Anestezi sadece cerrahi operasyonu kapsamıyor!

16.10.2024 - 17:25, Güncelleme: 16.10.2024 - 17:25
 

Anestezi sadece cerrahi operasyonu kapsamıyor!

Herhangi bir cerrahi girişim öncesinde, esnasında ve sonrasında, hastanın güvenliğini gözeten anestezi, ağrı duyusunun giderilmesi dahil olmak üzere hastanın tüm bakımına yoğunlaşan bir bilim dalı olarak önemli bir rol üstleniyor. İstanbul Atlas Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Anestezi Program Başkanı Öğretim Görevlisi Özlem Öztürk, anestezinin sadece hastanın operasyon süresince anestezi altında kaldığı durumda değil, hastanın operasyon öncesi, sırası ve sonrası durumlarını kapsayan bütüncül bir yaklaşım içerdiğini söyledi. Anestezi uzmanının olası risk durumunu belirleyerek buna uygun hazırlıklar yaptığını belirten Öztürk, “Anestezi, hastanın rahat bir şekilde uyutulması, uyandırılması, derlenmesi süreçlerinin yanı sıra hastanın operasyon sonrasındaki sürecinde ağrı yönetimini de kapsar” dedi. 16 Ekim günü, 1846’da Massachusetts General Hospital’de Dr. William G. Morton tarafından gerçekleştirilen ilk başarılı anestezi uygulamasının anısına “Dünya Anestezi Günü” olarak kutlanıyor. 150'den fazla ülkeden anestezi uzmanlarını temsil eden meslek kuruluşlarının katılımıyla kutlanan bu özel günde anesteziyolog ve anesteziyolojinin öneminin altının çizilmesi amaçlanıyor. İstanbul Atlas Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Anestezi Program Başkanı Öğretim Görevlisi Özlem Öztürk, Dünya Anestezi Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada anestezi uygulamaları ve dikkat edilmesi gerekenlere ilişkin değerlendirmede bulundu. Anestezi nedir? Anestezinin “Herhangi bir cerrahi girişim öncesinde, esnasında ve sonrasında, hastanın güvenliğini gözeten; ağrı duyusunun giderilmesi dahil olmak üzere tüm bakımına yoğunlaşan tıp ile alakalı bir bilim dalı” olarak tanımlandığını belirten Öztürk, “Anestezi, köken olarak eski Yunanca’dan gelen, an- olumsuz ön eki, duymak, algılamak anlamına gelen estezi fiili ve -loji bilim anlamında son ek olarak kullanılan kelimenin birleşimiyle oluşmuştur” dedi. Anesteziyolog ne yapar? Ağırlıklı olarak cerrahi girişimlerde büyük yer tutan anestezinin, farmakolojik maddelerin insanın duyu yollarına etkisini incelediğini ve ona göre uygulamalar sunduğunu belirten Öztürk, anestezi uzmanının sorumluluk alanına ilişkin şunları söyledi: “Bu bilim dalının uygulamasından sorumlu temel olarak tıp eğitimi almış anesteziyolog (anestezist ya da anestezi uzmanı), anestezi hemşiresi ve anestezi teknikeri vardır. Bu kişiler hastalara farmakolojik maddelerin verilmesi, etkilerinin araştırılması ve düzenlenmesi, fizyolojik değişikliklerin takibi ve bozukluklarında müdahale edilmesi, makinelerin kullanımı ve zaman zaman kalibrasyonundan sorumludur.” Anestezi, bütüncül bir yaklaşım içeriyor Anestezinin sadece hastanın operasyon süresince anestezi altında kaldığı durumda değil, hastanın operasyon öncesi, sırası ve sonrası durumlarını kapsayan bütüncül bir yaklaşım içerdiğini söyleyen Öztürk, “Anestezi, olası risk durumunu belirleyerek buna uygun hazırlıklar yapar. Ameliyat öncesi durumda hastanın genel durumuna göre operasyon rahat bir şekilde gitmesinden başlayan süreç hastanın yine rahat bir şekilde uyutulması, uyandırılması, derlenmesi süreçlerini kapsar. Hastanın operasyon sonrasındaki sürecinde ağrı yönetimini de kapsar” dedi. Hasta tüm yönleriyle sürekli takip ediliyor Anestezi kapsamında tüm bu süreçlerde hastaların yaşam bulgularının sürekli olarak takip edilmesinin yanı sıra hastanın cilt rengi, idrar çıkışı, operasyon süresince olan kanama miktarı, alerji durumu, ağrı durumunun takibinin yapıldığını ifade eden Öztürk, “Anestezi uzmanı, komplikasyonların gelişme durumuna her zaman hazırlıklıdır. Hastanın sağlık öyküsünü bilerek, hastanın kilosuna göre anestezi ilaçlarının uygun dozlarda uygulanmasını sağlar. Hastanın rahat uyanmasını uyandıktan sonraki ağrı ve hayati bulgularının takibini sürdürerek oluşabilecek komplikasyonlara karşı önlem alır. Hastanın açlık saatini bilerek buna yönelik vücudun ihtiyaç duyduğu sıvı miktarını belirleyerek uygular. Operasyon sürecindeki kanama miktarına göre gerekirse kan takviyesi yapar” diye konuştu.  Anestezi sadece cerrahi operasyonlarda uygulanmıyor Anestezi uygulama alanlarının sadece cerrahi operasyonlar değil, kişilerin ağrı kaynaklı yaşadığı tüm sorunlarda uygulanabildiğini belirten Öztürk, “Uygulama alanına göre anestezi uygulaması kendi içinde çeşitlenir. Genel olarak anestezinin uygulama alanları cerrahi, obstetrik, ağrı tedavisi, yaşam bulgularının izlenmesi, ağrılı sendromlar, kardiyopulmoner canlandırma ve solunum fonksiyonlarının değerlendirmesi olarak sıralanabilir” dedi. Anestezinin üç çeşidi var   Anestezi genel, bölgesel ve lokal anestezi olmak üzere üç çeşit olduğunu belirten Öztürk, “Lokal anestezi sadece müdahale edilecek küçük alanın hissizleştirilmesidir.  Bölgesel anestezi, hastanın belden aşağı kısmının ya da omuzdan sonrası gibi vücudun bir bölgesini hissizleştirmek için yapılan işlemdir. Genel anestezi ise yaşam bulgularında kalıcı bir değişiklik olmaksızın geçici bilinç kaybı ve refleks aktivitede azalma ile karakterize genel duyu kaybı halidir” diye konuştu.    Ameliyat öncesi neden aç kalınması gerekir?   Anestezi öncesi belirli bir süre aç kalınması gerektiğini belirten Öztürk, şu bilgileri verdi: “Ameliyat kararı verildikten sonra hastalar, anestezi uzmanına ameliyattan önce anestezi muayenesi için sevk edilir. Anestezi uzmanı hastaların genel muayenesini yaptıktan sonra uygulanacak anesteziye karar verir. Hastaya uygulanacak anestezi hakkında bilgi vererek var ise anestezi hakkındaki endişeleri hakkında hastayı rahatlatır. Uygulanacak anestezi yöntemine göre hastanın mevcutsa kullandığı ilaçları tekrar düzenler. Örneğin kan sulandırıcı bir ilaç kullanıyorsa bu ilacın kesilmesi hakkında hazırlık süreci hakkında bilgiler verir. Operasyon saatinden önce uygulanacak anestezi yöntemine göre hastanın aç kalması istenerek hastanın aspirasyon riskinden karşı (mide içeriğinin soluk yoluna kaçması) kaçınmak için hastanın su dahil hiçbir şey yiyip içmemesi özellikle belirttirilir. Bunlar haricinde cerrahın istediği lavman gibi özel bir hazırlık varsa yine bu konuda da hasta bilgilendirilir. Alkol ve sigara kullanımı varsa mevcut kullanımlarının operasyondan önce bırakılması gerektiği konusunda bilgiler verir.”   Anestezi bazı kişilerde ve durumlarda riskler barındırabilir   Anestezi uygulamasının bazı kişiler ve bazı hallerde sakıncalı olabileceği uyarısında bulunan Öğretim Görevlisi Özlem Öztürk, “Anestezi uygulaması bazı durumlarda riskler barındırabilmektedir. Bunlar ileri yaş, anemi, sigara hikayesi, madde kullanımı, yakın zamanda geçirilmiş travma hikayesi, obezite, tok hasta, tekrarlanan büyük cerrahi girişim, kardiyak, renal, hepatik, respiratuar, endokrin sorunlar ve sık sık enfeksiyon hastalıkları geçirme olarak sıralanabilir” diye konuştu.   Anestezi riskinin belirlenmesinde ölçekler kullanılmaktadır   Anestezi riskinin değerlendirilmesinde kullanılan birçok ölçek bulunduğunu kaydeden Öztürk, “Bunlardan en yaygın kullanılanı Amerikan Anesteziyoloji Derneği’nin (American Society of Anesthesiologists- ASA) 1961 yılında tanımladığı gruplamadır. ASA değeri arttıkça anestezi riski ve operasyon sırasındaki mortalite oranları artar. ASA I için operatif mortalite oranı yüzde 0.06’dan iken, bu oran ASA V’te yüzde 50,7’ye ulaştığı belirtilmektedir” diye konuştu. Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Herhangi bir cerrahi girişim öncesinde, esnasında ve sonrasında, hastanın güvenliğini gözeten anestezi, ağrı duyusunun giderilmesi dahil olmak üzere hastanın tüm bakımına yoğunlaşan bir bilim dalı olarak önemli bir rol üstleniyor.

İstanbul Atlas Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Anestezi Program Başkanı Öğretim Görevlisi Özlem Öztürk, anestezinin sadece hastanın operasyon süresince anestezi altında kaldığı durumda değil, hastanın operasyon öncesi, sırası ve sonrası durumlarını kapsayan bütüncül bir yaklaşım içerdiğini söyledi. Anestezi uzmanının olası risk durumunu belirleyerek buna uygun hazırlıklar yaptığını belirten Öztürk, “Anestezi, hastanın rahat bir şekilde uyutulması, uyandırılması, derlenmesi süreçlerinin yanı sıra hastanın operasyon sonrasındaki sürecinde ağrı yönetimini de kapsar” dedi.

16 Ekim günü, 1846’da Massachusetts General Hospital’de Dr. William G. Morton tarafından gerçekleştirilen ilk başarılı anestezi uygulamasının anısına “Dünya Anestezi Günü” olarak kutlanıyor. 150'den fazla ülkeden anestezi uzmanlarını temsil eden meslek kuruluşlarının katılımıyla kutlanan bu özel günde anesteziyolog ve anesteziyolojinin öneminin altının çizilmesi amaçlanıyor.

İstanbul Atlas Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Anestezi Program Başkanı Öğretim Görevlisi Özlem Öztürk, Dünya Anestezi Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada anestezi uygulamaları ve dikkat edilmesi gerekenlere ilişkin değerlendirmede bulundu.

Anestezi nedir?

Anestezinin “Herhangi bir cerrahi girişim öncesinde, esnasında ve sonrasında, hastanın güvenliğini gözeten; ağrı duyusunun giderilmesi dahil olmak üzere tüm bakımına yoğunlaşan tıp ile alakalı bir bilim dalı” olarak tanımlandığını belirten Öztürk, “Anestezi, köken olarak eski Yunanca’dan gelen, an- olumsuz ön eki, duymak, algılamak anlamına gelen estezi fiili ve -loji bilim anlamında son ek olarak kullanılan kelimenin birleşimiyle oluşmuştur” dedi.

Anesteziyolog ne yapar?

Ağırlıklı olarak cerrahi girişimlerde büyük yer tutan anestezinin, farmakolojik maddelerin insanın duyu yollarına etkisini incelediğini ve ona göre uygulamalar sunduğunu belirten Öztürk, anestezi uzmanının sorumluluk alanına ilişkin şunları söyledi: “Bu bilim dalının uygulamasından sorumlu temel olarak tıp eğitimi almış anesteziyolog (anestezist ya da anestezi uzmanı), anestezi hemşiresi ve anestezi teknikeri vardır. Bu kişiler hastalara farmakolojik maddelerin verilmesi, etkilerinin araştırılması ve düzenlenmesi, fizyolojik değişikliklerin takibi ve bozukluklarında müdahale edilmesi, makinelerin kullanımı ve zaman zaman kalibrasyonundan sorumludur.”

Anestezi, bütüncül bir yaklaşım içeriyor

Anestezinin sadece hastanın operasyon süresince anestezi altında kaldığı durumda değil, hastanın operasyon öncesi, sırası ve sonrası durumlarını kapsayan bütüncül bir yaklaşım içerdiğini söyleyen Öztürk, “Anestezi, olası risk durumunu belirleyerek buna uygun hazırlıklar yapar. Ameliyat öncesi durumda hastanın genel durumuna göre operasyon rahat bir şekilde gitmesinden başlayan süreç hastanın yine rahat bir şekilde uyutulması, uyandırılması, derlenmesi süreçlerini kapsar. Hastanın operasyon sonrasındaki sürecinde ağrı yönetimini de kapsar” dedi.

Hasta tüm yönleriyle sürekli takip ediliyor

Anestezi kapsamında tüm bu süreçlerde hastaların yaşam bulgularının sürekli olarak takip edilmesinin yanı sıra hastanın cilt rengi, idrar çıkışı, operasyon süresince olan kanama miktarı, alerji durumu, ağrı durumunun takibinin yapıldığını ifade eden Öztürk, “Anestezi uzmanı, komplikasyonların gelişme durumuna her zaman hazırlıklıdır. Hastanın sağlık öyküsünü bilerek, hastanın kilosuna göre anestezi ilaçlarının uygun dozlarda uygulanmasını sağlar. Hastanın rahat uyanmasını uyandıktan sonraki ağrı ve hayati bulgularının takibini sürdürerek oluşabilecek komplikasyonlara karşı önlem alır. Hastanın açlık saatini bilerek buna yönelik vücudun ihtiyaç duyduğu sıvı miktarını belirleyerek uygular. Operasyon sürecindeki kanama miktarına göre gerekirse kan takviyesi yapar” diye konuştu. 

Anestezi sadece cerrahi operasyonlarda uygulanmıyor

Anestezi uygulama alanlarının sadece cerrahi operasyonlar değil, kişilerin ağrı kaynaklı yaşadığı tüm sorunlarda uygulanabildiğini belirten Öztürk, “Uygulama alanına göre anestezi uygulaması kendi içinde çeşitlenir. Genel olarak anestezinin uygulama alanları cerrahi, obstetrik, ağrı tedavisi, yaşam bulgularının izlenmesi, ağrılı sendromlar, kardiyopulmoner canlandırma ve solunum fonksiyonlarının değerlendirmesi olarak sıralanabilir” dedi.

Anestezinin üç çeşidi var

 

Anestezi genel, bölgesel ve lokal anestezi olmak üzere üç çeşit olduğunu belirten Öztürk, “Lokal anestezi sadece müdahale edilecek küçük alanın hissizleştirilmesidir.  Bölgesel anestezi, hastanın belden aşağı kısmının ya da omuzdan sonrası gibi vücudun bir bölgesini hissizleştirmek için yapılan işlemdir. Genel anestezi ise yaşam bulgularında kalıcı bir değişiklik olmaksızın geçici bilinç kaybı ve refleks aktivitede azalma ile karakterize genel duyu kaybı halidir” diye konuştu. 

 

Ameliyat öncesi neden aç kalınması gerekir?

 

Anestezi öncesi belirli bir süre aç kalınması gerektiğini belirten Öztürk, şu bilgileri verdi: “Ameliyat kararı verildikten sonra hastalar, anestezi uzmanına ameliyattan önce anestezi muayenesi için sevk edilir. Anestezi uzmanı hastaların genel muayenesini yaptıktan sonra uygulanacak anesteziye karar verir. Hastaya uygulanacak anestezi hakkında bilgi vererek var ise anestezi hakkındaki endişeleri hakkında hastayı rahatlatır. Uygulanacak anestezi yöntemine göre hastanın mevcutsa kullandığı ilaçları tekrar düzenler. Örneğin kan sulandırıcı bir ilaç kullanıyorsa bu ilacın kesilmesi hakkında hazırlık süreci hakkında bilgiler verir. Operasyon saatinden önce uygulanacak anestezi yöntemine göre hastanın aç kalması istenerek hastanın aspirasyon riskinden karşı (mide içeriğinin soluk yoluna kaçması) kaçınmak için hastanın su dahil hiçbir şey yiyip içmemesi özellikle belirttirilir. Bunlar haricinde cerrahın istediği lavman gibi özel bir hazırlık varsa yine bu konuda da hasta bilgilendirilir. Alkol ve sigara kullanımı varsa mevcut kullanımlarının operasyondan önce bırakılması gerektiği konusunda bilgiler verir.”

 

Anestezi bazı kişilerde ve durumlarda riskler barındırabilir

 

Anestezi uygulamasının bazı kişiler ve bazı hallerde sakıncalı olabileceği uyarısında bulunan Öğretim Görevlisi Özlem Öztürk, “Anestezi uygulaması bazı durumlarda riskler barındırabilmektedir. Bunlar ileri yaş, anemi, sigara hikayesi, madde kullanımı, yakın zamanda geçirilmiş travma hikayesi, obezite, tok hasta, tekrarlanan büyük cerrahi girişim, kardiyak, renal, hepatik, respiratuar, endokrin sorunlar ve sık sık enfeksiyon hastalıkları geçirme olarak sıralanabilir” diye konuştu.

 

Anestezi riskinin belirlenmesinde ölçekler kullanılmaktadır

 

Anestezi riskinin değerlendirilmesinde kullanılan birçok ölçek bulunduğunu kaydeden Öztürk, “Bunlardan en yaygın kullanılanı Amerikan Anesteziyoloji Derneği’nin (American Society of Anesthesiologists- ASA) 1961 yılında tanımladığı gruplamadır. ASA değeri arttıkça anestezi riski ve operasyon sırasındaki mortalite oranları artar. ASA I için operatif mortalite oranı yüzde 0.06’dan iken, bu oran ASA V’te yüzde 50,7’ye ulaştığı belirtilmektedir” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetemalatya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.