kitap fuarı
Mehmet Fuat ERGÜN
Köşe Yazarı
Mehmet Fuat ERGÜN
 

URLA DEVLET HASTANESİNE TEŞEKKÜRLERİMLE

1972 den beri ülkemizin ve Romanya'nın önde gelen ciddi sanayi firmalarında üst düzey yöneticiliği yapmış bir olarak, tecrübe ve birikimlerimi sizlerle paylaşmaya çalışıyorum. Bunlardan biri taktirsizliğimiz. Maşallah oturduğumuz yerden bilinçli bilinçsiz, kulakdan dolma haberlerle tenkit etmesini çok iyi biliyoruz. Tenkide var taktire yokuz. Ülke olarak, taktir etmeyi bilmiyor ve ihmal ediyoruz. Ailede olsun, iş yerinde olsun. Hatta insanı iliskilerimizde olsun. Hak edeni, layık olanı, yüzüne karşı taktir etmek bizlere zul geliyor. Taktiri hak edeni taktir etmek, o kişiyi kazanmak, aşkla çalısmasını sağlamak, daha iyisini nasıl yapabilirim demesine katkıda bulunmaktır. "Yiğidi öldür hakkını yeme" tabiri ne kadar yerinde söylenmiştir. İşte yaşamımda özellikle sağlık alanında Urla Devlet Hastahanesinde gördüklerimi sizlerle paylaşmak istedim. İnanılacak gibi değil. Şimdi anlatacaklarım bir abartma değil, kimseye yaranmak için de değil. Adını bile bilmediğim Saygıdeğer Başhekim beyi candan kutlamak isterim. Sistemlerin verimliliği lideriyle bir ekip olarak çalışanlarıyla sağlanır. Ailece yaz kış kalma kararı verdiğimiz Seferihisar yazlık sitemizde şimdileri mahalle ünvanı kazanan evimizde ikamet etmekteyiz. Sağlık sorunlarımız olduğunda Seferihisar Devlet Hastanesini kullanıyoruz. Bu güzide hastanemizin teknik imkanlarının yetersiz oluşundan 34 km uzaklıkda bize en yakın Urla Devlet Hastanesine gitmekteyiz. Urla Devlet Hastanesi'nde gururla söyleyebileceğim gördüklerim ve bizzat yaşadıklarımı anlatmaya çalışacağım. - Doktorların ve personelin hastalara saygı ve hizmettlerinde kusur etmemeleri. - Temizlik, temizlik, temizlikte hijeniğe aşırı önem verilmesi. - Altı ay önce eşimin tek göz katarak ameliyatını yapan Sayın göz doktorumuz Mustafa KIZILOĞLU'nun aileden biri gibi ilgisi, diğer göz için Eylül ayını proğramlaması ve bugün ikinci göz katarak ameliyatını başarıyla yapmış olması. O gün onlarca aneliyatının arkasından, o yorgunluğuyla tek tek hastalarını ziyaret ederek kullanacak damlaları saatine, damla sayısına kadar tarif etmesi. - Toplumda basit 15 dakikalık katarak ameliyatı denilen bir ameliyatta hastanın sağlığını ön planda tutan Urla Devlet Hastanesindeki titizliğin tarifi zor anlatılır. Ameliyat tarihinden bir gün önce.. - Hastanın göz muyahanesi - Detay tüm kan testi - Kalp Elektrosu EKG - Anastesi uzmanın kontrolü - Tüm bu kontrolların sonucu pozitif olduğunda son kez doktorumuzun kontrolü ve ertesi gün için yatak servisine bilgi verilmesi. - Ertesi gün sabah erkenden yatış için servise gidilmesi. Modern seyyar ısı, tansiyon, nabız ölçer aletle kontrol. Ve bir saat içerisinde ameliyata gidiş. İnanın bir yönetici olarak, yurt dışı ve içi seyahatlerinde beş yıldız otellerde kalmış biri olarak, hastanenin yatış odalarındaki temizlik, hijenik, TV'den buzdolabına, hele bakımlı hasta yataklarının elektronik kumandayla ayarlanmalarına ne demeli. Sanki beş yıldız oteller gibi. Peki dört sene önce kalp krizi şüphesiyle gece yarısı eşiyle Urla Devlet Hastahanesi acil servise giden oğluma, o an teşhis koyarak acil 9 Eylül Ünüversitesi Hastanesi gönderen Kalp doktorumuz Yaşar Akay beyin anında teşhisi, oğlumun sevk ettiği hastanede yoğun bakıma alınıp sabahına, iki profosör tarafından anjiyo yapılması. Yaşar beyin teşhisinin aynısını anjiyo sonrası 9 Eylül Hastanesinde tespit edilmesi. Hepsinden önemlisi doktorumuzun telefonla seneler geçmiş olsa bile, sanki bir aile doktoru gibi oğlumun durumunu takip etmesi. Herşeyden önemlisi her türlü teşhis tedavide ücret ödenmemesi ve ilaçlarda sembolik ücret ödenmesi ülkemizin sağlıkda geldiği durumu, ağırlıklı yurt dışında yaşayan biri olarak gururla anlatmak istedim.
Ekleme Tarihi: 27 Eylül 2024 - Cuma
Mehmet Fuat ERGÜN

URLA DEVLET HASTANESİNE TEŞEKKÜRLERİMLE

1972 den beri ülkemizin ve Romanya'nın önde gelen ciddi sanayi firmalarında üst düzey yöneticiliği yapmış bir olarak, tecrübe ve birikimlerimi sizlerle paylaşmaya çalışıyorum.
Bunlardan biri taktirsizliğimiz.
Maşallah oturduğumuz yerden bilinçli bilinçsiz, kulakdan dolma haberlerle tenkit etmesini çok iyi biliyoruz.
Tenkide var taktire yokuz.
Ülke olarak, taktir etmeyi bilmiyor ve ihmal ediyoruz.
Ailede olsun, iş yerinde olsun. Hatta insanı iliskilerimizde olsun.
Hak edeni, layık olanı, yüzüne karşı taktir etmek bizlere zul geliyor.
Taktiri hak edeni taktir etmek, o kişiyi kazanmak, aşkla çalısmasını sağlamak, daha iyisini nasıl yapabilirim demesine katkıda bulunmaktır.
"Yiğidi öldür hakkını yeme" tabiri ne kadar yerinde söylenmiştir.
İşte yaşamımda özellikle sağlık alanında Urla Devlet Hastahanesinde gördüklerimi sizlerle paylaşmak istedim.
İnanılacak gibi değil.
Şimdi anlatacaklarım bir abartma değil, kimseye yaranmak için de değil.
Adını bile bilmediğim Saygıdeğer Başhekim beyi candan kutlamak isterim.
Sistemlerin verimliliği lideriyle bir ekip olarak çalışanlarıyla sağlanır.
Ailece yaz kış kalma kararı verdiğimiz Seferihisar yazlık sitemizde şimdileri mahalle ünvanı kazanan evimizde ikamet etmekteyiz.
Sağlık sorunlarımız olduğunda Seferihisar Devlet Hastanesini kullanıyoruz.
Bu güzide hastanemizin teknik imkanlarının yetersiz oluşundan 34 km uzaklıkda bize en yakın Urla Devlet Hastanesine gitmekteyiz.
Urla Devlet Hastanesi'nde gururla söyleyebileceğim gördüklerim ve bizzat yaşadıklarımı anlatmaya çalışacağım.
- Doktorların ve personelin hastalara saygı ve hizmettlerinde kusur etmemeleri.
- Temizlik, temizlik, temizlikte hijeniğe aşırı önem verilmesi.
- Altı ay önce eşimin tek göz katarak ameliyatını yapan Sayın göz doktorumuz 
Mustafa KIZILOĞLU'nun aileden biri gibi ilgisi, diğer göz için Eylül ayını proğramlaması ve bugün ikinci göz katarak ameliyatını başarıyla yapmış olması.
O gün onlarca aneliyatının arkasından,
o yorgunluğuyla tek tek hastalarını ziyaret ederek kullanacak damlaları saatine, damla sayısına kadar tarif etmesi.
- Toplumda basit 15 dakikalık katarak ameliyatı denilen bir ameliyatta hastanın sağlığını ön planda tutan Urla Devlet Hastanesindeki titizliğin tarifi zor anlatılır.
Ameliyat tarihinden bir gün önce..
- Hastanın göz muyahanesi
- Detay tüm kan testi
- Kalp Elektrosu EKG
- Anastesi uzmanın kontrolü
- Tüm bu kontrolların sonucu pozitif olduğunda son kez doktorumuzun kontrolü ve ertesi gün için yatak servisine bilgi verilmesi.
- Ertesi gün sabah erkenden yatış için servise gidilmesi. Modern seyyar ısı, tansiyon, nabız ölçer aletle kontrol.
Ve bir saat içerisinde ameliyata gidiş.
İnanın bir yönetici olarak, yurt dışı ve içi seyahatlerinde beş yıldız otellerde kalmış biri olarak, hastanenin yatış odalarındaki temizlik, hijenik, TV'den buzdolabına, hele bakımlı hasta yataklarının elektronik kumandayla ayarlanmalarına ne demeli.
Sanki beş yıldız oteller gibi.
Peki dört sene önce kalp krizi şüphesiyle gece yarısı eşiyle Urla Devlet Hastahanesi acil servise giden oğluma, o an teşhis koyarak acil 9 Eylül Ünüversitesi Hastanesi gönderen Kalp doktorumuz Yaşar Akay beyin anında teşhisi, oğlumun sevk ettiği hastanede yoğun bakıma alınıp sabahına, iki profosör tarafından anjiyo yapılması.
Yaşar beyin teşhisinin aynısını anjiyo sonrası 9 Eylül Hastanesinde tespit edilmesi.
Hepsinden önemlisi doktorumuzun telefonla seneler geçmiş olsa bile, sanki bir aile doktoru gibi oğlumun durumunu takip etmesi.
Herşeyden önemlisi her türlü teşhis tedavide ücret ödenmemesi ve ilaçlarda sembolik ücret ödenmesi ülkemizin sağlıkda geldiği durumu, ağırlıklı yurt dışında yaşayan biri olarak gururla anlatmak istedim.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetemalatya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.