Mehmet Fuat Ergun
Köşe Yazarı
Mehmet Fuat Ergun
 

İŞTE O ZAMAN DEĞME KEYFİNE

nsan bir okyanus; suyunu boşaltsan boşaltsan bitiremezsin. Yani insan bir derya deniz. Yaşamımızın temelinde insan yatar. Bu hayat denen düzenimizde her daim insanla muhatap olduğumuza göre insanı tanımamız; ailemiz, sosyal çevremiz, iş hayatımız için en önemli faktörlerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Peki insanı nasıl tanıyacağız? Söylemesi kolay. İnsanı tanı demekle olmuyor işte. Her insan bir alem. Bir insanı yaşatmak alemi yaşatmak, bir insanı öldürmek, alemi öldürmek der Yüce Yaratan. İster inan ister inanma. İster yaratan de, ister yaratmayan; her şey tesadüflerin eseri de. Yaratan yok demekle ne kazanacaksın? Uzun uzun yazmayacağım. İlahi bir emirle dünyaya gelişmize, bir örnek vermek isteyeceğim. Bir anne ve babadan senin, benim bu dünyaya insan olarak gelme şansımız, milyar kere, milyar kere, milyar kere,milyar. Hesaplaması bile zor. Genellikle her defasında yazıyorum. 70 yaş ömrü olan bir insanın önüne birer lira koysak ve bu paraları sayarak çantana doldurursan senin olacak desek, iki milyar yedi yüz milyon toplayamıyor. Bunu neden söylüyorum. Ne yaparsan yap. Kendini yırtsan, parçalasan, o da yetmiş sene yaşasan zaman olarak değerin bu. Hele bir de makro kosmos alemle mikro kosmos alemi bir düşünsen beynin kabul etmiyor. Kainat beynimize sığıyor ama, beynimiz kainata sığmıyor. Makro kosmosa bir örnek. Yıldızlar topluluguna gök adası, yeni tabirle galaksi deniliyor. Bizim içinde bulunduğumuz galaksinin adı Samanyolu. Son blimsel calışmalar sonucu kainatta Samanyolu gibi galaksilerin sayısı 400 milyar. Her galakside bir o kadar yani güneşimiz gibi enerji saçan yıldız var. Her yıldızın etrafında onar adet dünyamız gibi gezegen olduğunu düşünürsek, kainatımızın sonsuzluğunu kabullenmekde zorlanıyoruz. Birde mikro kosmosa bakalım. En küçük yapı taşımız atom, atom altı parçacıklar ve bu parçacıkları meydana getiren diger parçacıklar. Mikrop, bakteri, virüs. Ya hücrelerimizin çekirdeğinin içinde bulunan genetiğimiz, DNA, RNA moleküllerine ne demeli. Rakamlarla sizleri boğmak istemiyorum. Mikrokosmos büyüklükleri, aynı makro kosmasda olduğu gibi bu sefer bir santimetrenin milyar kere, milyar kere, milyar kere, milyar küçüğü. Bunları neden yazdım. İşte, bu sonsuz büyüklük ve küçüklükleri bir avuç et parçası beynine sığdıran insanoğluyla 24 saat muhatapsın. Ki! o, beynimiz, kanımızın ve oksijenimizin yüzde yirmisini tüketerek biz insanoğlunu yönetiyor. İste insan bundan çok önemli. İşte bundan dolayı tanımalıyız insanı. İki bin civarında bulunan kitaplarımın yüzde yetmişi insanı tanıma konusunu içerir. Ama yine de tanımakda zorluk çekiyorum. İşin özü.. HER İLİŞKİNDE, HER KARAR VERİŞİNDE, KARŞINDAKİ İNSANI KENDİ YERİNE KOYAR; RAHMAN RAHİM YARATANIN BU EN ÖNEMLİ ÖZELLİĞİNİ ESAS ALIR; SEVER, KOLLAR, ONA İNSAN OLDUĞU İÇİN DEĞER VERİRSEN; HER ŞEYDEN ÖNEMLİSİ ONUNLA BERABER ONUN İHTİYACI OLAN EKSİKLERİNİ SENDE OLANLA PAYLAŞIRSAN.. İşte o zaman değme keyfine. Onun bir parçası olur. Onunla bu kısacık ömründe yaşamın tadına tad demessin. Mehmet Fuat ERGÜN 28.02.2021 Romanya
Ekleme Tarihi: 28 Şubat 2021 - Pazar
Mehmet Fuat Ergun

İŞTE O ZAMAN DEĞME KEYFİNE

nsan bir okyanus; suyunu boşaltsan boşaltsan bitiremezsin.
Yani insan bir derya deniz.
Yaşamımızın temelinde insan yatar.
Bu hayat denen düzenimizde
her daim insanla muhatap olduğumuza göre insanı tanımamız; ailemiz, sosyal çevremiz, iş hayatımız için en önemli faktörlerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Peki insanı nasıl tanıyacağız?
Söylemesi kolay. İnsanı tanı demekle olmuyor işte.
Her insan bir alem. Bir insanı yaşatmak alemi yaşatmak,
bir insanı öldürmek, alemi öldürmek der Yüce Yaratan.
İster inan ister inanma.
İster yaratan de, ister yaratmayan;
her şey tesadüflerin eseri de.
Yaratan yok demekle ne kazanacaksın?
Uzun uzun yazmayacağım.
İlahi bir emirle dünyaya gelişmize, bir örnek vermek isteyeceğim.
Bir anne ve babadan senin, benim bu dünyaya insan olarak gelme şansımız, milyar kere, milyar kere, milyar kere,milyar.
Hesaplaması bile zor.
Genellikle her defasında yazıyorum.
70 yaş ömrü olan bir insanın önüne birer lira koysak ve bu paraları sayarak çantana doldurursan senin olacak
desek, iki milyar yedi yüz milyon toplayamıyor.
Bunu neden söylüyorum.
Ne yaparsan yap. Kendini yırtsan, parçalasan, o da yetmiş sene yaşasan zaman olarak değerin bu.
Hele bir de makro kosmos alemle mikro kosmos alemi bir düşünsen beynin kabul etmiyor.
Kainat beynimize sığıyor ama, beynimiz kainata sığmıyor.
Makro kosmosa bir örnek.
Yıldızlar topluluguna gök adası, yeni tabirle galaksi deniliyor.
Bizim içinde bulunduğumuz galaksinin adı Samanyolu.
Son blimsel calışmalar sonucu kainatta Samanyolu gibi galaksilerin sayısı 400 milyar.
Her galakside bir o kadar yani güneşimiz gibi enerji saçan yıldız var.
Her yıldızın etrafında onar adet dünyamız gibi gezegen olduğunu düşünürsek, kainatımızın sonsuzluğunu kabullenmekde zorlanıyoruz.
Birde mikro kosmosa bakalım.
En küçük yapı taşımız atom,
atom altı parçacıklar ve bu parçacıkları meydana getiren diger parçacıklar.
Mikrop, bakteri, virüs.
Ya hücrelerimizin çekirdeğinin içinde bulunan genetiğimiz,
DNA, RNA moleküllerine ne demeli.
Rakamlarla sizleri boğmak istemiyorum.
Mikrokosmos büyüklükleri,
aynı makro kosmasda olduğu gibi bu sefer bir santimetrenin milyar kere, milyar kere, milyar kere, milyar küçüğü.
Bunları neden yazdım.
İşte, bu sonsuz büyüklük ve küçüklükleri bir avuç et parçası beynine sığdıran insanoğluyla
24 saat muhatapsın.
Ki! o, beynimiz, kanımızın ve oksijenimizin yüzde yirmisini tüketerek biz insanoğlunu yönetiyor.
İste insan bundan çok önemli.
İşte bundan dolayı tanımalıyız insanı.
İki bin civarında bulunan kitaplarımın yüzde yetmişi insanı tanıma konusunu içerir.
Ama yine de tanımakda zorluk çekiyorum.
İşin özü..
HER İLİŞKİNDE, HER KARAR VERİŞİNDE, KARŞINDAKİ İNSANI KENDİ YERİNE KOYAR;
RAHMAN RAHİM YARATANIN BU EN ÖNEMLİ ÖZELLİĞİNİ ESAS ALIR; SEVER, KOLLAR,
ONA İNSAN OLDUĞU İÇİN DEĞER VERİRSEN; HER ŞEYDEN ÖNEMLİSİ ONUNLA BERABER ONUN İHTİYACI OLAN EKSİKLERİNİ SENDE OLANLA PAYLAŞIRSAN..
İşte o zaman değme keyfine.
Onun bir parçası olur.
Onunla bu kısacık ömründe yaşamın tadına tad demessin.
Mehmet Fuat ERGÜN
28.02.2021
Romanya

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetemalatya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.