Bir grup çalışmasında herkese bir balon verildi. Herkes kalemle balonuna adını yazdı.
Sonra bütün balonlar toplatıldı
ve balonlar bir odanın içine kondu.
Katılımcılar odaya alındı
Kendilerine 5 dakika içinde üzerine isimlerini yazdıkları balonu bulmaları söylendi. Herkes deli gibi kendi adını aramaya başladı, insanlar çarpıştılar, bir birlerini ittirdiler, tamamen bir kaos ortamı oluştu.
5 dakikanın sonunda kimse kendi balonunu bulamamıştı.
Bu sefer herkesin bir balon almasını ve üzerinde adı yazan kişiye o balonu vermesi söylendi. Bir kaç dakika içinde herkes kendi balonuna kavuştu Yaşamımızda bunu görüyoruz. Herkes deli gibi mutluluğu arıyor ve nerede olduğunu bilmiyor. Yalnızca kendi mutluluğuna odaklanıyor.Bizim mutluluğumuz başkalarının mutluluğunda gizlidir.
Onlara mutluluk verin.Sizinki size mutlaka geri döner.
İnsanların yaşam amacı mutluluğun peşinden gitmek olmalı.
Ego,nefis,yani BEN..
Etrafımda çok görüyorum ben diyen insanların asla mutlu olmadıklarını.Her işinde önce kendi çıkarını düşünenelerin huzurlu mutlu yaşamaları mümkün değil.Hayatımızın en önemli faktörüdür İNSAN.
Sosyal çevresi olmayan bir insanın yaşama sevincinden söz edilemez.
Her anımız insanla haşır neşir olan bizler,karşımızdakileri kendimiz gibi düşünürsek yaşamdan tad alırız.
Ne demişler.”İğneyi kendine çuvaldızı başkasına batır.”
Bize batan küçük bir iğnenin acısını hissedebilirsek,asla başkasına çuvaldız batırmayı düşünemeyiz.
Yaşamımızda, başarının sırrına erişmenin tek yolu başkalarını mutlu etmek,bir ihtiyacını gidermekte saklıdır.
İlişkide bulunduğumuz kişiler mutlu oldukça, bizler de mutlu oluruz.
Düşünün son model arabanla etrafı surlarla çevrili yüzme havuzlu lüks villanda yaşıyorsun.
Korumalarınla iş yerine gidip geliyorsun.Villana uçan kuş giremiyor.Ama etrafında yaşıyan insanlar aç ve yoksul.
Bir dilim ekmeği zor buluyorlar.Gel de mutlu ol.
Bir kere o yoksulların her an gelip lüksümü bozacak endişesinden gece gündüz uykuların kaçmıyor mu?
Kaçmayacak olsa neden bu kadar koruyucuyla yaşıyorsun?
Ama varlıklı olan biraz egosunu yenip paylaşmayı bilen,etrafında bulunan yoksulların yüzlerini güldürenlerin çevresinde çiçekler acmazmı ve bu açan çiçekler mis gibi kokmazmı?
Çıkar,çıkar…Hep ben,ben..Ama bir noktaya kadar.Sonunda toprakla buluşmayacakmısın?
O kara toprağın,dünyalara değişmeyeceğin gözünün bir tanesini nasıl oyduğunu düşünmeyecekmisin?
Karşındakinin mutluluğunu hiçe sayan nefisci bu insan,zevkiyle lüksler içinde yaşadığı doyamadığı bu dünyasında mezara konmadan bir gün daha fazla kalabilsin.
Mutluluğu kendisinde arayan bu insan.bir gün sonra cesedinin o pis kokusundan en sevdikleri kişilerin nasıl kaçtığını ah bir anlayabilse.
İşte bu çıkar heveslerimiz hastalığından yalanlarla oyalandıkça,başkalarını mutlu etmeden,kör gözümüzü açmadan,karşımızda bulunanlara değer vermeden bir hiç olarak yok olup gitmiyormuyuz?
Mehmet Fuat Ergün
22.06.2020 Romanya
İNSANIM DEME,İNSANSIZ OLAMAZSIN
Bir grup çalışmasında herkese bir balon verildi. Herkes kalemle balonuna adını yazdı.
Sonra bütün balonlar toplatıldı
ve balonlar bir odanın içine kondu.
Katılımcılar odaya alındı
Kendilerine 5 dakika içinde üzerine isimlerini yazdıkları balonu bulmaları söylendi. Herkes deli gibi kendi adını aramaya başladı, insanlar çarpıştılar, bir birlerini ittirdiler, tamamen bir kaos ortamı oluştu.
5 dakikanın sonunda kimse kendi balonunu bulamamıştı.
Bu sefer herkesin bir balon almasını ve üzerinde adı yazan kişiye o balonu vermesi söylendi. Bir kaç dakika içinde herkes kendi balonuna kavuştu Yaşamımızda bunu görüyoruz. Herkes deli gibi mutluluğu arıyor ve nerede olduğunu bilmiyor. Yalnızca kendi mutluluğuna odaklanıyor.Bizim mutluluğumuz başkalarının mutluluğunda gizlidir.
Onlara mutluluk verin.Sizinki size mutlaka geri döner.
İnsanların yaşam amacı mutluluğun peşinden gitmek olmalı.
Ego,nefis,yani BEN..
Etrafımda çok görüyorum ben diyen insanların asla mutlu olmadıklarını.Her işinde önce kendi çıkarını düşünenelerin huzurlu mutlu yaşamaları mümkün değil.Hayatımızın en önemli faktörüdür İNSAN.
Sosyal çevresi olmayan bir insanın yaşama sevincinden söz edilemez.
Her anımız insanla haşır neşir olan bizler,karşımızdakileri kendimiz gibi düşünürsek yaşamdan tad alırız.
Ne demişler.”İğneyi kendine çuvaldızı başkasına batır.”
Bize batan küçük bir iğnenin acısını hissedebilirsek,asla başkasına çuvaldız batırmayı düşünemeyiz.
Yaşamımızda, başarının sırrına erişmenin tek yolu başkalarını mutlu etmek,bir ihtiyacını gidermekte saklıdır.
İlişkide bulunduğumuz kişiler mutlu oldukça, bizler de mutlu oluruz.
Düşünün son model arabanla etrafı surlarla çevrili yüzme havuzlu lüks villanda yaşıyorsun.
Korumalarınla iş yerine gidip geliyorsun.Villana uçan kuş giremiyor.Ama etrafında yaşıyan insanlar aç ve yoksul.
Bir dilim ekmeği zor buluyorlar.Gel de mutlu ol.
Bir kere o yoksulların her an gelip lüksümü bozacak endişesinden gece gündüz uykuların kaçmıyor mu?
Kaçmayacak olsa neden bu kadar koruyucuyla yaşıyorsun?
Ama varlıklı olan biraz egosunu yenip paylaşmayı bilen,etrafında bulunan yoksulların yüzlerini güldürenlerin çevresinde çiçekler acmazmı ve bu açan çiçekler mis gibi kokmazmı?
Çıkar,çıkar…Hep ben,ben..Ama bir noktaya kadar.Sonunda toprakla buluşmayacakmısın?
O kara toprağın,dünyalara değişmeyeceğin gözünün bir tanesini nasıl oyduğunu düşünmeyecekmisin?
Karşındakinin mutluluğunu hiçe sayan nefisci bu insan,zevkiyle lüksler içinde yaşadığı doyamadığı bu dünyasında mezara konmadan bir gün daha fazla kalabilsin.
Mutluluğu kendisinde arayan bu insan.bir gün sonra cesedinin o pis kokusundan en sevdikleri kişilerin nasıl kaçtığını ah bir anlayabilse.
İşte bu çıkar heveslerimiz hastalığından yalanlarla oyalandıkça,başkalarını mutlu etmeden,kör gözümüzü açmadan,karşımızda bulunanlara değer vermeden bir hiç olarak yok olup gitmiyormuyuz?
Mehmet Fuat Ergün
22.06.2020 Romanya
Ekleme
Tarihi: 22 Haziran 2020 - Pazartesi
İNSANIM DEME,İNSANSIZ OLAMAZSIN
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.