Modern yaşamın getirdiği dezavantaj: Postür bozukluğu
Postür bozukluğunu önlemede en önemli adımlardan birinin günlük aktivitelerde duruş bilincini artırmak olduğunu dile getiren Op. Dr. Kemal Paksoy, “Eğer doğru bir şekilde postürümüzü koruyamazsak en sık karşılaşılan omurga bozukluğu kamburluk olarak karşımıza çıkar.” uyarısında bulundu.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Kemal Paksoy, günümüzde en sık karşılaşılan sorunlardan biri olan postür bozukluğu hakkında bilgi verdi.
Her yaş gurubunda postür bozukluğu görülebiliyor
Postür bozukluğunun, vücudun doğru duruş pozisyonunu kaybetmesi sonucunda oluşan bir durum olduğunu hatırlatan Op. Dr. Kemal Paksoy, “Bu, omurgada, kaslarda ve eklemlerde aşırı strese neden olabilir ve zamanla ağrıya, hareket kısıtlılığına ve diğer sağlık sorunlarına yol açabilir.” dedi.
Postür bozukluklarının genellikle modern yaşam tarzı, uzun süre oturma, yanlış oturma pozisyonları, zayıf kas yapısı ve fiziksel aktivite eksikliğinden kaynaklandığını ifade eden Op. Dr. Kemal Paksoy, belirtilerin ise sırt, boyun ve bel ağrısı, kaslarda sertlik ve gerginlik, yorgunluk, eklemlerde ağrı ve sertlik, omurga eğrilikleri ve baş ağrısı şeklinde görülebildiğine dikkat çekti.
Op. Dr. Kemal Paksoy ayrıca postür bozukluğunun doğru duruşa ve omurganın ergonomik yapısına önem gösterilmeyen her yaş gurubunda görüldüğü gibi özellikle çocuklarda daha sık görülebildiğini vurguladı.
Postür doğal eğriliğinde olmalı…
Doğru postürün, vücudun her bölgesinin dengeli bir şekilde hizalanmasını ve kasların minimum stres altında olmasını sağladığını dile getiren Op. Dr. Kemal Paksoy, “İyi bir postür, hem otururken hem de ayakta dururken önemlidir.” dedi.
Ayakta doğru postür nasıl olması gerektiğine değinen Op. Dr. Kemal Paksoy, “Baş dik olup, çene yere paralel hale gelmeli. Omuzları geride ve rahat olmalı, göğüs hafifçe öne doğru çıkartılmalı. Karın kasları hafifçe sıkılı olup bel desteklenmeli ve pelvis nötr bir pozisyonda tutulmalı. Omurga doğal eğriliğinde olmalı, ne çok içe ne de çok dışa kavisli bir pozisyonda tutulmalı.” şeklinde konuştu.
Yatarken de postürü korumak gerekli…
Otururken başın dik tutulması gerektiğine dikkat çeken Op. Dr. Kemal Paksoy, “Bilgisayar kullanırken ekranın göz hizasında olmasına dikkat edilmeli. Omuzlar ve sırt kısmı rahat ve geride tutup, öne doğru kambur durmaktan kaçınılmalı. Sırt bölgesi sandalyenin sırtlığına yaslanılmalı ve bel desteklenmeli. Kalça sandalyeye tamamen yerleştirilmeli, sırtın alt kısmı ve sandalyenin arasında boşluk kalmamalı. Dizler 90 derece açıda bükülü olmalı ve ayaklar yere düz basmalı.” dedi.
Yatarken de postürün doğru tutulması gerektiğini vurgulayan Op. Dr. Kemal Paksoy, şöyle devam etti:
“Sırt üstü yatarken, boynu desteklemek için uygun bir yastık kullanılmalı ve bel boşluğu doldurularak bir destek yerleştirilmeli. Yan yatarken, dizler hafifçe bükülmeli ve bacaklar arasına yastık konulmalı. Bu, omurganın doğal eğrisini korumaya yardımcı olur. Yüz üstü yatmak genellikle önerilmez, ancak bu şekilde uyumak zorundaysanız, başınızın altına düşük profilli bir yastık koyup ve pelvis altına bir yastık yerleştirerek omurga üzerindeki baskı azaltılmalı.”
Postür bozukluğu kamburluğa gidebilir…
Postür bozukluğunu önlemede en önemli adımlardan birinin günlük aktivitelerde duruş bilincini artırmak olduğunu söyleyen Op. Dr. Kemal Paksoy, “Doğru oturma, ayakta durma ve yürüme pozisyonlarına dikkat edilmeli.” uyarısını yineledi.
Eğer doğru bir şekilde postürümüzü koruyamazsak en sık karşılaşılan omurga bozukluğunun kamburluk olduğuna vurgu yapan Op. Dr. Kemal Paksoy, sözlerini şöyle tamamladı:
“Kamburluk, sırtın üst kısmının aşırı derecede öne eğilmesi durumudur. Aynı zamanda bel kısmında lordoz artışına bağlı olarak belde normalden fazla içe kavis oluşur. Diğer önemli bir bozukluk skolyozdur. Omurganın ‘s’ ya da ‘c’ şekli eğriliğidir. Uzun süreli postür bozukluğu omuzların öne ve aşağıya doğru düşmesine sebep olabilir.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı