deneme bonusu veren siteler canlı casino akademik sofia grandpashabet güncel adres betpark süperbetin giriş betebet bets10 Matadorbet vdcasino tipobet giriş deneme bonusu siteleri deneme bonusu veren siteler

Türkiye’de gündem beyin göçü

Türkiye 06.07.2024 - 20:01, Güncelleme: 06.07.2024 - 20:01
 

Türkiye’de gündem beyin göçü

İşsizlik, gelir adaletsizliği, liyakatsizlik Türkiye’den Avrupa’ya doğru ilerleyen beyin göçünü her geçen gün artırıyor. Son verilere göre de çoğunluğu 20 ila 29 yaş aralığında ve üniversite mezunu olan 287 bin 651 kişi Türkiye’den göç etti. Göç eden veya etmeyi düşünen kişiler işsizlik ve güvenlik gibi konulardan şikayet ederken, akademisyenler ise geri dönüşün sağlanabilmesi için maddi doyumun yeterli bir düzeye getirilmesi gerektiğini vurguluyor.

İsmail Kılıç   Ekonomik koşullar, şiddet ve değersiz hissetme duygusu Türkiye’den Avrupa’ya doğru ilerleyen beyin göçünü arttırdı. En son yayınlanan Uluslararası Göç İstatistikleri’ne göre Türkiye’den diğer ülkelere 287 bin 651 kişi göç etti. Veriler, yurt dışına en fazla göç eden kişilerin 20 ila 29 yaş aralığında ve üniversite mezunu olduğunu gösteriyor. Türk Tabipler Birliği tarafından yayınlanan veriler de ayrıca dikkat çekici. Mesleklerini yurt dışında sürdürmek amacıyla TTB’den “İyi Hal Belgesi” almak için başvuruda bulunan hekim sayısı 2013 yılında yaklaşık 100 kişiyken, bu sayı 2022 yılında 2 bin 685 oldu.   Konrad-Adenauer-Stiftung Derneği’nin Türkiye’de 18 ila 25 yaş aralığındaki gençler ile gerçekleştirdiği araştırmanın sonuçlarına göre ise Türkiye’deki gençlerin yaklaşık yüzde 73’ü de fırsatı olsa yurt dışında yaşamak istediğini belirtti. Aynı araştırmaya göre gençler yurt dışında yaşamak istemelerine sebep olarak ise işsizlik, gelir adaletsizliği, liyakatsizlik gibi nedenleri sıraladı. “Türkiye’ye tatiller dışında dönmeyi düşünmüyorum” 9.Köy’e konuşan Emir Gedikler de, mesleğini yurtdışında icra eden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından biri. Maden mühendisi olduğunu ve Türkiye’de iş bulamadığını anlatan Emir Gedikler, eğitimi sırasında yurt dışında çalışma gibi bir hayali olmadığını söyledi. Gedikler, kendisini yurtdışında çalışmaya yönlendiren şartları ise şu sözlerle anlattı; “Mezuniyetin ardından yaklaşık 3 yıl boyunca Türkiye’de iş aradım ancak bulamadım. Bulduğum işlerde de sözde deneyim kazanma süreci adı altında benden 2 veya 3 sene boyunca asgari ücretin dahi altında çalışmam beklendi. Bu süreçlerin ardından bir lise arkadaşımın yardımı ile Rusya’da iş buldum. Uzun süredir burada çalışıyorum. Türkiye’ye de tatiller dışında dönmeyi düşünmüyorum.”   Doç. Dr. Ahmet Kuyaş “3. dünya ülkesi gibi” Türkiye’de beyin göçünü tetikleyen en önemli sorunun işsizlik olduğunu aktaran Akademisyen Doç. Dr. Ahmet Kuyaş ise, yaşanan durumu  “Üniversite mezunları bir iş bulamıyor, bulduklarında ise çok düşük ücretlerle çalıştırılıyor” sözleriyle anlattı. Kuyaş şöyle konuştu; “Türkiye ekonomik bakımdan 3. dünya ülkelerine benziyor. Bu nedenle tıpkı 3. dünya ülkelerinde olduğu gibi de Türkiye’den batı dünyasına iş bulma umuduyla bir kaçış var. Bu durumun düzelmesi için öncelikle gençlere gereken değerin verilmesi gerekiyor. Bu durum ancak Türkiye’deki ekonomik durumun düzeltilmesi halinde çözülebilir. Memleket ekonomik olarak batmış durumda. Enflasyon çalışanların maaşları yutup, götürüyor. Kim kalır böyle bir ortamda?“ “Türkiye’de güvenli bir çalışma ortamı yok” Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi olan Merve, meslektaşlarına uygulanan şiddet haberlerini okuduğunda etkilendiğini ve mesleğe başlamaktan oldukça korktuğunu anlattı. Soyadını açıklamak istemeyen Merve, “Benim için maddiyat ikinci planda. Tabii ki yurt dışına gitmem durumunda daha fazla paralar kazanabileceğimi biliyorum. Ancak Türkiye’de kazanacağım paranın da hayatımı iyi bir şekilde sürdürmek adına yeterli olduğunu düşünüyorum. Buna karşın Türkiye’de güvenli çalışma ortamı yok. Benim için asıl sorun olan nokta burası. Ben çalışırken bir yandan da başıma bir şey gelebilir mi, diye düşünmek istemiyorum. Bu sebeple ülkemi sevsem de yurt dışında çalışmak istiyorum” diye konuştu. Şebnem Atıcı Beyin göçünü artıran 2 sorun… Türkiye’de beyin göçünü artıran en önemli 2 sorun olduğuna değinen Akademisyen Prof. Dr. Şebnem Atıcı, bunlardan ilkinin değer kaybı, ikincisinin ise maddi imkansızlıklar olduğunu söyledi. Atıcı, kendi bakış açısına göre en önemli sebebin değer kaybı olduğunu belirterek, “Ben bir hekim olarak konuyu da hekimlerin gözünden değerlendirmek istiyorum. Hekimler göçe sebep olarak maddiyattan çok, emekleri karşısında gereken değeri görmemelerini ve şiddet olaylarını sunuyorlar. Gençler bu 2 nedenden dolayı Türkiye’de kalmak istemiyor. Bu insanlar 6 yıl boyunca çok ciddi emek gücü harcıyorlar. Sonucunda ise verilen bu emeğe değer katılmasını istiyorlar. Bu olmadığı zaman da, bu emeğe değer veren alanlara göç etmeyi tercih ediyorlar” dedi.   Batı ülkelerinin de eğitimine para harcamadığı kaliteli emek gücüne kapılarını hemen açtığını söyleyen Atıcı, sözlerini şöyle sürdürdü; “Aslında tüm sorunlar kalifiye gençlerin emeklerinin onore edilmesi ile çözülebilir. Onore etmek basit gibi görülebilir. Ama tüm sorunların temeli değer vermemek, onore etmemekten kaynaklanıyor. Örneğin değer verdiğiniz birisine şiddet uygulamazsınız. Güvenlik ve şiddet herkesin en çok rahatsız olduğu şey. 2. olarak kendisini geliştirmiş, işinde kalifiye olmuş gençlerin maddi doyumu mutlaka sağlanmalı. Gençler ekonomik koşullar altında ezilmemeli.“  9. Köy Haber Merkezi
İşsizlik, gelir adaletsizliği, liyakatsizlik Türkiye’den Avrupa’ya doğru ilerleyen beyin göçünü her geçen gün artırıyor. Son verilere göre de çoğunluğu 20 ila 29 yaş aralığında ve üniversite mezunu olan 287 bin 651 kişi Türkiye’den göç etti. Göç eden veya etmeyi düşünen kişiler işsizlik ve güvenlik gibi konulardan şikayet ederken, akademisyenler ise geri dönüşün sağlanabilmesi için maddi doyumun yeterli bir düzeye getirilmesi gerektiğini vurguluyor.
İsmail Kılıç
 
Ekonomik koşullar, şiddet ve değersiz hissetme duygusu Türkiye’den Avrupa’ya doğru ilerleyen beyin göçünü arttırdı. En son yayınlanan Uluslararası Göç İstatistikleri’ne göre Türkiye’den diğer ülkelere 287 bin 651 kişi göç etti. Veriler, yurt dışına en fazla göç eden kişilerin 20 ila 29 yaş aralığında ve üniversite mezunu olduğunu gösteriyor. Türk Tabipler Birliği tarafından yayınlanan veriler de ayrıca dikkat çekici. Mesleklerini yurt dışında sürdürmek amacıyla TTB’den “İyi Hal Belgesi” almak için başvuruda bulunan hekim sayısı 2013 yılında yaklaşık 100 kişiyken, bu sayı 2022 yılında 2 bin 685 oldu.
 
Konrad-Adenauer-Stiftung Derneği’nin Türkiye’de 18 ila 25 yaş aralığındaki gençler ile gerçekleştirdiği araştırmanın sonuçlarına göre ise Türkiye’deki gençlerin yaklaşık yüzde 73’ü de fırsatı olsa yurt dışında yaşamak istediğini belirtti. Aynı araştırmaya göre gençler yurt dışında yaşamak istemelerine sebep olarak ise işsizlik, gelir adaletsizliği, liyakatsizlik gibi nedenleri sıraladı.

“Türkiye’ye tatiller dışında dönmeyi düşünmüyorum”

9.Köy’e konuşan Emir Gedikler de, mesleğini yurtdışında icra eden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından biri. Maden mühendisi olduğunu ve Türkiye’de iş bulamadığını anlatan Emir Gedikler, eğitimi sırasında yurt dışında çalışma gibi bir hayali olmadığını söyledi. Gedikler, kendisini yurtdışında çalışmaya yönlendiren şartları ise şu sözlerle anlattı; “Mezuniyetin ardından yaklaşık 3 yıl boyunca Türkiye’de iş aradım ancak bulamadım. Bulduğum işlerde de sözde deneyim kazanma süreci adı altında benden 2 veya 3 sene boyunca asgari ücretin dahi altında çalışmam beklendi. Bu süreçlerin ardından bir lise arkadaşımın yardımı ile Rusya’da iş buldum. Uzun süredir burada çalışıyorum. Türkiye’ye de tatiller dışında dönmeyi düşünmüyorum.”
 

Doç. Dr. Ahmet Kuyaş

“3. dünya ülkesi gibi”

Türkiye’de beyin göçünü tetikleyen en önemli sorunun işsizlik olduğunu aktaran Akademisyen Doç. Dr. Ahmet Kuyaş ise, yaşanan durumu  “Üniversite mezunları bir iş bulamıyor, bulduklarında ise çok düşük ücretlerle çalıştırılıyor” sözleriyle anlattı. Kuyaş şöyle konuştu; “Türkiye ekonomik bakımdan 3. dünya ülkelerine benziyor. Bu nedenle tıpkı 3. dünya ülkelerinde olduğu gibi de Türkiye’den batı dünyasına iş bulma umuduyla bir kaçış var. Bu durumun düzelmesi için öncelikle gençlere gereken değerin verilmesi gerekiyor. Bu durum ancak Türkiye’deki ekonomik durumun düzeltilmesi halinde çözülebilir. Memleket ekonomik olarak batmış durumda. Enflasyon çalışanların maaşları yutup, götürüyor. Kim kalır böyle bir ortamda?

“Türkiye’de güvenli bir çalışma ortamı yok”

Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi olan Merve, meslektaşlarına uygulanan şiddet haberlerini okuduğunda etkilendiğini ve mesleğe başlamaktan oldukça korktuğunu anlattı. Soyadını açıklamak istemeyen Merve, “Benim için maddiyat ikinci planda. Tabii ki yurt dışına gitmem durumunda daha fazla paralar kazanabileceğimi biliyorum. Ancak Türkiye’de kazanacağım paranın da hayatımı iyi bir şekilde sürdürmek adına yeterli olduğunu düşünüyorum. Buna karşın Türkiye’de güvenli çalışma ortamı yok. Benim için asıl sorun olan nokta burası. Ben çalışırken bir yandan da başıma bir şey gelebilir mi, diye düşünmek istemiyorum. Bu sebeple ülkemi sevsem de yurt dışında çalışmak istiyorum” diye konuştu.
Şebnem Atıcı

Beyin göçünü artıran 2 sorun…

Türkiye’de beyin göçünü artıran en önemli 2 sorun olduğuna değinen Akademisyen Prof. Dr. Şebnem Atıcı, bunlardan ilkinin değer kaybı, ikincisinin ise maddi imkansızlıklar olduğunu söyledi. Atıcı, kendi bakış açısına göre en önemli sebebin değer kaybı olduğunu belirterek, “Ben bir hekim olarak konuyu da hekimlerin gözünden değerlendirmek istiyorum. Hekimler göçe sebep olarak maddiyattan çok, emekleri karşısında gereken değeri görmemelerini ve şiddet olaylarını sunuyorlar. Gençler bu 2 nedenden dolayı Türkiye’de kalmak istemiyor. Bu insanlar 6 yıl boyunca çok ciddi emek gücü harcıyorlar. Sonucunda ise verilen bu emeğe değer katılmasını istiyorlar. Bu olmadığı zaman da, bu emeğe değer veren alanlara göç etmeyi tercih ediyorlar” dedi.
 
Batı ülkelerinin de eğitimine para harcamadığı kaliteli emek gücüne kapılarını hemen açtığını söyleyen Atıcı, sözlerini şöyle sürdürdü; “Aslında tüm sorunlar kalifiye gençlerin emeklerinin onore edilmesi ile çözülebilir. Onore etmek basit gibi görülebilir. Ama tüm sorunların temeli değer vermemek, onore etmemekten kaynaklanıyor. Örneğin değer verdiğiniz birisine şiddet uygulamazsınız. Güvenlik ve şiddet herkesin en çok rahatsız olduğu şey. 2. olarak kendisini geliştirmiş, işinde kalifiye olmuş gençlerin maddi doyumu mutlaka sağlanmalı. Gençler ekonomik koşullar altında ezilmemeli.“ 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetemalatya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.