neden? Domuz yiyorlar, taharet olmuyorlar ve evlerinde köpek besliyorlar. Suatın eserleri ve ülkemize yaptıkları anlatılmaz. Sülükle göz tedavisi, malgama dolgunun insan beynine kulağa zararları, hacamatın tıbbi yararları. Spora düşkünlüğü. Beraber Manisa güreş kulubü anteremanlarına katılmamız. Diğer zamanlarda Manisa stadyomunda akşam üzerleri bir kaç tur atarak koşmamız. Bu kadar bilgi ve ilim sahibi, spora önem veren birini, o emzik gibi kullandığı siğaradan erken hakkın rahmetine kavuşmasının halen acısını yaşıyorum. Uzun süre TRT de haftalık sağlık proğramları. Türkiye Cumhuriyetlerinden gelen Üniversitesi talabelerin tüm giderlerinin karşılanması. Fazla vaktinizi almak istemiyorum. Yaptıkları, eserlerini merak etmek istenirse, Doğal Hayat sitesinden bakılabilr. Suatım, mekanın cennet kabrin nur olsun.