Ne acıdır köşe yazarlığımın ilki 15.05.2014 tarihine “Soma Yönetim ve İlim” başlığıyla.
Tekrarlamak belleğimizi çizmek demektir. Zaman her şeyi unutturura inaden Soma’yı, yitirdiklerimizi ve yürekleri her gün yanan ailelerini unutmamak adına Soma seneyi devriyesinde bu yazımıtekrar sizlerle paylaşmak istedim.
“Şimdi diyeceksiniz bu da nereden çıktı. Yandı yüreğimiz yandı. Ciğerlerimiz dağlandı. Bir insanın canına kıyan,
Tüm insanlığa kıymış diyen bir dinin mensubuyuz. Soma’da bir can değil yüzlerce cana, canımıza kıyıldı.
Siz ölülere ölü demeyiniz. Onlar diri sizler ölüsünüz diyen Yüce Kuran’ımızın mensubuyuz.
Canlarımız ölmedi onlar diri bizler ölüyüz. Kanımız dondu derler ya! Durdu kanımız durdu.
Elimizi kaldırmak gelmiyor içimden.
42 yıllık bir profesyonel yönetici olarak, o kadar iyi anlayabiliyorum. İhmalin gerekçelerini.
İlkyazımı çok ağır yazmak istiyorum. Ona bile gücüm kalmamış.
Soma bir ihmalin eseridir. Soma bir yöneticilik ayıbıdır. Soma bir işletmecilik vurdumduymazlığıdır.
Yönetim bir ilimdir. İlim dışına çıkanlar mutlaka hüsrana uğrarlar. Ah şu paranın gözü kör olsun.
Her işletme kar amacı yani kazanmak için kurulur ve çalıştırılır. Tedbir demek harcama demektir.
Hele para ön plana çıkınca..