Eğitim Gücü Sen: Öğretmenler Resen Atama Sürgünü

EĞİTİM 13.11.2024 - 19:41, Güncelleme: 13.11.2024 - 20:43
 

Eğitim Gücü Sen: Öğretmenler Resen Atama Sürgünü

Eğitim Gücü Sen Malatya İl Başkanı Yusuf Yılmazoğlu, Öğretmenler günü yaklaşırken Malatya'da görev yapan öğretmenlerin resen atama sürgünü olduğunu iddia ederek "birçok öğretmenimizin “hediye” olarak zorunlu yer değişikliği, sürgün niteliğinde yapılan atamalarla karşılaştığını üzülerek ifade etmek isteriz" dedi.

Eğitim Gücü Sen Malatya İl Başkanı Yusuf Yılmazoğlu yaptığı açıklamada "2024/57 sayılı genelge doğrultusunda, depremden etkilenen illerimizde, yıkılan okullar ve öğrenci sayılarındaki geçici düşüş gerekçe gösterilerek, norm fazlası konumuna getirilen birçok öğretmenimiz, Anayasa’nın 41. maddesiyle güvence altına alınmış olan aile birliği ilkesine ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 72. maddesine aykırı olarak, aile bütünlüğü gözetilmeksizin ve gönüllülük esası dikkate alınmaksızın zorunlu atamalarla karşı karşıya kalmıştır. Bu süreçte norm fazlası olarak değerlendirilen öğretmenlerimiz, resen atamalarla adeta sürgün edilmektedir. Aile birliğinin korunması gerekliliği, yalnızca evli öğretmenler için değil, bekar öğretmenler için de geçerli bir haktır. Bekar öğretmenlerimizin de kendi ailelerinin yanında, doğup büyüdükleri ve yaşamlarının merkezini kurdukları yerlerde çalışabilme hakkı, temel bir insan hakkıdır. Ancak, bu atamalarda yalnızca aile birliği değil, bekar öğretmenlerin aile yanındaki yaşamları da göz ardı edilmektedir" diye konuştu. Eğitim Gücü Sen Malatya İl Başkanı Yusuf Yılmazoğlu şunları söyledi:   "Bu mağduriyetlerin temelinde, 2024/7 sayılı tasarruf tedbirleri genelgesi kapsamında okullarda yeni şube açılmasına sınırlamalar getirilmesi ve mevcut şubelerin kapatılması da yer almaktadır. Yeni şube açılma koşulunda 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu’nda belirtilen 40 öğrenci sayısı temel alınmakta, ancak günümüz modern eğitim anlayışı, sınıflarda daha az öğrenci ile nitelikli eğitim verilmesi gerektiğini savunmaktadır. Kalabalık sınıflarla eğitim vermek, çocuklarımızın bireysel potansiyellerinin keşfedilmesini zorlaştırmakta, onların gelişimlerini olumsuz etkilemektedir. Eğitim ortamlarının her öğrenciye dokunacak nitelikte olması gerekirken, bu tedbirlerle eğitimde kalite ve verimliliğin nasıl sağlanacağı büyük bir soru işareti yaratmaktadır.   Anayasa’nın 41. maddesi, aile birliğinin korunmasını ve her türlü kamu eyleminde bu ilkenin gözetilmesini zorunlu kılarken, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 72. maddesi de memurun eş, sağlık ve eğitim gibi mazeretlerinin göz önünde bulundurulması gerektiğini açıkça ifade etmektedir. Ancak bu atamalarda, aile bütünlüğünün korunması bir yana, bekar öğretmenlerimiz de yaşadıkları şehirlerden ve ailelerinden uzaklaştırılmakta; sağlık, barınma ve ulaşım gibi temel hakları da göz ardı edilmektedir. Norm fazlası olarak kabul edilen öğretmenlerin isteğe bağlı olarak geçici görevlendirilmesi yerine, resen ve kalıcı olarak başka illere atanması hem insan haklarına hem de eğitimin niteliğine zarar vermektedir.   Bu Öğretmenler Günü’nde, tüm yetkililere sesleniyoruz: Toplumun aydınlanmasında özveriyle çalışan öğretmenlerimizin emeğine saygı gösterin, onları hak ettikleri güvenli çalışma ortamlarına, aileleriyle birlikte kalabilecekleri yerlere kavuşturun. Onların sesini duyun; onları mağdur eden, motivasyonlarını ve yaşamlarını zedeleyen politikalardan vazgeçin."
Eğitim Gücü Sen Malatya İl Başkanı Yusuf Yılmazoğlu, Öğretmenler günü yaklaşırken Malatya'da görev yapan öğretmenlerin resen atama sürgünü olduğunu iddia ederek "birçok öğretmenimizin “hediye” olarak zorunlu yer değişikliği, sürgün niteliğinde yapılan atamalarla karşılaştığını üzülerek ifade etmek isteriz" dedi.
Eğitim Gücü Sen Malatya İl Başkanı Yusuf Yılmazoğlu yaptığı açıklamada "2024/57 sayılı genelge doğrultusunda, depremden etkilenen illerimizde, yıkılan okullar ve öğrenci sayılarındaki geçici düşüş gerekçe gösterilerek, norm fazlası konumuna getirilen birçok öğretmenimiz, Anayasa’nın 41. maddesiyle güvence altına alınmış olan aile birliği ilkesine ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 72. maddesine aykırı olarak, aile bütünlüğü gözetilmeksizin ve gönüllülük esası dikkate alınmaksızın zorunlu atamalarla karşı karşıya kalmıştır. Bu süreçte norm fazlası olarak değerlendirilen öğretmenlerimiz, resen atamalarla adeta sürgün edilmektedir. Aile birliğinin korunması gerekliliği, yalnızca evli öğretmenler için değil, bekar öğretmenler için de geçerli bir haktır. Bekar öğretmenlerimizin de kendi ailelerinin yanında, doğup büyüdükleri ve yaşamlarının merkezini kurdukları yerlerde çalışabilme hakkı, temel bir insan hakkıdır. Ancak, bu atamalarda yalnızca aile birliği değil, bekar öğretmenlerin aile yanındaki yaşamları da göz ardı edilmektedir" diye konuştu.
Eğitim Gücü Sen Malatya İl Başkanı Yusuf Yılmazoğlu şunları söyledi:
 
"Bu mağduriyetlerin temelinde, 2024/7 sayılı tasarruf tedbirleri genelgesi kapsamında okullarda yeni şube açılmasına sınırlamalar getirilmesi ve mevcut şubelerin kapatılması da yer almaktadır. Yeni şube açılma koşulunda 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu’nda belirtilen 40 öğrenci sayısı temel alınmakta, ancak günümüz modern eğitim anlayışı, sınıflarda daha az öğrenci ile nitelikli eğitim verilmesi gerektiğini savunmaktadır. Kalabalık sınıflarla eğitim vermek, çocuklarımızın bireysel potansiyellerinin keşfedilmesini zorlaştırmakta, onların gelişimlerini olumsuz etkilemektedir. Eğitim ortamlarının her öğrenciye dokunacak nitelikte olması gerekirken, bu tedbirlerle eğitimde kalite ve verimliliğin nasıl sağlanacağı büyük bir soru işareti yaratmaktadır.
 
Anayasa’nın 41. maddesi, aile birliğinin korunmasını ve her türlü kamu eyleminde bu ilkenin gözetilmesini zorunlu kılarken, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 72. maddesi de memurun eş, sağlık ve eğitim gibi mazeretlerinin göz önünde bulundurulması gerektiğini açıkça ifade etmektedir. Ancak bu atamalarda, aile bütünlüğünün korunması bir yana, bekar öğretmenlerimiz de yaşadıkları şehirlerden ve ailelerinden uzaklaştırılmakta; sağlık, barınma ve ulaşım gibi temel hakları da göz ardı edilmektedir. Norm fazlası olarak kabul edilen öğretmenlerin isteğe bağlı olarak geçici görevlendirilmesi yerine, resen ve kalıcı olarak başka illere atanması hem insan haklarına hem de eğitimin niteliğine zarar vermektedir.
 
Bu Öğretmenler Günü’nde, tüm yetkililere sesleniyoruz: Toplumun aydınlanmasında özveriyle çalışan öğretmenlerimizin emeğine saygı gösterin, onları hak ettikleri güvenli çalışma ortamlarına, aileleriyle birlikte kalabilecekleri yerlere kavuşturun. Onların sesini duyun; onları mağdur eden, motivasyonlarını ve yaşamlarını zedeleyen politikalardan vazgeçin."
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetemalatya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.