Mehmet Fuat ERGÜN
Köşe Yazarı
Mehmet Fuat ERGÜN
 

SEVGİYİ BİR DE EİNSTEİN GÖZÜYLE BAKALIM

Sosyal medyada güvenirliğini araştırmadan hiç bir söze önem vermem. Bu yazıda, özümde yaşattığım sevgi konusu işlendiği için sizlerle paylaşmak istedim. Ünlü dehanın kızı olan Lieserl, babası Einstein’ın yazdığı 1400 mektubu Yahudi Üniversitesine bağışladı; tek bir şartı vardı, babasının ölümünün üzerinden 20 yıl geçene kadar içerikleri yayınlanmayacaktı. Bu okuyacağınız mektup kızına yazdğı 1400 taneden biri. Einstein bu mektubunda şöyle diyor. " İzafiyet kuramını açıkladığım zaman çok az kişi beni anladı. Şimdi insanlığa ulaşması için yazacaklarım bu dünyada yanlış anlaşılarak önyargılarla çarpışmaya mahkum olmasın. Kızım, mektuplarımı gerektiği sürece korumanı istiyorum. Ta! ki toplum şimdi açıklayacaklarımı kabul edecek düzeye gelene kadar. Bilimin açıklayamadığı son derece kuvvetli bir güç var. Bu güç herkesi kapsıyor ve yönetiyor. Evrenin çalışmasını sağlayan her olgunun arkasında bile o var ve henüz bizim tarafımızdan tanımlanamadı. Bu evrensel güç SEVGİDİR. Bilim insanları, evren için birleşik bir kuram ararken, görülemeyen en kuvvetli evrensel gücü SEVGİYİ unuttular. - Sevgi Işıktır, onu alıp verenleri aydınlatır. - Sevgi yer çekimidir. Çünkü insanların birbirlerine çekim hissettmelerini sağlar. - Sevgi kuvvettir. Çünkü bizdeki en iyiyi çoğaltır. İnsanlığın kör bencilliklerini tüketir. - Sevgi için yaşarız ve ölürüz. - Sevgi Yaratandır ve Yaratan sevgidir. Bu güç herşeyi açıklar ve yaşama anlam katar. Bu bizim çok uzun süredir göz ardı ettiğimiz bir çelişkidir. Belki insanın evrende kendi özgür iradesiyle kullanamayacağı tek enerji olduğu için sevgiden korkar olduk. Sevgiye görünürlük verebilmek için, en ünlü denklerimde basit bir yer değiştirme yaptım. Eğer E=mc2 ( Enerji eşittir, kütle ile ışık hızının çarpımı ) yerine, dünyayı iyileştirecek olan enerjinin ışık hızının karesiyle çarpılacak sevgiyle sağlanabileceğini kabul edersek, şu sonuca varıyoruz. Sevgi en kuvvetli güçtür, çünkü sınırı yoktur. İnsanlığın evrendeki bizim düşmanımız haline gelen diğer güçleri kullanmakta ve kontrol etmekteki başarısızlığımızdan sonra kendimizi başka çeşit bir enerjiyle beslememiz zorunludur. Eğer türümüzün hayatta kalmasını istiyorsak, eğer hayatta bir anlam bulmamız gerekiyorsa, eğer dünyayı ve içinde yaşayan her duyarlı varlığı kurtarmak istiyorsak, sevgi tek ve biricik cevaptır. Belki bir sevgi bombasını; gezegenimizi harap eden açgözlülük, nefret ve bencilliği tamamen yok edebilecek kadar güçlü bir cihazı, yapmaya hazır değiliz. Buna rağmen her bireyin enerjisini açığa çıkartmayı bekleyen küçük ama kuvvetli bir jenaratörü vardır. Bu evrensel enerjiyi almayı ve vermeyi öğrendiğimiz zaman sevgili kızım, sevginin hepsini yendiğini, her şeyin ötesine geçtiğini görebileceğiz. Çünkü sevgi hayatın en özlü kısmıdır. Bütün hayatım boyunca kalbimin içinde sana dair sessizce atanları ifade edemediğim için çok derin bir pişmanlık duyuyorum. Belki artık özür dilemek için çok geç, ama zaman göreceli olduğu için sana söylemem gerekiyor. Seni seviyorum ve nihai cevabı bulduğum için sana teşekkür ediyorum." Not: Bu yazı sosyal medyadan alıntıdır.
Ekleme Tarihi: 01 Kasım 2024 - Cuma
Mehmet Fuat ERGÜN

SEVGİYİ BİR DE EİNSTEİN GÖZÜYLE BAKALIM

Sosyal medyada güvenirliğini araştırmadan hiç bir söze önem vermem.
Bu yazıda, özümde yaşattığım sevgi konusu işlendiği için sizlerle paylaşmak istedim.
Ünlü dehanın kızı olan Lieserl, babası Einstein’ın yazdığı 1400 mektubu Yahudi Üniversitesine bağışladı; tek bir şartı vardı, babasının ölümünün üzerinden 20 yıl geçene kadar içerikleri yayınlanmayacaktı.
Bu okuyacağınız mektup kızına yazdğı 1400 taneden biri.
Einstein bu mektubunda şöyle diyor.
" İzafiyet kuramını açıkladığım zaman çok az kişi beni anladı. Şimdi insanlığa ulaşması için yazacaklarım bu dünyada yanlış anlaşılarak önyargılarla çarpışmaya mahkum olmasın.
Kızım, mektuplarımı gerektiği sürece korumanı istiyorum. Ta! ki toplum şimdi açıklayacaklarımı kabul edecek düzeye gelene kadar.
Bilimin açıklayamadığı son derece kuvvetli bir güç var. Bu güç herkesi kapsıyor ve yönetiyor. Evrenin çalışmasını sağlayan her olgunun arkasında bile o var ve henüz bizim tarafımızdan tanımlanamadı.
Bu evrensel güç SEVGİDİR.
Bilim insanları, evren için birleşik bir kuram ararken, görülemeyen en kuvvetli evrensel gücü SEVGİYİ unuttular.
- Sevgi Işıktır, onu alıp verenleri aydınlatır.
- Sevgi yer çekimidir. Çünkü insanların birbirlerine çekim hissettmelerini sağlar.
- Sevgi kuvvettir. Çünkü bizdeki en iyiyi çoğaltır. İnsanlığın kör bencilliklerini tüketir.
- Sevgi için yaşarız ve ölürüz.
- Sevgi Yaratandır ve Yaratan sevgidir.
Bu güç herşeyi açıklar ve yaşama anlam katar. Bu bizim çok uzun süredir göz ardı ettiğimiz bir çelişkidir. Belki insanın evrende kendi özgür iradesiyle kullanamayacağı tek enerji olduğu için sevgiden korkar olduk.
Sevgiye görünürlük verebilmek için, en ünlü denklerimde basit bir yer değiştirme yaptım.
Eğer E=mc2 ( Enerji eşittir, kütle ile ışık hızının çarpımı ) yerine, dünyayı iyileştirecek olan enerjinin ışık hızının karesiyle çarpılacak sevgiyle sağlanabileceğini kabul edersek, şu sonuca varıyoruz. Sevgi en kuvvetli güçtür, çünkü sınırı yoktur.
İnsanlığın evrendeki bizim düşmanımız haline gelen diğer güçleri kullanmakta ve kontrol etmekteki başarısızlığımızdan sonra kendimizi başka çeşit bir enerjiyle beslememiz zorunludur.
Eğer türümüzün hayatta kalmasını istiyorsak, eğer hayatta bir anlam bulmamız gerekiyorsa, eğer dünyayı ve içinde yaşayan her duyarlı varlığı kurtarmak istiyorsak, sevgi tek ve biricik cevaptır.
Belki bir sevgi bombasını; gezegenimizi harap eden açgözlülük, nefret ve bencilliği tamamen yok edebilecek kadar güçlü bir cihazı, yapmaya hazır değiliz.
Buna rağmen her bireyin enerjisini açığa çıkartmayı bekleyen küçük ama kuvvetli bir jenaratörü vardır.
Bu evrensel enerjiyi almayı ve vermeyi öğrendiğimiz zaman sevgili kızım, sevginin hepsini yendiğini, her şeyin ötesine geçtiğini görebileceğiz.
Çünkü sevgi hayatın en özlü kısmıdır.
Bütün hayatım boyunca kalbimin içinde sana dair sessizce atanları ifade edemediğim için çok derin bir pişmanlık duyuyorum. Belki artık özür dilemek için çok geç, ama zaman göreceli olduğu için sana söylemem gerekiyor.
Seni seviyorum ve nihai cevabı bulduğum için sana teşekkür ediyorum."
Not: Bu yazı sosyal medyadan alıntıdır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetemalatya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.