ORGAN NAKLİ VE BAĞIŞI FARKINDALIK PANELİ DÜZENLENDİ

Malatya Turgut Özal Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şahin Direkel açılış konuşmalarında, “Öncelikle panelimize destek veren tüm katılımcılara ve düzenleme kuruluna çok teşekkür ediyorum. Organ nakli bizim için ülke olarak zayıf kaldığımız noktalardan bir tanesi. Canlı organ naklinde dünyada ön sıralarda olmamıza rağmen, kadavra naklinde maalesef alt sıralardayız. Bunu biraz arttırmamız gerekiyor. Bir gün bizimde böyle bir organa ihtiyacımız olabileceğini hiç unutmamamız gerekiyor. Böyle paneller ve seminerlerle organ ve doku naklinin önemini arttırmamız gerekiyor. Bu konuda sadece Türkiye’de değil, dünyada ön sıralarda yer alan Karaciğer Nakil Enstitümüzün çok aktif çalıştığını düşünüyorum. Bu ekipte yer alan hocalarımız bu panelde konuşmacı olarak yer aldılar. Tekrardan panelin düzenlenmesinde emeği geçen hocalarımıza teşekkürlerimi sunuyorum.” ifadelerine yer verdi.

Organ nakli, modern tıbbın insan sağlığına sunduğu en önemli hizmetlerden biri olduğunu dile getirerek konuşmalarına başlayan Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Bentli, “Ancak bu başarı, yalnızca teknolojik ilerlemelere değil, aynı zamanda toplumsal bilinç ve duyarlılığa dayanmaktadır. İnsan yaşamına değer katma açısından büyük bir toplumsal sorumluluk alanı olması nedeniyle, organ bağışı konusundaki farkındalığın artırılmasına yönelik çalışmaların kesintisiz bir şekilde devam etmesi gerektiği gerçeğiyle karşı karşıyayız. Ülkemiz genelinde, organ bağışı oranları hâlâ istenilen seviyelerde değildir. Yanlış inanışlar ve bilgi eksikliği, bu konuda ilerleme kaydedilmesinin önündeki en büyük engellerdir. Bu noktada, bilimsel ve toplumsal iş birliği ile hareket etmek, farkındalık oluşturmak için hepimize büyük sorumluluklar düşmektedir.” dedi.

Rektör Prof. Dr. Recep Bentli konuşmalarına, “Bu konuda Malatya, uluslararası düzeyde örnek teşkil eden bir konuma sahiptir. İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Karaciğer Nakli Enstitüsü karaciğer nakli konusunda Avrupa'da birinci, dünyada ise ikinci sırada yer almaktadır, 2011 yılında kurulan karaciğer nakil enstitüsü özellikle de 2016 yılında kendi müstakil binasında hizmet vermeye başladıktan sonra yıllık 300 civarı karaciğer nakli ilimizde bu merkezde yapılmaya başlanmıştır ve bu başarı, başta Sezai hocamız olmak üzere tüm hocalarımızın yoğun çalışmaları ve İnönü Üniversitesinin sürekli bu alana destek veren üst yönetimleri sayesinde mümkün olmuştur.” ifadelerine yer vererek devam etti.

Sadece Karaciğer nakli konusu değil diğer nakillerde de farkındalığı arttırmak gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Recep Bentli, “Bunun için bekleyen hasta sayılarını bilmek gerekir, Sağlık Bakanlığı'nın Ekim 2024 verilerine göre; ülkemizde 70 bin diyaliz hastası var, bunlardan 25 bin 246 hasta böbrek nakli, 2 bin 650 hasta karaciğer nakli ve bin 477 hasta kalp nakli bekliyor. Bu nedenle az önce de ifade ettiğim gibi farkındalığın arttırılmasına yönelik bu tür paneller ve birçok çalışmanın kesintisiz bir şekilde yapılması gerektiği bu rakamlara baktığımızda önemli bir toplumsal sorumluluğumuzdur. Bugün düzenlenen bu panelin, organ bağışıyla ilgili bilgi eksiklerini gidermeye, toplumsal algıyı güçlendirmeye ve bu önemli meseleye dair yeni bakış açıları kazandırmaya hizmet edeceğine inanıyorum. Panelin gerçekleşmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyor, panelimizin bir nebzede olsa farkındalığı arttırması açısından verimli geçmesini temenni ediyorum.” ifadeleri ile konuşmalarını sonlandırdı.

Malatya Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Serdar Sarıtaş, “Organ Nakli ve Organ Bağışında Türkiye’nin Durumu” başlıklı sunumlarında, organ nakli ve bağışının tanımı, organ naklinde bulunabilecek kişilerin özellikleri, ülkemizde organ bağışının durumu, 2024 yılına ait organ nakli ve organ bekleyen hasta sayılarına yer verdi. “2024 yılında ülkemizdeki çeşitli sağlık kurumlarında 1879 hastanın beyin ölümü bildirilmiş, bunlardan sadece 333 hastanın ailesi beyin ölümü gerçekleşen kişinin organlarının alınmasına izin vermiştir.” ifadelerine yer veren Doç. Dr. Serdar Sarıtaş, “2024 yılı verilerine göre Ülkemizde 2735 canlı vericiden böbrek, 1381 canlı vericiden karaciğer alınmış ve nakledilmiştir. Görüldüğü gibi Ülkemizde en çok canlı vericili organ nakilleri yapılmaktadır. Kadavra verici yetenince bulunamadığı için bu durum uzun yıllardır Ülkemizde böyle devam etmiştir.” dedi. Doç. Dr. Serdar Sarıtaş, ülkemizde 14 kalp nakli merkezi, 2 akciğer merkezi, 76 böbrek nakli merkezi, 53 karaciğer nakli merkezi, 10 pankreas merkezi ve 6 ince bağırsak nakli merkezinin bulunduğunu belirterek sunumlarını sonlandırdı.

İnönü Üniversitesi Karaciğer Nakli Enstitüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Sertaç Usta “Organ Naklinin Dünü, Bugünü, Yarını” başlıklı sunumlarında, deri naklinden bahseden papirüs kağıtlarından başlayarak, modern ilk cilt naklini gerçekleştiren Jacques- Louis Reverdin’e, ilk böbrek naklini gerçekleştiren Dr. Yurii Voronoy’a dair bilgiler verdi. Türkiye’de Karaciğer naklinin tarihsel gelişim süreçlerinin 1988- 1996 yıllarında başladığını, 1997-2001 yıllarında geliştiğini ve 2002 yılı sonrasında yükselme ve yayılma dönemine girdiğini belirten Doç. Dr. Sertaç Usta, organ naklini cerrahi teknik yetersizliğinin, ekipman yetersizliğinin, enfeksiyonların ve immunsupresyondaki gelişmelerin sınırladığını belirtti. Doç. Dr. Sertaç Usta kadavra ve canlı vericili naklin detaylarını anlatarak teknolojinin nakil üzerindeki etkisinden bahsederek sunumlarını sonlandırdı.

İnönü Üniversitesi Karaciğer Nakli Enstitüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Cemalettin Koç, “Organ Nakli İçin Doğru Bilinen Yanlışlar” başlıklı sunumlarında, organ bağışından yararlanacak kişilerin doku uyum oranı, kan grubu, bekleme listesindeki sırası ve aciliyet puanına göre belirlendiğini belirtti. Doç. Dr. Cemalettin Koç, “Bitkisel hayat ya da koma, geri dönüşü olabilen bir durumdur.  Hasta, yoğun bakım şartlarında, kendisi için tıbbın mevcut olan tüm olanakları kullanılarak tedavi edilmeye çalışılır. Organların alınması, sadece beyin ölümü gerçekleştiğinde mümkündür.  Beyin ölümü, tıbben ölüm halidir ve asla geri dönüşü olan bir durum değildir.” ifadelerine yer verdi. Doç. Dr. Cemalettin Koç, “Sanılanın aksine organ bağışı kartı olması yeterli olmuyor. Hayatını kaybeden kişinin organ bağışı yapmış olduğu bilinse de, mutlaka birinci derece yakınlarının da onayı alınıyor. Böyle bir durumda kişinin vasiyeti olarak kabul edildiği için hemen her zaman yakınları da bu isteğe saygı gösteriyor, ancak yine de karşı çıkmaları durumunda organlar alınmıyor.” dedi. Organ bağışının ancak belli yaşlar arasında ve sağlıklı kişiler tarafından yapılabildiğini belirten Doç. Dr. Cemalettin Koç, para karşılığında organ bağışı yapılabildiğini ve kadavra bağışında bulunan ailelere ihtiyaç durumunda Ulusal ve Bölgesel Koordinasyon Merkezlerinin öncelik tanıdığını belirterek sunumlarını sonlandırdı.

Malatya Turgut Özal Üniversitesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Ahmet Selim Özkan, “Beyin Ölümü” başlıklı sunumlarında beyin ölümüne dair genel bilgilere yer verdi. Beyin ölümü ve kadavradan organ nakli konusundaki ilk resmi belgenin, 29/05/1979 tarihinde yayınlananmış olan, “Organ ve Doku Alınması, Aşılanması ve Nakli Hakkındaki 2238 nolu kanun” olduğunu dile getiren Doç. Dr. Ahmet Selim Özkan, “Beyin ölümünün üç temel klinik muayene bulgusunun (koma, beyi sapı reflekslerinin kaybı, apne testi) değerlendirilmesine başlanması için en az 24 saat beklenmeli ve muayene bulguları serebral kan dolaşımını değerlendiren testler ile desteklenmelidir. Beyin ölümü 3 temel bulgusu derin koma durumu, beyin sapı arefleksisi ve pozitif apne testidir. Ağrılı uyarana karşı spinal refleksler ve otomatizmalar dışında yanıt alınmamalıdır.” dedi. Doç. Dr. Ahmet Selim Özkan, beyin ölümündeki temel bulgular, Apne testi, organ bağışına dinlerin yaklaşımı ve organ bağışı ve çocuklar başlıkları hakkında bilgilere yer vererek sunumlarını sonlandırdı.

İnönü Üniversitesi Karaciğer Nakli Enstitüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Volkan İnce “Organ Nakli İçin Çözüm: Banu Bedestenci Sönmez Karaciğer Çapraz Nakil Sistemi” başlıklı sunumlarında çapraz karaciğer naklinin tanımından başlayarak, uyumlu karaciğer nakli, uyumsuz karaciğer nakli, çapraz karaciğer nakli süreçlerini aktardı.  Prof. Dr. Volkan İnce, çapraz karaciğer naklinin dünyadaki durumu ve Malatya deneyimi ve çoklu çapraz karaciğer nakillerinin neden sadece Malatya’da yapılabildiğini açıkladı. Son olarak Banu Bedestenci Sönmez’in kim olduğunu ve alanda neden önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Volkan İnce, sunumlarını sonlandırdı. 

İnönü Üniversitesi Karaciğer Nakli Enstitüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Fatih Özdemir “Canlı Vericilerin Karaciğer Nakli Donör Riskleri” başlıklı sunumlarında canlı vericilerde donör hepatektomi, canlı verici hepatektomi ameliyatı sonrası süreçleri, komplikasyon gelişimiyle ilgili risk faktörleri ve ideal donör gibi konulara yer verdi. Prof. Dr. Fatih Özdemir, ideal donörlerin 20-50 yaş arası, alıcıyla aynı kan grubunda, karaciğer yağlanması olmayan, vücut kitle indeksi 30 un altında, remnant karaciğer hacmi %35 in üzerinde olan, sağlıklı, bilinen kronik hastalığı olmayan, psikososyal olarak gönüllü, aydınlatılmış onamı alınan ve radyolojik değerlendirmede kompleks vasküler ve biliyer anatomiye sahip olmaması gerektiğini belirtti. Prof. Dr. Fatih Özdemir donör hepatektomi sonrası komplikasyonlar, kanama, postoperatif Karaciğer yetmezliği ve vasküler ve biliyer komplikasyonlara yer vererek sunumlarını sonlandırdı.

Uzm. Hem. Ayşe Arıcı “Organ Nakli Ameliyathane Yönetim Süreci” başlıklı konuşmalarında ameliyat kavramının tanımından başlayarak ameliyat süreçlerinde kullanılan odalar ve hazırlık aşamalarını aktararak sunumlarına başladı. Karaciğer donör hastalarının ameliyata alınması sürecine dair ameliyat listesini paylaşan Uzm. Hem. Ayşe Arıcı, anestezi onam formu, hemşirelerin steril yıkanıp giyinmesi, hemşire masa hazırlığı, entübasyon ve ısıtma, hastanın boyanması ve örtülmesi, alet masalarının yerleştirilmesi ve cihaz bağlantılarının kurulması ve donöre organ naklinin gerçekleştirilmesi süreçlerini görsellerle dinleyicilere açıkladı.

Organ Nakli ve Bağışı Farkındalık Paneli, Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Bentli’nin panel katılımcılarına teşekkür belgelerini takdimi ile sona erdi.