Muskacı Hocanın Kapısının ön tarafı TURA, arka tarafı YAZIydı -Yurdum insanı birçok örf ve adetleri yaşar ve yaşatır. Birçok konuda aciz kaldı mı çeşitli kaynaklardan medet umar. Çocukları nazarlardan korunsun diye gizliden gizliye çocuğunun ceketinin cebinin iç tarafına, ya da astarının içinde bir yere küçük nazar boncukları yerleştirir. Çeşitli hastalıklardan korunsun diye boynuna muskalar asar. Çocuğu Üniversite sınavlarında başarılı olsun diye sınavda kullanacağı kalemleri okutur üfletir. Dersten dershanelerden umut kalmaz, okutulan kalemin mucizesine bel bağlanır. Bazıları evlerinin afetlerden belalardan korunması için, ev halkının, hayvanlarının her türlü belalardan korunması için muskalar yazdırır, büyüler yaptırır. Bazıları karı koca arasını bozmak için bazıları da aralarını düzeltmek için büyüler muskalar yaptırır Bazıları sevdiklerine kavuşmak için, bazıları askerdeki, gurbetteki çocuklarına sağ salim kavuşmak için muskalar, büyüler yaptırır, Hastalar için şifacı kapılarında dolaşılır yiyecekler içecekler okutulur, bunlar büyük bir umutla hastalara yedirilir içirilir. Hasta yakınları ya da hastalar Muskalar yazdırır, boyuna, kola, bele 40 düğüm atılmış iplerle bağlarlar. Bu işi yapanlar Allah rızası için yapmazlar. Mübarek Kuran-ı Kerimi de kötü emelleri için araç ederler. Allah kelamından veya saçma Sapan yazdıkları kağıtları banknotlara dönüştürürler. ALLAH ADIYLA İNANÇLI İNSANLARIN CEBİNDEKİ PARALARI KENDİ CEPLERİNE AKTARIRLAR, MERCEDES ARABALARA BİNİP VİLLALARDA KÖŞKLERDE YAŞARLAR. Benim zoruma giden, ben özel hekim olarak devletten maaş almadığım halde bir ölüm raporunu vermek için cenaze mahalline gidip öleni muayene edip, raporunu tutup kayıtlara geçirerek yasal bir işlem yapıp sorumluluklar aldığım halde ölüden ücret alınmaz düşüncesiyle birçok defa para almamışımdır. Oysa ölüm sebebi konusunda bir şikayet olsa verdiğim rapordan dolayı mahkemelerde ifade vermek gibi sorumluluklarım da vardı. Oysa Devletin yeteri kadar maaş verdiği İmam efendiler defin sırasındaki dua okumalarından sonra cebine sokuşturulan paraları vergi falan ödemeden itirazsız Helal mı, haram mı demeden kabul eder. -Ayancık'ta Banka emeklisi biri de hoca olarak isim yapmıştı. Benim muayenehanemden daha çok insan onun kapısına giderdi. Birçok hastamın bu nedenle tedavisi aksardı. Birgün muayenehaneme gelen bir hastanın tansiyonuna bakmak için kolunu sıvattım, pazı kısmında 40 düğüm atılmış bir ipin bağlı olduğunu gördüm. Hayretle baktığımı gören hasta "Bunu da hangi pezevenk bağladı" diye çekti ipi koparttı. "Bak bunu ben söylemedim, sen pezevenk dedin, bu söz senin sözün haaa" dedim. Gider de onu bağlayana Hocaya doktor böyle dedi okuduğun ipi koparttı dese adamla uğraşıp duracağım. Olaya tanık olan yanımda çalışan personelim Fahri hasta muayene olup çıktıktan sonra "Doktorbey o ipi hasta kendi bağlattı" dedi "Sen nereden biliyorsun" dedim. "Annemin nefesi daralıyordu onu Hocaya götürmüştüm" dedi. Annesi benim hastamdı. Kalp yetmezliği hastalığı vardı. Elbette nefes darlığı vardı. O hoca ile bayağı muhabbetimiz vardı. Ailesinden büyük küçük kim hastalansa Muska yazmazdı, beni çağırır ben muayene ve tedavi ederdim. Bana büyük güveni vardı. Evinin oturma salonuna açılan bir kapının; ÜST KISMINDA TAVANA YAKIN, TÜRK BAYRAĞI, ATATÜRK FOTOĞRAFI, İSTİKLAL MARŞI ASILIYDI, Bu bir Atatürkçü, cumhuriyetçi görünüştü KAPININ ARKA TARAFINDAKİ ÜST KISMINDA SAİD-İ NURSİ, BENİM TANIMADIĞIM ŞIH RESİMLERİ, ARAPÇA DUALAR ASILIYDI Bu da tarikatçı bir görünüştü. Yani Muskacı Hocanın Kapısının ön tarafı TURA, arka tarafı YAZIydı. Nabza göre şerbet vermek mi dersiniz İnsanların kandırılması mı dersiniz ne derseniz deyin... Günümüzde de saf insanlar, bazı hocalar, bazı Şıhlar, bazı siyasetçiler tarafından aynı şekilde kandırılıyorlar.