Ölümlü bir kazaya uğramadıkça, doğar, yaşar, büyür, yaşlanır ve ölürüz.
Her calının ölümü tadacağını hepimiz biliriz. Bizi yaratanın kanunu bu.
Bir damla sudan yaratılmadıkmı?
Zannederiz biz canlılar ölümlü.
Cansızlarda kimyasal yapılarının özelliklerine göre zamanı geldiklerinde ölürler. Hiç düşündünüzmü demir, çelik gibi metallerin yorularak bitkin düştüğünü. Biz insanların son çağın vebası dediğimiz KANSER belası gibi metallerin de baş belası oksijen olduğunu. Havayla temaslarında oksidasyon yani paslanmalarıyla toza dönüştüklerini.
Metallerin ölümünü geciktirmenin önemli yollarından biri, boya ve kaplamadır.
Biz canlılara hayat veren havayla soluduğumuz oksijen, metallerin ömürlerini tüketen bir nevi kanser olduğunu çoğumuz biliriz. Yine havadan soluduğumuz oksijen, canlıların baş düşmanı KANSER’i öldüren en büyük silah olduğunu.
Adını bile ağzımıza almaya cesaret edemediğimiz KANSER’e bulaşıp bulaşmamız tamamen bizim elimizde.
MORAL ve HUZURLU YAŞAM..
Vücudumuzda günde binlerce oluşan asi, terörist kanser hücreleriyle savaşacak lenfositler, kemik iliğinden yapılırlar. Bunlardan bazıları göğsümüz ortalarında bulunan TİMUS salgı bezine normal hücrelerin şifre kodlarını öğrenmek üzere on günlük eğitime gönderilirler. Eğitimden geçenler T Lenfosit olarak adlandırılır ve kanser hücrelerini yok etme kabiliyetine sahip DNA-AZ silahıyla donatılırlar.
Başlarlar bütün vücüdu dolaşmaya, Bir hücremizle günde on defa karşılaşır biyolojik şifre kodlarını kontrol ederler. Şifreleri bilemeyen hücreleri, yakaladıklarında anında öldürücü silahları DNA-AZ’la yok ederler.
MORAL, NASIL YOK EDER KANSERİ?
Damar ve organlarımızın irade dışı çalışma düzenini hormonlar sağlar. Hormonların orkestra şefi HİPOFİZ salgı bezidir.
Bu bezi, beynimizin alt yan bölgesinde bulunan HİPOTALAMUS yönetir. Vücudumuza bir hastalık geldiğinde bütün biyolojik sistemler faaliyete geçer.
MORAL bozuk olunca, hipotalamusun etkinlikleri hipofize büzülme şeklinde yansır. Hipofiz’in büzülmesi demek kanser hücrelerinin cirit atması demektir.
İşte kansersiz yaşamanın ana nedenlerinden biri…MORAL!..MORAL!..MORAL!..
YANİ STRESSİZ HAYAT…
İki gün önce Çin doğal tıp uzmanlarının yaptığı bir çalışmayı You Tube’dan izledim. Facebook sayfamda paylaştım
“Tümör 3 dakikada yok oluyor-gregg braden-kalpten şifa”
Tümörün yok edilmesi tamamen beyinle, hipotalamus arasındaki ilişkiyledir. Kanser olmak veya olmamak işte bu yüzden genetiğimiz dışında bizim elimizde"
Kanser ve moral arasındaki ilişki, tıbbi ve psikolojik araştırmalarla desteklenen önemli bir konudur. Moral, bir kişinin genel ruh hali, duygusal durumu ve hayata karşı tutumunu ifade eder.
Pozitif bir moral, bağışıklık sistemini güçlendirebilir. Stres ve depresyon ise bağışıklık sistemini zayıflatarak, kanserle mücadeleyi zorlaştırabilir.
Yüksek moral, hastaların tedaviye daha iyi uyum sağlamalarına yardımcı olabilir. Pozitif bir ruh hali, tedaviye devam etme motivasyonunu artırabilir ve yan etkilerle başa çıkmayı kolaylaştırabilir.
Moralin kanser tedavisinde ve hastalıkla başa çıkmada önemli bir rol oynadığı açıktır. Hastaların moralini yüksek tutmak, tedavi sürecini daha katlanılabilir hale getirebilir ve genel yaşam kalitesini artırabilir. Bu nedenle, kanser tedavisinde sadece fiziksel sağlık değil, aynı zamanda duygusal ve psikolojik sağlık da göz önünde bulundurulmalıdır.
HASTALIĞIN İLACI MORAL
Ölümlü bir kazaya uğramadıkça, doğar, yaşar, büyür, yaşlanır ve ölürüz.
Her calının ölümü tadacağını hepimiz biliriz. Bizi yaratanın kanunu bu.
Bir damla sudan yaratılmadıkmı?
Zannederiz biz canlılar ölümlü.
Cansızlarda kimyasal yapılarının özelliklerine göre zamanı geldiklerinde ölürler. Hiç düşündünüzmü demir, çelik gibi metallerin yorularak bitkin düştüğünü. Biz insanların son çağın vebası dediğimiz KANSER belası gibi metallerin de baş belası oksijen olduğunu. Havayla temaslarında oksidasyon yani paslanmalarıyla toza dönüştüklerini.
Metallerin ölümünü geciktirmenin önemli yollarından biri, boya ve kaplamadır.
Biz canlılara hayat veren havayla soluduğumuz oksijen, metallerin ömürlerini tüketen bir nevi kanser olduğunu çoğumuz biliriz. Yine havadan soluduğumuz oksijen, canlıların baş düşmanı KANSER’i öldüren en büyük silah olduğunu.
Adını bile ağzımıza almaya cesaret edemediğimiz KANSER’e bulaşıp bulaşmamız tamamen bizim elimizde.
MORAL ve HUZURLU YAŞAM..
Vücudumuzda günde binlerce oluşan asi, terörist kanser hücreleriyle savaşacak lenfositler, kemik iliğinden yapılırlar. Bunlardan bazıları göğsümüz ortalarında bulunan TİMUS salgı bezine normal hücrelerin şifre kodlarını öğrenmek üzere on günlük eğitime gönderilirler. Eğitimden geçenler T Lenfosit olarak adlandırılır ve kanser hücrelerini yok etme kabiliyetine sahip DNA-AZ silahıyla donatılırlar.
Başlarlar bütün vücüdu dolaşmaya, Bir hücremizle günde on defa karşılaşır biyolojik şifre kodlarını kontrol ederler. Şifreleri bilemeyen hücreleri, yakaladıklarında anında öldürücü silahları DNA-AZ’la yok ederler.
MORAL, NASIL YOK EDER KANSERİ?
Damar ve organlarımızın irade dışı çalışma düzenini hormonlar sağlar. Hormonların orkestra şefi HİPOFİZ salgı bezidir.
Bu bezi, beynimizin alt yan bölgesinde bulunan HİPOTALAMUS yönetir. Vücudumuza bir hastalık geldiğinde bütün biyolojik sistemler faaliyete geçer.
MORAL bozuk olunca, hipotalamusun etkinlikleri hipofize büzülme şeklinde yansır. Hipofiz’in büzülmesi demek kanser hücrelerinin cirit atması demektir.
İşte kansersiz yaşamanın ana nedenlerinden biri…MORAL!..MORAL!..MORAL!..
YANİ STRESSİZ HAYAT…
İki gün önce Çin doğal tıp uzmanlarının yaptığı bir çalışmayı You Tube’dan izledim. Facebook sayfamda paylaştım
“Tümör 3 dakikada yok oluyor-gregg braden-kalpten şifa”
Tümörün yok edilmesi tamamen beyinle, hipotalamus arasındaki ilişkiyledir. Kanser olmak veya olmamak işte bu yüzden genetiğimiz dışında bizim elimizde"
Kanser ve moral arasındaki ilişki, tıbbi ve psikolojik araştırmalarla desteklenen önemli bir konudur. Moral, bir kişinin genel ruh hali, duygusal durumu ve hayata karşı tutumunu ifade eder.
Pozitif bir moral, bağışıklık sistemini güçlendirebilir. Stres ve depresyon ise bağışıklık sistemini zayıflatarak, kanserle mücadeleyi zorlaştırabilir.
Yüksek moral, hastaların tedaviye daha iyi uyum sağlamalarına yardımcı olabilir. Pozitif bir ruh hali, tedaviye devam etme motivasyonunu artırabilir ve yan etkilerle başa çıkmayı kolaylaştırabilir.
Moralin kanser tedavisinde ve hastalıkla başa çıkmada önemli bir rol oynadığı açıktır. Hastaların moralini yüksek tutmak, tedavi sürecini daha katlanılabilir hale getirebilir ve genel yaşam kalitesini artırabilir. Bu nedenle, kanser tedavisinde sadece fiziksel sağlık değil, aynı zamanda duygusal ve psikolojik sağlık da göz önünde bulundurulmalıdır.
Ekleme
Tarihi: 13 Temmuz 2024 - Cumartesi
HASTALIĞIN İLACI MORAL
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.