TSO'suz Bir Organize Sanayi Bölgesi Yönetimi Olamaz

Malatya üreten bir şehirdi.
Çalışkan değer yaratan insanları vardı.
1970'li yıllardan itibaren toplumsal olayların merkezi oldu.
Sağ-Sol olayları derken...
1978 Yılında Malatya Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu gönderilen bombalı bir paketle öldürülmesinin ardından çıkan olaylarda Malatya şehir merkezindeki işyerleri tahrip edildi, yağmalandı.
Devlet o yıl tahrip edilen 960 adet işyeri için sahiplerine tazminat ödedi.
Tazminatını alan işyeri sahipleri tüm varlıklarını da satarak Malatya'yı terk ettiler.
Mersin, İzmir, İstanbul, Ankara başta olmak üzere diğer şehirlere yerleştiler.
İşyerlerini bu illerde açtılar ve büyük tesislerinde sahibi oldular.
Malatya sermayesini kaybetmişti.
İş insanlarını kaybetmişti.
O Yıllarda Malatya bölgenin en güçlü şehri idi, Gaziantep sınırdan getirilen kaçak malların satıldığı bir il iken, Kayseri de öyle güçlü firmaları yoktu.
Malatya her yönüyle bu illerden önce geliyordu.
Toplumsal olaylar Malatya'yı sermayesiyle birlikte göçe zorladı. İstemeyerek de olsa insanlar gittiler Malatya'dan.
12 Eylül 1980 Darbesi olmuştu.
Bir göç daha yaşadı Malatya.
Kimi hapse alındı, kimi çareyi kaçmakta buldu.
Yine insanlarını kaybetti Malatya, hem sağdan, hem soldan hatta her kesimden.
İşte o zamanlar Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreteri olan Abdurrahman Yavuz'dan "Malatya Organize Sanayi Bölgesi Kurulmalıdır" şeklinde açıklamaları duymaya başladık.
Malatya sermaye göçü yaşarken Abdurrahman Yavuz bas bas bağırmaya başladı.
Gelen her yetkiliye "Malatya Organize Sanayi Bölgesi kurulmalıdır, Malatya göç verdi, bu şehri ayağa kaldırmak için, göçü durdurmak ve insanlara iş vermek için" diye anlatıyordu.
Sonra Rahmetli Cumhurbaşkanımız 12 Eylül Hükümetinin Başbakan Yardımcısı olmuştu.
Abdurrahman Yavuz'un Organize Sanayi Bölgesi önerisi kabul gördü.
Beylerderesinin öte yakasında Organize Sanayi Bölgesi kurulmaya başladı.
Sonra Genel Sekreter Abdurrrahman Yavuz Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı oldu, rahmetli Turgut Özal'da Anavatan'ı kurarak Başbakan oldu.
Özal Malatya sevdalısıydı.
Organize Sanayi Bölgesini kurmakla kalmadı, İstanbul'da bulunan iş adamlarıyla toplantı yaparak, "Malatya'ya gideceksiniz birer fabrika kuracaksınız. Teşvikler var, destekler var, Malatya'ya memleketinize hizmet edeceksiniz" diyerek Malatya Organizesinin yolunu gösteriyordu.
Geldiler iş adamları fabrikaları kurmaya başladılar.
Her ne kadar Bir Gaziantep, Kayseri hatta Kahramanmaraş kadar olmasa da Fabrikalar yükselmeye başladı Beylerderesşinin öte yakasında.
Malatya'da 3 Adet Organize Sanayi Bölgesi  var. Zaman zaman da eleştiririz kaç fabrikanın dumanı tütüyor, kaçı çalışıyor, hangileri depo olarak kullanılıyor. Çerez paketleyen, reçel yapan, bulgur kaynatan, kayısı paketleyen tesislerde olsa  3 adet Organizemiz oldu sonunda.
Depremlerden sonra da Malatya Organize Sanayi Bölgeleri de büyük darbe aldı. İşçiler Malatya'yı terk etti, başka şehirlere gittiler, fabrikalar eleman bulamaz oldular. Tekstil firmaları ise çoktan Mısır'a gittiler.
Malatya Organize Sanayi Bölgesi kan kaybetmeye devam ediyor. 
Malatya Valisi Seddar Yavuz'un Malatya I.OSB Olağan Yönetim Kurulu Toplantısına başkanlık ettiği toplantının haberi geldi.
Malatya 1. Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğünde yapılan toplantıya; Vali Seddar Yavuz’un yanı sıra, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, Malatya 1. Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkan V. M. Akif Baştürk, 1. Organize Sanayi Bölge Müdürü Remzi Yaşar, Yönetim Kurulu Üyeleri Mahmut Topgül ve Mustafa Özhüsrev katılım sağlamışlar.
Baktım Malatya Ticaret ve Sanayi Odası toplantıda hala yok.
Sayın Valimiz, Kocaeli gibi Sanayimizin ağırlıkta olduğu Sanayi Bölgelerinin yönetimlerinde bulunmuş önemli bir tecrübeye sahiptir.
Deneyimi ve bilgisi bence Malatya'mız için bir şanstır, hatta fırsattır.
Malatya Valisi Aydın Baruş görevde iken Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan ve Milletvekili Bülent Tüfenkci birlikteliğinden bir anda Malatya Ticaret ve Sanayi Odası hedefe konuldu.
Organize Sanayi Bölgesindeki yer tahsislerinin usule uygun yapılmadığını, yer bekleyen müteşebbislere zorluk çıkarıldığını TSO ifade etmeye başlayınca da tartışmalar Organizeden alınan maaşlara kadar gitti.
Sonunda Organize Sanayi Bölgesi Yönetiminde Malatya Ticaret ve Sanayi Odası bir girişimle çıkarıldı. 
Oysa Organize Sanayi Bölgesinin asıl sahibi, kuruluş döneminden başlayarak Malatya Ticaret ve Sanayi Odasıdır.
Malatya'da Organize Sanayi Bölgesini kuran bugünlere taşıyan TSO'nun yöneticilerini beğenirsiniz veya beğenmezsiniz ama OSB dışında kalması asla düşünülemez.
Bu tür operasyonların hep zararını Malatya görmüştür.
Depremlerle yerle bir olmuş Malatya'da, yatırımcılar şehri terk ederken bile TSO Yöneticileri canla ve başla şehrin ayağa kaldırılması konusunda çaba saf ediyorlar.
TSO Başkan Vekili Basri İlhan "Zorluklara rağmen Malatya'da üretmek zorundayız" diyerek hedeflerini ortaya koymuştur.
Geçmişte her ne olmuş ise geride kalmıştır.
Haklı haksızın da peşinde değiliz. 
Birlik olmaya, dayanışmaya, ele ele vermeye ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde herkese düşen görev Malatya için el el vermektir.
Sayın Valimiz Organize Sanayi Bölgelerinin çok olduğu Kocaeli'nden Malatya'ya gelmiştir.
Kocaeli'nde 14 adet organize sanayi bölgesi, 5 adet teknopark ve 2 adet serbest bölge bulunmaktadır. Bu OSB’lerin büyük bir kısmı ihtisaslaşmıştır.
Bu nedenle işini iyi bilen Valimiz görevdedir.
Hatta TSO Meclis Toplantısına giderek TSO üyelerini dinlemişti.
Sayın Valimizin; Organize Sanayi Bölgesi ile Malatya TSO arasındaki ihtilafa son vermesini bekliyoruz.
Bu gereksiz ve sebepsiz ihtilaf deprem vurgunu yemiş Malatya'ya artık zarar vermeye başlamıştır. 
Malatya'da yatırımları olan ihracat yapan bir yatırımcımız anlattı; 
1. Organize Sanayi Bölgesinde yatırım projesinin hazır olmasına rağmen 6 ay kasıtlı olarak bekletildiğini, her defasında sorduğunda ilgili bir şahısın "Sizin elinizde kaldık" diyerek yatırımı bilerek engellediğini, hatta "sizler" hitabıyla da nefret söylemine muhatap olduğunu üzülerek ifade etti.
Yatırımcı genç müteşebbis bir insana bunlar söylenir mi?
Bu tür yaklaşımlar Malatya'ya yakışmamaktadır.
Bu nedenle sayın Valimizin Organize Sanayi Bölgesi ile Malatya TSO arasındaki ihtilafa son vermesi Malatya'nın yararına olacaktır.
1. Organize Sanayi Bölgesi Yönetiminde TSO'nun olmaması da büyük bir ayıptır.
Ve böyle bir durum Türkiye'nin başka bir ilinde de yoktur.
Bu ayıba Sayın Valimizin son vereceğine inanıyorum.
TSO'suz bir Organaze Sanayi Bölgesi Yönetimi asla olamaz.
Ama Malatya'da olmuştur.
Bari bundan sonra olmasın.