Öyle bir kapıldık ki bu dünya yaşamına, her anımız bir başka havada geçiyor.
İnsanlığımızı, yaratılış sebebimizi, nereye gidiyoruzu anlamaya fırsat kalmadan bu dünya maddeleriyle oyalanıyoruz.
Yaşarken bir tırnağımıza paha biçemediğimiz vücudumuzu geldiği yere toprağa teslim ediyoruz.
Yüce Kuran’ımızın söylediği gibi.
”Bizim zamanımıza göre ruh ve melekler elli bin sene yerine Yaratan katına bir günde” ruhumuzu teslim ediyoruz.
Herşeyin temeli bilim, bilimin özü matematik. Matematik ise Yaratanımız tarafından gözlerimizi açtığı kapıdır.
Kısaca matamatik tanrı dilidir.
- Büyük bir patlamayla kainat yaratılıyor. O günden bugüne yaklaşık 13.8 milyar yıl geçti. Yani kainatımız 13.8 milyar yaşında.
- İçinde yüz milyarlarca yıldızın bulunduğu yüz milyarca galaksinin, toplamda yirmi milyar kere tirilyon yıldızın, sayısız gezegenin, kuarsların, karadeliklerin, kara maddelerin, yer aldığı uçsuz bucaksız bir evren.
Evrendeki yıldız sayısı, en asgari şartlarda bile Dünya'nın tüm sahillerindeki kum tanelerinden daha fazladır. Hem de çok daha fazladır. Öyle ki, Dünya'daki her bir kum tanesi başına evrende tamı tamına 1.000 adet yıldız bulunmaktadır.
İçinde binlerce parçacığın durmadan hareket etiği ve maddenin temelini oluşturan bir cm’nin yüz milyonda biri büyüklüğündeki atom.
Canlı yaşamın en temel birimi olan içine sonsuz sayıda bilginin depolandığı DNA molekülü.
Binlerce operasyonun durmadan görev yaptığı hücre..
- Atom ise 1 cm’nin yüz milyonda biri, atomun çekirdeği ise 1 cm’nin on tirilyonda biri.
- Atom çekirdeği 30 cm. büyüklüğünde bir top şeklinde olursa, etrafında dönen elektron bir toplu iğne başı büyüklüğünde.
Bu ölçeklerde atom çekirdeğiyle, etrafında saniyede bin km hızla dönen elektron arasında mesafe ise 15 km.
- ATOMU BİLMEDEN, EVRENİ VE CANLI YAŞAMI ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL.
- Dünyanın en gelişmiş teleskoplarıyla evrenin gözlenebilen en uzak mesafesi 10 rakamının yanına 27 sıfır koymak kadar metre uzaktadır.
- Güneşi bir portakal büyüklüğünde düşündüğümüzde dünya onun 12m. uzağında bir toplu iğne başı kadardır.
- Beyin doymak bilmeyen bir enerji tükecisidir. Kan yoluyla devamlı oksijen ve glikoz emer. Beyin bir insan vücud ağırlığının %2 sine sahip olmasına rağmen vücud oksijeninin % 20 sini kullanır. Bu miktar hem gece ve de hem gündüz tüketilir.
- Beynin ihtiyacı olan oksijeni sağlayabilmek için kalp toplam vücud kanımızın %20 sini beyne gönderir.
- Makroalem, insan boyunun tirilyon defa, milyar defa milyar katı büyükken, mikroalem ise insan boyunun tirilyon defa, milyar defa, milyar defa katı küçüğündedir.
EY! İNSAN NE OLUR BİRAZ DÜŞÜN.
BİR HİÇ OLDUĞUNU AKLINDAN ÇIKARMA..
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mehmet Fuat ERGÜN
BİRAZ AKLIMIZI KARIŞTIRMAK İSTEDİM