Gene sizleri çok eski zamanlara taşıyacağım ET FİYATLARI UÇTU BARİ ANISIYLA OYALANALIM ET DÖVME TAHTASI (Et dövme Kütüğü) Eskiden manuel veya elektrikli kıyma makinası yoktu. Her zaman ette yoktu... Bir yerlerden ele et geçerse, et kuşbaşı doğranarak yemeklere konulurdu. O zamanlar et köfte pek bilinmezdi de kıymadan Şam Kebabı yapanlar vardı. Ama kıyma genelde Dolma köfte (İçli köfte) hamuruna ve dolmanın iç malzemesine konulurdu. Köftenin hamuruna konulan satır kıyması köftenin dağılmadan kalmasında büyük rol oynardı. Köftenin hamuru çiğ köfte yoğurur gibi yoğurulurdu. Yoğururken etli hamurdan bizlere daire şeklinde veya üçgen şeklinde kebap yapıp verirlerdi. Izgara falan olmadığından ocaktaki közün üstünde pişirir yerdik. Bundan çok keyif ve lezzet alırdık. AHHH, AHHH AH ne günlere kaldık Gene bir şekilde et bulunsa da ondan kıyma elde etmek oldukça zor bir işti. Kıyma yapabilmek için, genelde dut ağacından yapılmış bir kütük ve bir de satır lazımdı. Bunlar da bizim çocukluk çağımızda Malatya'da ve Eskimmalatya'da yaşadığımız mahallelerde her evde bulunmazdı. Bulunsa da ikisini aynı evde bulmakta zordu. Yiyecek eti bulan satır ve Et dövme tahtasını komşulardan bulur etini kıyma haline getirmek için eti kütük üzerine koyar satırla arka, arkaya vurarak eti kıyma haline getirmeye çalışırdı. Gündüz, bağ, bahçe, hayvan bakımı, ev işleri olduğu için genelde et dövme işi akşam yapılırdı. Bugünkü gürültü kirliliği olmadığı için satırın her vurmasıyla çıkan taaak, taaak, taaak sesleri gece sessizliğinde çok uzaklara yayılırdı. "Uyyy biri et döğüyü herhalim" "Ses Seyit dayıların oralardan geliyi" "Yohhh ,yohhh Kikilerden taraftan geliyi" "Hayvan mı boğazlamışlar acep, eti nereden almışlar ki?" "BILDIR ki gurban bayramından BİLLİ evimize et girmedi, ÇAĞALAR sesi duydu şimdi NEFİSleri galacak" diye uzun süre ses hakkında HORATA edilirdi. O devirde buz dolabı, derin dondurucular olmadığı için kurban kesenler derin dondurucuya atamıyorlardı. Sıcakta et bozulmasın diye fakir-fukaraya dağıtırlardı, onlar da bir gece gururla taaak,taaak,taaak et dövmenin tadına varırlardı. Şimdi et bulmak daha bir zorlaştı. Kurbandan kurbana et yiyenler ondan da mahrum kaldılar. El aleme karşı kurban alıp kesenler, fakir-fukaraya dağıtmayıp etin neredeyse tamamını derin donduruculara koyup yıl boyu çıkartıp yiyorlar. Benim Poliklinik çalıştırdığım 1993-2010 yıllarında Kurban Bayramından 5-6 ay sonra bile kurban eti doğrarken yaralanıp gelenlere cerrahi müdahale yaptığımız çok olmuştur. Şimdi artık et dağıtmak ortadan kalktı gibi. Dr-Hüseyin Aydıncak NOT BILDIR Geçen yıl, bir yıl önce BİLLİ Beri, Zaman ÇAĞA Çocuk NEFİS İnsanın yeme içme vb. Gereksinimlerinin bütünü HORATA Laf, söz, sohbet, dedikodu Resimlerin bir kısmı sosyal medyadan alınmadır.