Meclis’te Araştırma için Vatandaşın Ölmesi Mi Gerekiyor?

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır; TBMM Genel Kurul'unda yaptığı konuşmada 15 vatandaşın hayatını kaybetmesine neden olan Diyarbakır ve Mardin'de yaşanan yangın faciasına değindi. Facianın başka bir boyutuna değinmek istediğini söyleyen CHP'li Başarır; şunları dile getirdi:

‘Diyarbakır'da iki tane köyde yangın çıktıktan sonra Mardin’de Keleke köyüne doğru yangın gelirken oradaki yurttaşlar yangına doğru koşuyor; buğday tarlalarını, hayvanlarını korumak için yanıyorlar çünkü o insanların 3 dönüm tarlası var, 2 tane koyunu var, 1 tane ineği var; ya açlıktan ölecekler ya yangından ölecekler ve yangından ölüyor o insanlar ama bu drama burada konuşan hiçbir Diyarbakır milletvekili, Mardin milletvekili değinmiyor” dedi.

‘ELEKTRİK DAĞITIM ŞİRKETLERİNİN ÖZELLEŞTİRİLMESİ YANGINLARIN BİRİNCİ SEBEBİDİR’

Tüm milletvekillerinin Diyarbakır'a, Mardin’e, Siirt'e Şırnak’a gitmesi gerektiğini dile getiren Başarır, “Gerçekten bir felaket var, insanlar büyük sıkıntılar içerisinde ve hâlâ haklılar çünkü orası afet bölgesi ilan edilmedi. Şimdi, sebeplerini konuşmuyoruz, neyi konuşuyoruz? “Helikopter geldi mi, itfaiye geldi mi? Bakın, şunu söyleyeyim: Yangınların sebebi Muğla’da da Antalya’da da Diyarbakır'da da aynı. “DEDAŞ” diye elektrik şirketine vermişsiniz elektrik dağıtım işlerini; fatura ödenmezse anında elektrik kesilir, en küçük hatada cezalar kesilir, elektrik kablo bakımları yapılmaz. Bu şirketlerin, dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesi bu yangınların birinci sebebidir” diye konuştu.

CHP’li Başarır sözlerini şöyle tamamladı:

“Diyarbakır'da kurumları, belediyeleri, baroları dolaştıktan sonra Diyarbakır Belediye Başkanı bir şey söyledi, dedi ki: “Sekiz yıl kayyum yönetti, maalesef ki kayyum bir tek itfaiye yatırımı yapmadığı gibi itfaiye daire başkanlığının bütçesinden 8 milyonu da başka daire başkanlıklarına aktardı. Yahu, burada bir kişi sorumluluk almıyor. Bence olayı bir bütün olarak değerlendirelim. Komisyon kurulması olumlu ama neden bu kadar gecikti onu da ülkemin takdirine bırakıyorum.”