Malatya Baro Başkanı İnsan Haklarını Anlattı
Malatya Baro Başkanı İnsan Haklarını Anlattı
İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde “10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü”nün 76’ncı yıl dönümü dolayısıyla Malatya Baro Başkanı Avukat Onur Demez tarafından seminer gerçekleştirildi.
İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde “10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü”nün 76’ncı yıl dönümü dolayısıyla Malatya Baro Başkanı Avukat Onur Demez tarafından seminer gerçekleştirildi.
Etkinliğe; İnönü Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Sağlam, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Kubat, Alevilik Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Yakup Yıldız, İlahiyat Fakültesi öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı.
İnsanların yaratılıştan gelen haklarını uluslararası ölçekte koruma altına alma ihtiyacından hareketle kabul edilen Dünya İnsan Hakları Günü’nün 76’ncı yıl dönümünde insan haklarının geçmişten günümüze değin tarihsel sürecini ele alan Onur Demez, 20’nci yüzyılda yayınlanan beyannamenin alt yapısının İslamiyet döneminden başlayarak 1215 Magna Carta Anlaşması, Fransız Devrimi ve devam eden birçok tarihi süreç sonucunda gerçekleştiğini belirtti.
Konuşmasına İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 10 Aralık 1948 tarihinde Birleşmiş Milletler Kurulu tarafından kabul edilmesi dolayısıyla her yıl 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü olarak kutlandığının altını çizerek devam eden Demez, bugünün anlam ve önemini şu sözlerle ifade etti:
“Ekmek, su, hava hayatınızda ne kadar önem arz ediyorsa bugünün temeli olan hak da o kadar önem arz ediyor. Ekmek, su ve havadan sonra ihtiyacımız olan haktır. Şöyle ki malumunuz olduğu üzere bugün burada bu ortamda bir araya gelmek, bu ortamda okumak, öğrenci olmak, öğretmenlik yapmak, bir avukat olmak bunların tamamı bizlere verilen hakkın neticesinde yapılmaktadır. Yani bugün sizlerle aynı yaşta aynı şartlarda olamayan binlerce insan var; üniversiteye gitmek isteyip gidemeyen, konuşmak isteyip konuşamayan istediği gibi giyinmek isteyip giyinemeyen, yaşayamayan hatta yiyemeyen binlerce insan var. Bugünün anlam ve önemi öncelikli olarak haktır. Yüzyıllardır ülkelerin devletlerin daha doğrusu medeni ülkelerin savunmaya çalıştığı temel hak ve özgürlükler.”
“Adalet Önce Evde Başlar”
Hakkın çiğnendiği ve hukukun üstünlüğünün kabul edilmediğini vurgulayan Demez, adalet çiğnendikçe bugünü hatırlatmak, bugünü her gün yaşatma ihtiyacı duyulduğunu sözlerine ekledi. Adaletin aslında mahkemelerde, hukuk fakültelerinde ya da Yargıtay’da çözüme kavuşturulacak bir şey olmadığına dikkat çeken Demez “Adalet önce evde başlar. Bir anne ve babanın bir ekmeği bölüp iki çocuğuna vermesiyle adalet başlıyor. Nihayetinde oradan gelen süreç.” şeklinde konuştu.
Temel hak ve özgürlüklerden bahsedilen 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde barolar olarak herkesin eşit, herkesin din, dil ve ırk ayrımı etmeksizin birbirinden farksız olduğunu, zenginin fakirden farklı olmadığını savunduklarını vurgulayan Demez “Hukukun çiğnenmesini kabul etmiyoruz. Hukuk bir kez çiğnendiğinde ardından birçok kez daha çiğnenebiliyor. Bizler bu hakları korumak adına mücadele ediyoruz ve bu mücadelemizi de sonuna kadar sürdüreceğiz.” dedi.
Demez, avukatlık mesleğinin çatısı olan baroların tek başına bir meslek örgütü olmadığını, baroların görevinin aynı zamanda hukukun üstünlüğünü sağlamak, temel hak ve özgürlüklerin savunucusu olmak olduğunu ifade etti. Toplumun ise bu temel hak ve özgürlüklere sahip çıkması gerektiğine dikkat çeken Demez “Biz hak kavramını bileceğiz. Kendi alanımızı, kendi haklarımızı, kendi özgürlüklerimizin sınırını çizdikten sonra karşımızdaki insanların özgürlük alanına müdahale etmeyeceğiz.” şeklinde konuştu.
Toplumumuzda hak kavramının 18 yaşından sonra öğrenildiğine vurgu yapan Demez, öncelikle çekirdek ailede kurulan, hakkın çocuk yaşta öğretilerek bu şekilde bir toplum yetiştirilmesi gerektiğini ifade ederek konuşmasını sonlandırdı.
Haber: Burcu Ülkü- Emrullah Seyhan
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.