Yazılarımın konusunu önceden belirlemiyorum. Masama oturduğumda eski tabirle kalemim, şimdi ise klavyem alıp götürüyor beni. Genelde uzun yazılar okunmadığından mümkün olduğu kadar kısa tutmaya çalışıyorum yazılarımı. Yazılarımı kısa tuttuğumdan, birbirlerini tamamlayacak eğitim, bilgi amaçlı konular seçip, siyaset ve din bezirganlığı yapmamaya çalışıyorum. Herkesin düşüncelerine saygı duyuyor, karşı görüşler olmadan hayatın monotonlaşacağını, fikri gelişmelerin olmayacağına inananlardanım. - Bilgisayar bizi özümüze yaklaştırıyor.    - Eğitim olmayan yerde çiçekler açmaz.   - Eğitimden aklımda kalanlar. - Mutluluğun temeli aile. - Ailenin temeli evlilik. - Lastik iş topuyla oynarken diğer cam toplarımızı kırmayalı m. - Makro alemin sonsuzluğu. - Mikro alemin içine girildikçe çıkılamadığı. - Mal, mülk, şan, şöhret, servet, şehvete düşkün olanların yaşamlarında mutlak mutsuz olacakları. - İki dünyalı insanın ölümden korkmadığı, tek dünyalı insanın ise daha yaşarken ölüm stresiyle öldüklerini. - İşletmelerde kar ve verimliliği belirleyen unsurlardan üç faktör, insan, para ve makinadan insanın ön planda olduğu. - Yardımlaşma, ihtiyaç sahibinin ihtiyacını giderme, tüm ibadetlerin üstünde... gibi konular birbirini takip etmektedir. Yazıma başlarken bir arkadaşımdan paylaşım aldım. ”ELİNİ GÖRMEYEN KİŞİ YAZIYI KALEM YAZDI SANIR. ALLAH’IN KUDRETİNİ GÖRMEYEN KİŞİ, MEYVEYİ AĞAÇ YAPTI SANIR.” Birileri sanki içimi okudu. Tam yazımın konusunu önümde buldum. Yaşantımızı özgür irademiz, davranışlarımızı yönetmez. Tüm kavram ve seçimlerimizin önceden belirlendiği, bilincimizin her şey olup bittikden yarım saniye sonra devreye girdiğini 1973 yılında Prof Benjamin Libert’in yaptığı deneyler sonucu tespit edilmiştir. Libert, parmakları hareket ettirme kararını beyinde oluşan sinyallerle inceledi. 1- Parmağı hareket ettirme karar. 2- Beyinden emir yollanması. 3- Parmağın hareket anı. Bu üç anı not etti. Gözlediği sonuç. Karar anından önce parmağı hareket ettirmek için beyinde ilgili hücreler harekete geçti. BİR PARMAK HAREKET ETTİRME EMRİ BİZDEN ÖNCE VERİLDİ. Libert’den sonra Prof John-Dylan Haynes, gelişmiş manyetik rezonans ve bilgisayar tekniklerikullanarak, deneklerinden önlerinde bulunan iki düğmeden birini seçmelerini istedi. Yapılan deneyde düğmeye basma kararını, 0.7 ila 0.10 saniye önce deneklerin beyin hücre aktivitelerinde gördü. Yani bir parmak hareket ettirme kararımızın saniyeler önce beynimize komut olarak geldiğini tespit etti. Bir de bu konunun bilimsel izahını görelim.                                            "Beynimiz, bir parmağı hareket ettirmek için birkaç aşamalı bir süreçten geçer. Bu sürecin tamamı ortalama 150-200 milisaniye (0.15-0.2 saniye) sürer. İşleyiş şu şekilde gerçekleşir: Karar verme (Prefrontal korteks - Motor korteks) Hareket etmeye karar verdiğimiz anda beynimizin prefrontal korteksi (karar verme merkezi) ve motor korteksi (hareket planlama merkezi) devreye girer. Hareketin hazırlanması ve gönderilmesi (Motor korteks - Omurilik - Sinirler) Motor korteks, hareket sinyallerini omuriliğe ve oradan da kaslara göndermeye başlar. Kasların tepki süresi Sinirler aracılığıyla kaslara ulaşan elektriksel sinyaller, kas liflerini harekete geçirerek parmağın hareket etmesini sağlar. Bu süreç refleksif hareketlerde (örneğin ani bir dokunma refleksi) daha kısa sürede gerçekleşebilirken, bilinçli ve hassas bir parmak hareketinde biraz daha uzun sürebilir."