Neden huzurlu ve mutluyum? Neden yaşamdan zevk alıyorum? Neden herkesin öcü gibi korttuğu ölümü, hayatımızın bir gerçeği olarak kabulleniyorum? İşte bu nedenlerimi, yaşam birikimlerimle; ben buyum ben şuyum demeden, nefsimi ön plana çıkarmadan sizlerle paylaşmak istedim. - Yaratanımın, bir kız, diğeri erkek iki evla, her birinden birer erkek torun nasip etmiş olmamdan. - Bizleri canlarını heba ederek memur maaşıyla, ikisi erkek biri kız olmak üzere üç evlat yetiştiren anne babaya sahip olmamdan. - Erkek ve kız kardeş tadını alan evlatlarımın, amca, hala, dayı ve teyze sahibi olmalarından. - Anne ve babamızdan en ufak bir şiddet görmememiş olmamdan. - Beni delier gibi seven amca, dayı, hala ve teyze sahibi olmamdan.  - Canımın istediği her şeyi, aşırıya kaçmamak şartıyla yeme prensibi edinmem ve hiç bir yemek ayrımı yapmamış olmamdan. - Gençliğimden beri spor, aktivite yapmayı ihmal etmemden. Düşünebiliyormusunuz daha yeni aracımla karda, ağır yol şartlarında 22 saat durmadan hiç bir şey yemeden, yalnız bir küçük şişe su içerek 1200 km araç kullanmamı 74 yaşında biri olarak sporuma borçlu olmamdan. - Yaz, deniz günlerimde yüzme; diğer günlerde, en az bir saat yürür ve bisiklete binerek spor yapar olmamdan. - Şehir içi yirmi kilometreye kadar bisikleti tercih eder, şehirler arası yollar hariç araba kullanmamaya özen gösterir olmamdan. - İnancım gereği, ibadetlerimi elimden geldiğince yapmaya çalışır olmamdan. - Yaratanımla barışığım. İçimde o yüce Yaratanımı şah damarımdan yakın hisseder olmamdan. - Okumak olmazlarımdan biridir. Şahsi kütüphanemde iki bine yakın kitaplarım var. Özellikle insanı tanıma, psikolojik eserler (seneler önce Rasim Adasal, Özcan Köknel gibi o dönemin psikoloji duayenlerin cilt cilt kitapları) bilimsel yayınlar, yaratılış, makro ve mikro alem, zamanla ilgili konularını seçmiş olmamdan.  - Uydurulmuş dinin dışında; Yaratanıma beni yaklaştıracak, içime huzur verecek bilme dayanan yayınları okumamdan. - Tercüme kitapları okumakdan kaçınır olmamdan. - Müziği, hiç ayırt etmeden tüm müzik dallarını severek dinler olmamdan. - Bazı amatörce çaldığım enstürmanlar var. Sazım dert ortağımdır benim. 1961 yılında bir evin odasında kurulan Adana Radyosunun ilk çocuk korosu elemanlarından biri olmamdan. - Resim, tiyatro, opera, bale gibi sanatsal eserlerle barışık olmamdan. - Seyhatı sever olmamdan. - Tanıdığım, telefon rehberine kaydettiğim, akraba, dost arkadaşlarımı belli aralıklarla arar, hal hatır sorar, özel günlerini unutmamaya çalışır, işim düşünce arayanlardan olmamaya dikkat eder olmamdan. - Akrabalarla hiçbir zaman bağımı koparmamayı adet haline getirir olmamdan. - Gönül alma, gücüm ve çevrem yettiğince yardımcı olmak, bana huzur verir olmasından. - Verdiğim sözün namusum olduğunu unutmamakdan. - Kimseyi bilerek üzmem ve kırmam. Gönlümü kırmış olana kırılmam. Onlarla iİlişiğimi kesmemek olmamdan. - Hiç kimseyle kavgalı değilim. Düşmanım olmadı ve olmamasına dikkat eder olmamdan. - Siyaset yapmam. Siyaset yapılacak yerin siyasi partiler olduğunun bilincinde olmamdan. - Her inanca saygım var. Asla din bezirganlığı, din, milliyet, ırk ayrımı yapmamış olmamdan. - İster inansın, ister inanmasın, ister ateist, ister deist, ister herhangi bir dinden olsun, benim dinimden başka inanca sahip olanlara saygı, sevgi gösterir olmamdan. -  Hayatım boyu sigara içmemiş olmamdan. Çok enteresan sigarayı vücudumun kabul etmemiş olmasından. - Giyimlerim dahil hiç bir konuda aşırıya kaçmamış olmamdan. - Lüksü sevmemiş olmamdan. - Herşeyin en iyisini, en son modelini istemek hevesimin olmamasından. - Pintilik ve müsriflikden kaçınır olmamdan. - Hele futbolda kendini kaptırırcasına taraf tutanlardan hoşlanmaz olmamdan. Her futbol takımını ve taraftarına aynı sıcak kanla sever olmamdan. - Yetmiş yaşımdan sonra, eş, dost, akraba ve arkadaşlarımdan ben ölürüm onlar ölmez dediklerimin birer birer ölüm haberlerini aldıkça; ölümü sanki benim yoldaşım olarak düşünmeye başlar olmamdan. - Ölüm aklıma geldikçe bayramım olacakmış gibi düşünür olmamdan. - Yalan denen mikropla karşılaşmamaya prensip edinir olmamdan. - Yetmiş yaşını aşmış biri olarak; yaşam tecrübem, on altı sene tahsilim ve 52 sene yöneticilik birikimlerimi sizlerle paylaşmak ve bilgimin zekâtını vermek için 15 senedir Bursa Life, Malatya Son Havadis, Gazete Malatya, Manisa Medya internet gazetelerinde ve günde on ila on iki sayfa sanal olmayan Romanya Gazete Balkan Gazetelerinde yazmaya devam ediyor olmamdan. -Yazmak, okumanın bir mühürü olarak kabul eder olmamdan. - Yazmaya başlayınca kalemin, klavyenin önemini daha çok anlıyor olmamdan. - Yazarak bilgi birikimimi tekra ederek, unutmamayı prensip ediyor olmamdan. - İnsan bir okyanus; boşalt boşalt suyunu bitiremezsin. Her insan ayrı bir alem. İnsana değer verdikçe, sayıp, sevdikçe, gönlünü aldıkça, bir ihtiyacını giderdikçe manevi hazla yaşamdan zevk alıyor olmamdan. Senelerdir aldığım maaşımdan küçük bir kısmını öncelikle başta ihtiyaç sahibi akrabalarım olmak üzere, muhtaçlara el uzatır olmamdan. - Benim gözümde kötü insan yok olduğunu kabul eder olmamdan. - Kendisiyle barışık olmayan, kişilerle ilişkisi bozuk, hep, ben, ben diyen, egosu yüksek, karşısındakini hor gören, aşırı lüks düşkünü, hal ve tavırları yapmacık, dünyadan bir haber cahil kişilerle ilişkimi kesmeden uzak durmaya çalışır olmamdan. - iki dünyalı olarak; tek dünyalı olup, gözümüzden esirgediğimiz cesedimizin, toz toprak olmayacağına inanan biri olmamdan. - Biz insanlara, Yaratanımızın özene bezene yaratarak kendi ruhundan üflediğini; ölümümüzle geldiğimiz yer olan, ölümsüzleşerek Yaratanımıza dönmenin hazzıyla, ömrümüzün saniyeler gibi geçtiği bu dünyada huzurlu, mutlu yaşamın tadını almaya çalışır olmamdan. SÖZÜN KISASI. HUZURLU MUTLU YAŞAMAK İSTİYORMUSUN? - ÜÇ (S) DEDİĞİM, SERVET, ŞEHVET VE ŞÖHRET'DEN UZAK DUR. - NEFSİNİ, EGONU YEN. - BİR İHTİYAÇ SAHİBİNE KARINCA KARARINCA EL UZAT. İŞTE O ZAMAN GÖR HAYATIN LEZZET VE TADINI.