İnsan maddi ceset,manevi ruhdan meydana gelmiş canlı bir varlıktır.
Hayvanlar,bitkiler de canlıdır.
Taş,toprak,masa sandelye dedigımiz hareket etmeyen,soluyup,beslenmeyen cansız varlıklara her ne kadar cansız denirsede atom çekirdekleri etrafında sayısız defa dönen canlı gibi elektronları vardır.
Suyun özellikle taşın,toprağın,silisyumun,seramiğin hafıza tutma özelliğinden
bilgisayar,akıllı telefon,televizyonun çip ve entegre devrelerinin temelinde bu maddeler yatar.
Bir suyun yanında bağırıp çağrıldığında molekül dizilişlerinin darmadağın olduğu,bir kil özlü çamura tokat atıldığında moleküllerinin hizaya girdikleri gözlenmiştir.Keza kar tanelerinin de.
Kısaca kainatımízda cansız varlık yoktur.
Dünyamız kendi ekseni etrafında en hızlı uçakdan daha hızlı dönerken,yine yüksek hızlarda güneş etrafında yol almakta,güneş de binlerce kilometre hızla Samanyolu galaksimizin icerisinde yörüngesinde hareket etmektedir.Ya Samanyolumuz,o da merkezi karadeliğe doğru sarmal hareketle büyük hızla yol almaktadır.
15 milyar yaşında kainatımızın içinde 200 milyara yakın galaksi,her galaksi içerisinde bir o kadar yıldız olduğu bilimsel gözlemlenmiştir.
Galaksimizin ötesinde bilinen enerji kaynağı evrenimizin yüzde 73' nü oluşturan karanlık enerjidir.
Son teknolojiyle tespit edilen galaksi ve yıldızlar evrenimizim yüzde 4' nü oluşturur.
Diğer kalan yüzde 23 ise hiç bilmediğimiz karanlık maddedir.
Yani milyarlarca galaksi,her galaksi içinde milyarlarca yıldızın yüzde 4 'nü görebiliyoruz.
Daha evrenimiz dışında kainatımızı oluşturan paralel evrenlerden,on birinci boyutan, biz daha en,boy,yükseklik üç boyutu bilip dördüncü boyut zamanı çözememişken şu kısacık yaşamımızda maddeye tapan,mal mülk,şehvet,şöhret,siyaset için birbirimizi yerken neyin peşindeyiz?
Madde cesedimiz,öldüğümüzde toprakla buluşmadan önce bir günde pis kokular saldığını bildiğimiz halde bir gönül almayı,yardımlaşmayı göz ardı ederken hiç düsündünüzmü NEYİN PEŞİNDEYİZ?