Celal TÜRKER
Köşe Yazarı
Celal TÜRKER
 

AHLAK VE ADALET

AHLAK VE ADALET Sanıyorum içinden geçtiğimiz bu zor günlerde en çok ihtiyaç duyduğumuz iki kavram.  Ahlak: Sözlükte “huy, seciye, tabiat, mizaç, karakter” gibi anlamlara gelen hulk veya huluk kelimesinin çoğuludur.  Bir terim olarak ise “insanın iyi veya kötü olarak nitelendirilmesine sebep olan manevî vasıfları, huyları ve bunların etkisiyle ortaya koyduğu iradeli davranışlarının bütününe” verilen addır. Adalet: Adl kökünden gelen “adalet” kavramı sözlükte “insaflı ve doğru olmak, doğru davranmak, zulmetmemek, eşit olmak, eşit tutmak, her şeye hakkını vermek, düzeltmek, mutedil olmak, her şeyi yerli yerinde yapmak, istikamet ve hakkâniyet anlamlarına gelir. Güzel ahlak, semavi ve beşeri bütün dinlerin, bütün öğretilerin gösterdiği istikamet ve olmazsa olmaz en temel özelliktir.  Ahlâkı güzel olmayan insanın dini, dili, rengi, ırkı, tâbiyeti hiç bir anlam ifade etmez.  Ahlâk; ailede, işte, sokakta, toplumda anahtar kelime olmalıdır.  Düşünsenize içinden ahlâkı alınmış bir aileyi; ahlaksız bir baba, ahlaksız bir anne, ahlaksız çocuklar…  Allah korusun böyle bir aileyi kim ister?  Ya da ahlaksız bir işyeri; ahlaksız bir yönetici, ahlaksız personel, ahlaksız müşteriler…  Ahlaksız bir hastane; ahlaksız  doktorlar, ahlaksız  hemşireler, ahlaksız hasta bakıcılar … Ahlaksız bir okul; ahlaksız bir müdür, ahlaksız öğretmenler, ahlaksız  personel , ahlaksız veliler, ahlaksız öğrenciler… Ahlaksız bir karakol; ahlaksız bir amir, ahlaksız polisler, ahlaksız personel… Ahlaksız bir cami; ahlaksız bir imam, ahlaksız cemaat… Ahlaksız bir hakim, ahlaksız bir bankacı, ahlaksız bir esnaf, ahlaksız bir müteahhit, ahlaksız bir vs vs …  Gerisini siz getirin lütfen ya da getirmeyin.  Düşünsenize, böyle bir ortamda neler olabileceğini… Ya da düşünmeyin…  Alın elinize akıllı telefonunuzu, geçin bilgisayarınızın ya da televizyonunuzun  başına bu konuyla ilgili pek çok haberi okuyun izleyin. Ahlakı bir kenara koyalım  ve gelelim adalete.  Mahkeme duvarlarında koca koca yazılarla “ Adalet mülkün temelidir “  yazar. Hazreti Ali’ye “Devletin dini olur mu ?” diye sormuşlar, “devletin dini adalettir, adaleti olmayan devlet dinsizdir“ demiş. Adalet te ahlak gibi, anahtar kelimelerden bir tanesidir.  Adaleti olmayan bir aile; çocukları arasında ayrım yapan adaletsiz bir baba, adaletsiz bir anne.  Adaletsiz bir okul; öğretmenleri, öğrencileri ve velileri arasında ayrım yapan bir okul müdürü, öğrencileri ve velileri arasında ayrım yapan bir öğretmen.  Adaletsiz bir hastane; hastaları arasında ayrım yapan bir doktor, bir hemşire… Adaletsiz bir karakol, bir mahkeme, bir devlet dairesi, resmi bir kurum… Adaletsiz bir hukuk sistemi, adaletsiz hakimler, savcılar, polisler, askerler… Vatandaşları arasında ayrım yapan adaletsiz yöneticiler vs vs… Ahlakın ve adaletin olmadığı yerde yaşama güvencesi  olur mu? Huzur olur mu? Mutluluk olur mu? Bereket olur mu? Hayatın bir anlamı olur mu? Kesinlikle hayır tabiki. Bunu hepimiz biliyoruz ama bu gidişatı durdurmak için ne yapıyoruz?  “ Önce sosyalistler için geldiler, ben sosyalist olmadığım için sesimi çıkarmadım. Sonra sendikacılar için geldiler, sendikacı olmadığım için sesimi çıkarmadım. Sonra yahudiler için geldiler, yahudi olmadığım için sesimi çıkarmadım. Sonra benim için geldiklerinde, benim için sesini yükseltecek kimse kalmamıştı!” Bu meşhur sözler Nazi dönemi Almanya'sının ünlü muhaliflerinden Alman din adamı ve asker Martin Niemöller'e ait.  Birey ve toplumda için bu derece önemli bu iki kavram günden güne yıpranırken, irili ufaklı menfaatimiz için sesimizi çıkarmadığımız, itiraz etmediğimiz  sürece bir gün sıra bizlere geldiğinde bizim için sesini yükseltecek kimse ve yapacak pek bir şey kalmayacak ne yazık ki.  Atalarımızdan teslim aldığımız emaneti, çocuklarımıza ve torunlarımıza teslim edeceğiz.    Sonuç olarak; Ahlak ve Adalet, daha yaşanabilir bir dünya için olmazsa olmazlarımız ve geçici menfaatlerimizden çok daha önemli.  Lütfen ihmal etmeyelim. Bir kere kaybolduğunda geri dönüşü olmayan bu temel kavramları çok daha dikkatli kullanalım, daha fazla yıpratmayalım… Kalın sağlıcakla… Celal TÜRKER  23.03.2024
Ekleme Tarihi: 23 Mart 2024 - Cumartesi
Celal TÜRKER

AHLAK VE ADALET

AHLAK VE ADALET

Sanıyorum içinden geçtiğimiz bu zor günlerde en çok ihtiyaç duyduğumuz iki kavram. 

Ahlak: Sözlükte “huy, seciye, tabiat, mizaç, karakter” gibi anlamlara gelen hulk veya huluk kelimesinin çoğuludur. 
Bir terim olarak ise “insanın iyi veya kötü olarak nitelendirilmesine sebep olan manevî vasıfları, huyları ve bunların etkisiyle ortaya koyduğu iradeli davranışlarının bütününe” verilen addır.

Adalet: Adl kökünden gelen “adalet” kavramı sözlükte “insaflı ve doğru olmak, doğru davranmak, zulmetmemek, eşit olmak, eşit tutmak, her şeye hakkını vermek, düzeltmek, mutedil olmak, her şeyi yerli yerinde yapmak, istikamet ve hakkâniyet anlamlarına gelir.

Güzel ahlak, semavi ve beşeri bütün dinlerin, bütün öğretilerin gösterdiği istikamet ve olmazsa olmaz en temel özelliktir. 
Ahlâkı güzel olmayan insanın dini, dili, rengi, ırkı, tâbiyeti hiç bir anlam ifade etmez. 
Ahlâk; ailede, işte, sokakta, toplumda anahtar kelime olmalıdır. 
Düşünsenize içinden ahlâkı alınmış bir aileyi; ahlaksız bir baba, ahlaksız bir anne, ahlaksız çocuklar… 
Allah korusun böyle bir aileyi kim ister? 
Ya da ahlaksız bir işyeri; ahlaksız bir yönetici, ahlaksız personel, ahlaksız müşteriler… 
Ahlaksız bir hastane; ahlaksız  doktorlar, ahlaksız 
hemşireler, ahlaksız hasta bakıcılar …
Ahlaksız bir okul; ahlaksız bir müdür, ahlaksız öğretmenler, ahlaksız  personel , ahlaksız veliler, ahlaksız öğrenciler…
Ahlaksız bir karakol; ahlaksız bir amir, ahlaksız polisler, ahlaksız personel…
Ahlaksız bir cami; ahlaksız bir imam, ahlaksız cemaat…
Ahlaksız bir hakim, ahlaksız bir bankacı, ahlaksız bir esnaf, ahlaksız bir müteahhit, ahlaksız bir vs vs … 
Gerisini siz getirin lütfen ya da getirmeyin. 
Düşünsenize, böyle bir ortamda neler olabileceğini…
Ya da düşünmeyin… 
Alın elinize akıllı telefonunuzu, geçin bilgisayarınızın ya da televizyonunuzun  başına bu konuyla ilgili pek çok haberi okuyun izleyin.

Ahlakı bir kenara koyalım  ve gelelim adalete. 

Mahkeme duvarlarında koca koca yazılarla “ Adalet mülkün temelidir “  yazar.

Hazreti Ali’ye “Devletin dini olur mu ?” diye sormuşlar, “devletin dini adalettir, adaleti olmayan devlet dinsizdir“ demiş.

Adalet te ahlak gibi, anahtar kelimelerden bir tanesidir. 
Adaleti olmayan bir aile; çocukları arasında ayrım yapan adaletsiz bir baba, adaletsiz bir anne. 
Adaletsiz bir okul; öğretmenleri, öğrencileri ve velileri arasında ayrım yapan bir okul müdürü, öğrencileri ve velileri arasında ayrım yapan bir öğretmen. 
Adaletsiz bir hastane; hastaları arasında ayrım yapan bir doktor, bir hemşire…
Adaletsiz bir karakol, bir mahkeme, bir devlet dairesi, resmi bir kurum…
Adaletsiz bir hukuk sistemi, adaletsiz hakimler, savcılar, polisler, askerler…
Vatandaşları arasında ayrım yapan adaletsiz yöneticiler vs vs…
Ahlakın ve adaletin olmadığı yerde yaşama güvencesi  olur mu? Huzur olur mu? Mutluluk olur mu? Bereket olur mu? Hayatın bir anlamı olur mu? Kesinlikle hayır tabiki. Bunu hepimiz biliyoruz ama bu gidişatı durdurmak için ne yapıyoruz? 

“ Önce sosyalistler için geldiler, ben sosyalist olmadığım için sesimi çıkarmadım.
Sonra sendikacılar için geldiler, sendikacı olmadığım için sesimi çıkarmadım.
Sonra yahudiler için geldiler, yahudi olmadığım için sesimi çıkarmadım.
Sonra benim için geldiklerinde, benim için sesini yükseltecek kimse kalmamıştı!”

Bu meşhur sözler Nazi dönemi Almanya'sının ünlü muhaliflerinden Alman din adamı ve asker Martin Niemöller'e ait. 

Birey ve toplumda için bu derece önemli bu iki kavram günden güne yıpranırken, irili ufaklı menfaatimiz için sesimizi çıkarmadığımız, itiraz etmediğimiz  sürece bir gün sıra bizlere geldiğinde bizim için sesini yükseltecek kimse ve yapacak pek bir şey kalmayacak ne yazık ki. 

Atalarımızdan teslim aldığımız emaneti, çocuklarımıza ve torunlarımıza teslim edeceğiz. 
 
Sonuç olarak; Ahlak ve Adalet, daha yaşanabilir bir dünya için olmazsa olmazlarımız ve geçici menfaatlerimizden çok daha önemli. 
Lütfen ihmal etmeyelim. Bir kere kaybolduğunda geri dönüşü olmayan bu temel kavramları çok daha dikkatli kullanalım, daha fazla yıpratmayalım…
Kalın sağlıcakla…
Celal TÜRKER 
23.03.2024

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetemalatya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.