İlahiyat Fakültesi Zahit Aksu Konferans Salonu’nda düzenlenen programa, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Kubat, öğretim üyeleri Prof. Dr. Cemil Oruç, Prof. Dr. Hamdi Onay, Doç. Dr. Abdulkadir Kıyak, Doç. Dr. Harun Bekiroğlu, Fakülte Sekreteri Selim Toman ve öğrenciler katıldı.

Konferans, Prof. Dr. Hammet Arslan’ın kısa özgeçmişinin aktarılmasıyla başladı. Çalışmalarının ağırlıklı olarak Hindistan ve çevresinde gerçekleştiğini vurgulayan Prof. Dr. Hammet Arslan, bu durumun araştırmalarının bölgeye uygunluğunu anlama fırsatı sağladığını ifade etti. Arslan, teorik çalışmalarının gerçek hayatta ne ölçüde geçerli olduğunu gözlemleme imkânı bulduğunu da ekledi. Arslan, devletler tarihine bakıldığında Hint kültürünün yalnızca Hindistan ile sınırlı olmadığını, 1947’ye kadar Hindistan, Pakistan ve Bangladeş’in ayrı bir devlet yapısına sahip olmadığını vurgulayarak İran’dan Endonezya’ya kadar uzanan bu alanın Müslümanlar için oldukça tanıdık olduğunu ifade etti.

Programın devamında Hint felsefesinin veya düşüncesinin temeliyle ilgili bilgi veren Prof. Dr. Arslan, şunları söyledi: “Aslında bu, hakikati algılama konusunda karşılaştığımız bir durum. Basit bir örnekle ifade edecek olursak, bir köy evine gittiğinizi düşünün; iki katlı bir ev ve herkes oturuyor. İkinci katta, sizi birinci kattan alt kat için bir şey almaya gönderiyorlar. Hem de akşam karanlığında. Yerde bir ip var ve biz onu doğal olarak yılan zannederiz. Bu, her insanın zihninde olabilecek bir durumdur. Dolayısıyla, önyargılarımız, yanlış düşüncelerimiz ve zihnimize daha önce yerleşmiş korkular, gerçeği algılamamızı etkilememelidir. Eğer hakikate ulaşmak istiyorsak, cehaleti yok etmemiz gerekiyor.”

Ardından Hindistan’a ve M.Ö. yıllara değinen Arslan, Bhagavad Gita'nın dünyada en çok dile çevrilen Hint kutsal metinlerinden biri ve yoga ile ilgili en önemli eser olarak kabul edildiğini belirtti. Arslan, ayrıca, bu metnin “zihindeki düşüncelerin sona ermesi” anlamına geldiğini vurguladı.

Prof. Dr. Hammet Arslan, Hinduizm’de yoga kavramının anlaşılması için inanç esaslarına yönelik bir yaklaşım geliştirilmesi gerektiğinin altını çizerek “Karma, tenasül (reenkarnasyon) ve nirvana Hint felsefesinin temel unsurlarıdır. Kurtuluşa ulaşmak için belirli ritüeller ve uygulamalar vardır. Bunlardan biri de yogadır. Yoga, zihni sabitleme ve aydınlanma sürecinde gelişim sağlama amacı güden bir uygulamadır. Ayrıca bedeni, zihni, duyguları ve ruhsal durumu denge altında tutmayı hedefler.” dedi.

Soru-cevap bölümünün ardından konferans sona erdi.

Haber: Murat Yaban-Eda Sis