kitap fuarı
Bahri KAYAOĞLU
Köşe Yazarı
Bahri KAYAOĞLU
 

MEKANIN CENNET OLSUN, BAKİ AVCI

1980 yılların başıydı… Mesleğe polis muhabiri olarak ilk başladığımda, Sansaryan Han’daki İstanbul Emniyet Müdürlüğü basın odasında tanıştık seninle. Medya dünyasındaki ilk arkadaşım oldun… Her habere birlikte gittik... Sağmalcılar Cezaevi isyanında hedef gözetmeyen kurşunlar gelip seni bulduğunda yanında ben vardım… Sabah, Bugün, Meydan gazetelerinde birlikte çalıştık Kırk yıla dayanan geçmiş zamana neler sığdırmadık ki seninle... İyi günde kötü günde hep yan yana olduk… Acılarımızı, sevinçlerimizi paylaştık… Arkadaşlıktan öte dosttuk… Sırdaştık… Karıncayı ezmez bir kişiydin… 'Adamın dibi' bir adamdın… *** Son sırrını da yine benimle paylaştın. 21 Haziran 2017 günüydü… Behiç Kılıç’ın ölüm yıldönümünde mezarı başına gidiyorduk. Amansız bir hastalığın pençesine düştüğünü, bir 'haber detayını' anlatır gibi anlattın bana… Şoka girmiştim… Beni teselli eden yine sendin… “Merak etme, atlatırım” diyordun… “Aman kimseye söyleme” diye yemin ettirdin, söz aldın… Behiç abinin mezarı başında sana verdiğim söze, ettiğim yemine düne kadar sadık kaldım. Fakat dün seni uğurlarken, birkaç arkadaşımıza bu sırrımızı paylaştım. Umarım beni affedersin dostum… *** Güle güle gittin. Mekânın Cennet olsun…
Ekleme Tarihi: 16 Ocak 2025 - Perşembe
Bahri KAYAOĞLU

MEKANIN CENNET OLSUN, BAKİ AVCI

1980 yılların başıydı…
Mesleğe polis muhabiri olarak ilk başladığımda, Sansaryan Han’daki İstanbul Emniyet Müdürlüğü basın odasında tanıştık seninle.
Medya dünyasındaki ilk arkadaşım oldun…
Her habere birlikte gittik...
Sağmalcılar Cezaevi isyanında hedef gözetmeyen kurşunlar gelip seni bulduğunda yanında ben vardım…
Sabah, Bugün, Meydan gazetelerinde birlikte çalıştık
Kırk yıla dayanan geçmiş zamana neler sığdırmadık ki seninle...
İyi günde kötü günde hep yan yana olduk…
Acılarımızı, sevinçlerimizi paylaştık…
Arkadaşlıktan öte dosttuk…
Sırdaştık…
Karıncayı ezmez bir kişiydin…
'Adamın dibi' bir adamdın…
***
Son sırrını da yine benimle paylaştın.
21 Haziran 2017 günüydü…
Behiç Kılıç’ın ölüm yıldönümünde mezarı başına gidiyorduk.
Amansız bir hastalığın pençesine düştüğünü, bir 'haber detayını' anlatır gibi anlattın bana…
Şoka girmiştim…
Beni teselli eden yine sendin…
“Merak etme, atlatırım” diyordun…
“Aman kimseye söyleme” diye yemin ettirdin, söz aldın…
Behiç abinin mezarı başında sana verdiğim söze, ettiğim yemine düne kadar sadık kaldım.
Fakat dün seni uğurlarken, birkaç arkadaşımıza bu sırrımızı paylaştım.
Umarım beni affedersin dostum…
***
Güle güle gittin.
Mekânın Cennet olsun…
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetemalatya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.