kitap fuarı
Dr.Hüseyin Aydıncak
Köşe Yazarı
Dr.Hüseyin Aydıncak
 

DOKTORLUK YAŞAMIMA DOĞAL YAŞAMI, HAYVAN SEVGİSİNİ DE KATTIM...

-Çocukluğum köyde geçti. Doğa ile iç içe yaşadım. Yaşamımızda birçok da hayvan yer alıyordu. Uzun süre Ayancık Sinopk'ta muayenehane hekimliği yaptığım ve kiracı olduğumuz için pek hayvan besleme fırsatımız olmadı. Ankara Batıkent'te 'ÖZEL AYDINCAK POLİKLİNİĞİ" Adında bir sağlık kuruluşu açınca balkonunu seraya döndürdüm. Çeşit Çeşit sebzeler, çiçekler ektim. Muhabbet kuşları, kedi, süs balıkları, Köpek, Ördek gibi hayvanlar besledim. Daha doğrusu Poliklinik personeli ile hep birlikte besledik. -2003'de 4 katlı, bahçesi de olan bir yere polikliniğimizi taşıdık. Önce pazardan 2 Pekin ördeği yavrusu aldım. Polikliniğe getirdim herkes sevindi. 60 m2 kadar bahçemiz vardı. Bahçenin etrafı muntazam tel çit ile çevriliydi. Kedi falan girecek yer yoktur diye güvenle yavruları bahçeye sebzelerin içine bıraktım yem ve bir leğende su getirmek için hemen yan tarafta polikliniğe girdim, acele de çıktım. Bahçeye geldim bizim ördek yavrusunun biri koyduğum yerde diğerinin sesi havalardan geliyordu. YAVRUNUN BİRİNİ KARGA KAPMIŞTI Bağırdım çağırdım bir şeyler fırlattım yavruyu bıraktı bırakmasına da yavrunun barsakları dışarı çıkmıştı.  Ördek yavrum tek kaldı... Alerjik hastalığı olan Ayşe hanımın çocukları da bir ördek yavrusu almışlarmış. Ayşe hanım bu benim alerjimi artırıyor diye ördek yavrusunu bize getirdi gene 2 ördek yavrumuz oldu. Hızla büyüdüler. Kafeste kalmalarına gönlüm razı olmadı Bahçede ekmiş olduğum domateslerin içine bıraktım, özgürce gezsinler diye. Başladılar hoş hoş, sebzelerin arasında dolaşmaya, gölgelerinde yatıp kalkmaya. Bir süre sonra baktım ki domatesler hiç kızarmıyor. Takip ettim benim ördekler kızarmalarına fırsat vermeden domatesleri Indira Gandi edip mideye indiriyorlar. Önce kafese tıktım. Sonra acıdım bahçenin bir bölümünü bölerek oraya koydum. Orada polikliniğe enjeksiyon için, muayene için getirilen çocuklar da ilgilenip seviyorlar, tekrar gelişlerinde yiyecekler getirip atıyorlardı. Bir süre sonra ördeklerden biri öldü, gene tek ördeğimiz kaldı. Hastalarımız da poliklinik mensupları da üzüldük. Ördeğimize arkadaş aramaya başladık. Kastamonulu bir hastamız ben size bir ördek getirtirim dedi. -Ördeğimize Kastamonu'dan bir arkadaş ördek getirildi. Bizim Ördeğimiz Bembeyaz Pekin Ördeğiydi, gelen ördek siyahtı. Dikkatli bakınca uçmasın diye kanatlarının kesilmiş olduğunu gördüm. Anlaşıldı ki bu ördek Yaban ördeğiydi. Bir sabah Polikliniğe geldim bahçede 3 adet beyaz Pekin ördeği daha var. Hastalarım g, gölünden yürütüp getirip tel örgünün üstünden bahçeye bırakmışlardı. Artık 5 ördeğimiz vardı. Bahçeye bir de küvet gömdüm, keyfîleri iyiydi. Yemleri ve sularına birçok kuşlar da ortak oluyordu. Ama bu ördekler ırkçılık yapıyordu, siyah ördeğe yem de vermiyorlar, beraber yüzmesine de müsaade etmiyorlardı. Onu dövüyorlardı. Siyah ördeğin geldiğinde kesilen kanatları uzadı. Her an uçup gidebilirdi. Ama kanatlarını özgür olsun, beden bütünlüğü doğal fiziki yapısı bozulmasın diye tekrar kesmedim. Birgün baktım beyaz ördekler sıkıştırınca uçtu karşı tarlaya gitti. Sonra geri geldi. Bir başka gün gene Pekin ördekleri ona saldırınca uçtu benimle vedalaşır gibi başımın üstünde bir iki tur attı sonra da uçtu gitti, özgürlüğüne kavuştu... -4 Pekin ördeği bir yeri yuva yaptılar yumurtlamaya başladılar. Belki yavru yaparlar diye yumurtalarına dokunmadık. Yumurtalara yaklaşacak olsak Salih adı verdiğim aile reisi bizleri gagalayıp, saldırıyordu. Yumurtaların üzerine yatmadılar. Civciv çıkmadı. Bozuldu yumurtalar. Kuş Gribi nedeniyle görevliler ördeklerimizi almak istedi teslim etmedim. Ördeklerim bayağı yağlandı kilo yaptı. Görenler çeşit çeşit ördek yemeği tarifleri verdiler. Nasıl yerim…Nasıl kıyarım…Her biriyle ayrı ayrı gönül bağımız vardı. Polikliniğin yer değiştirme durumu olunca. Onları oğlum Özgür Aydıncak götürüp Atatürk Orman Çiftliği Hayvanat Bahçesine verdi. Dr-Hüseyin Aydıncak Not: Aşağıdaki fotoğrafları o zamanlar modern kameralı telefonlar olmadığından 2004 yılında falan çektiğim videodan kırptım. Neo adlı kırma Kangal ile ördeklerimizi birlikte yaşamaya alıştırdığımız için zarar vermezdi.
Ekleme Tarihi: 17 Aralık 2024 - Salı
Dr.Hüseyin Aydıncak

DOKTORLUK YAŞAMIMA DOĞAL YAŞAMI, HAYVAN SEVGİSİNİ DE KATTIM...

-Çocukluğum köyde geçti. Doğa ile iç içe yaşadım. Yaşamımızda birçok da hayvan yer alıyordu. Uzun süre Ayancık Sinopk'ta muayenehane hekimliği yaptığım ve kiracı olduğumuz için pek hayvan besleme fırsatımız olmadı.
Ankara Batıkent'te
'ÖZEL AYDINCAK POLİKLİNİĞİ"
Adında bir sağlık kuruluşu açınca balkonunu seraya döndürdüm. Çeşit Çeşit sebzeler, çiçekler ektim. Muhabbet kuşları, kedi, süs balıkları, Köpek, Ördek gibi hayvanlar besledim. Daha doğrusu Poliklinik personeli ile hep birlikte besledik.
-2003'de 4 katlı, bahçesi de olan bir yere polikliniğimizi taşıdık. Önce pazardan 2 Pekin ördeği yavrusu aldım. Polikliniğe getirdim herkes sevindi. 60 m2 kadar bahçemiz vardı.
Bahçenin etrafı muntazam tel çit ile çevriliydi. Kedi falan girecek yer yoktur diye güvenle yavruları bahçeye sebzelerin içine bıraktım yem ve bir leğende su getirmek için hemen yan tarafta polikliniğe girdim, acele de çıktım. Bahçeye geldim bizim ördek yavrusunun biri koyduğum yerde diğerinin sesi havalardan geliyordu.
YAVRUNUN BİRİNİ KARGA KAPMIŞTI
Bağırdım çağırdım bir şeyler fırlattım yavruyu bıraktı bırakmasına da yavrunun barsakları dışarı çıkmıştı. 
Ördek yavrum tek kaldı...
Alerjik hastalığı olan Ayşe hanımın çocukları da bir ördek yavrusu almışlarmış. Ayşe hanım bu benim alerjimi artırıyor diye ördek yavrusunu bize getirdi gene 2 ördek yavrumuz oldu. Hızla büyüdüler. Kafeste kalmalarına gönlüm razı olmadı Bahçede ekmiş olduğum domateslerin içine bıraktım, özgürce gezsinler diye. Başladılar hoş hoş, sebzelerin arasında dolaşmaya, gölgelerinde yatıp kalkmaya.
Bir süre sonra baktım ki domatesler hiç kızarmıyor. Takip ettim benim ördekler kızarmalarına fırsat vermeden domatesleri Indira Gandi edip mideye indiriyorlar. Önce kafese tıktım. Sonra acıdım bahçenin bir bölümünü bölerek oraya koydum. Orada polikliniğe enjeksiyon için, muayene için getirilen çocuklar da ilgilenip seviyorlar, tekrar gelişlerinde yiyecekler getirip atıyorlardı.
Bir süre sonra ördeklerden biri öldü, gene tek ördeğimiz kaldı. Hastalarımız da poliklinik mensupları da üzüldük. Ördeğimize arkadaş aramaya başladık. Kastamonulu bir hastamız ben size bir ördek getirtirim dedi.
-Ördeğimize Kastamonu'dan bir arkadaş ördek getirildi. Bizim Ördeğimiz Bembeyaz Pekin Ördeğiydi, gelen ördek siyahtı.
Dikkatli bakınca uçmasın diye kanatlarının kesilmiş olduğunu gördüm. Anlaşıldı ki bu ördek Yaban ördeğiydi. Bir sabah Polikliniğe geldim bahçede 3 adet beyaz Pekin ördeği daha var. Hastalarım g, gölünden yürütüp getirip tel örgünün üstünden bahçeye bırakmışlardı. Artık 5 ördeğimiz vardı. Bahçeye bir de küvet gömdüm, keyfîleri iyiydi. Yemleri ve sularına birçok kuşlar da ortak oluyordu. Ama bu ördekler ırkçılık yapıyordu, siyah ördeğe yem de vermiyorlar, beraber yüzmesine de müsaade etmiyorlardı. Onu dövüyorlardı.
Siyah ördeğin geldiğinde kesilen kanatları uzadı. Her an uçup gidebilirdi. Ama kanatlarını özgür olsun, beden bütünlüğü doğal fiziki yapısı bozulmasın diye tekrar kesmedim. Birgün baktım beyaz ördekler sıkıştırınca uçtu karşı tarlaya gitti. Sonra geri geldi. Bir başka gün gene Pekin ördekleri ona saldırınca uçtu benimle vedalaşır gibi başımın üstünde bir iki tur attı sonra da uçtu gitti, özgürlüğüne kavuştu...
-4 Pekin ördeği bir yeri yuva yaptılar yumurtlamaya başladılar. Belki yavru yaparlar diye yumurtalarına dokunmadık. Yumurtalara yaklaşacak olsak Salih adı verdiğim aile reisi bizleri gagalayıp, saldırıyordu. Yumurtaların üzerine yatmadılar. Civciv çıkmadı. Bozuldu yumurtalar.
Kuş Gribi nedeniyle görevliler ördeklerimizi almak istedi teslim etmedim.
Ördeklerim bayağı yağlandı kilo yaptı. Görenler çeşit çeşit ördek yemeği tarifleri verdiler.
Nasıl yerim…Nasıl kıyarım…Her biriyle ayrı ayrı gönül bağımız vardı.
Polikliniğin yer değiştirme durumu olunca. Onları oğlum Özgür Aydıncak götürüp Atatürk Orman Çiftliği Hayvanat Bahçesine verdi.
Not: Aşağıdaki fotoğrafları o zamanlar modern kameralı telefonlar olmadığından 2004 yılında falan çektiğim videodan kırptım. Neo adlı kırma Kangal ile ördeklerimizi birlikte yaşamaya alıştırdığımız için zarar vermezdi.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetemalatya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.