'11 Deprem ilinde 300 bin kişi kanser riski altında'

Deprem sonrası ortaya çıkan moloz yığınlarının halk sağlığına tehdit oluşturduğuna dikkat çeken Başkan Tutdere, “11 ildeki yıkımla birlikte çevreye yayılan asbest nedeniyle, önümüzdeki 10 yıl içinde 300 bin ila 400 bin kişinin kansere yakalanma riski var” dedi.

“6 Şubat Depremi, 11 Eylül'den 100 Kat Daha Büyük Bir Tehlike”

Oturumda konuşan Başkan Tutdere, 6 Şubat depremlerinin ardından, bölgedeki yıkılan binalardan çevreye yayılan asbest miktarının İkiz Kuleler saldırısından 100 kat daha fazla olduğunu belirtti. Başkan Tutdere, "11 Eylül saldırılarının ardından ABD, yıkılan binaların çevreye yaydığı asbest miktarını analiz etmiş ve bu bölgedeki kanser vakalarını hesaplamıştı. Aynı yöntemi biz de 6 Şubat depremleri için uyguladık. Depremin ardından ortaya çıkan 350 milyon ton moloz ve enkazın ciddi bir kısmının asbest içerdiğini belirledik" ifadelerini kullandı.

Asbestin akciğer kanseri ve karın zarı kanseri gibi ölümcül hastalıklara yol açtığını vurgulayan Tutdere, "Depremden etkilenen illerde, özellikle Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş gibi bölgelerde asbest kaynaklı kanser vakalarının ciddi oranda artmasını bekliyoruz. Bu nedenle en az 300 bin ila 400 bin kişinin kansere yakalanma riski var” dedi.

“50 Bin Kişi Depremde Öldü, Ama Asbest Yüzünden Daha Fazla Kayıp Yaşanacak”

Başkan Tutdere, 6 Şubat depreminde 50 binden fazla vatandaşın yaşamını yitirdiğini, ancak asbest kaynaklı sağlık sorunlarının çok daha fazla kişiyi etkileyeceğini belirterek şunları söyledi:

“Depremde, resmi rakamlara göre 50 binden fazla insanımızı kaybettik. Bu rakamların her biri birer insan, birer umut ve bu toprakların değerli insan kaynağıydı. Ancak asbestin neden olacağı sağlık sorunları, hem insan kaynağı hem de ekonomi açısından çok daha büyük ve uzun vadeli bir tehdit anlamına geliyor.”

Başkan Tutdere, bu süreçte atık yönetiminin hayati önem taşıdığını belirterek, molozların uygun şekilde bertaraf edilmemesinin ileride daha büyük çevresel felaketlere yol açabileceğini ifade etti.

“130 Milyon Ton Enkaz Doğru Yönetilemezse Çevre Felaketi Yaşanabilir”

Deprem bölgesinde devasa moloz yığınları oluştuğunu ifade eden Başkan Tutdere, “Adıyaman'da 20 milyon ton, 11 il genelinde ise yaklaşık 130 milyon ton atık oluştu. Ancak bazı çalışmalara göre bu miktarın 350 ila 580 milyon ton arasında olduğu öngörülüyor” dedi. Bu atıkların kontrolsüz bir şekilde çevreye bırakılması halinde hem çevresel hem de sağlık sorunlarının ortaya çıkacağını belirten Başkan Tutdere, “Bu devasa atıkların doğru yönetilememesi, çok ciddi çevresel ve sağlık sorunlarını beraberinde getirebilir. Doğru atık yönetimiyle, ekonomiye kazandırılabilecek önemli bir potansiyel de var” diye konuştu.

"Belediyeler Bu Yükü Kaldıramaz, Çevre Bakanlığı ve TBB Devreye Girmeli"

Başkan Tutdere, atık yönetiminin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın sorumluluğunda olduğunu hatırlatarak, belediyelerin bu kadar büyük bir yükü tek başına kaldırmasının mümkün olmadığını söyledi. Tutdere, “Belediyeler olarak bu enkaz yığınıyla mücadele etmeye çalışıyoruz. Ancak bu süreçte maliyetler çok yüksek. Atık yönetimi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın sorumluluğunda, ama biz de üzerimize düşen her şeyi yapıyoruz. Ancak bu yük, belediyelerin kaldırabileceği bir yük değil” diyerek Bakanlık ve Türkiye Belediyeler Birliği (TBB)'ne çağrıda bulundu.

“Türkiye Afet Risk Planına göre, enkazların yıkılması ve molozların kaldırılması Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın uhdesindedir. Ama biz bu konuda üzerimize düşeni yapıyoruz. Halkımızın hayatını tehlikeye atan bu atıkların toplanması için gereken işlemleri yürütüyoruz. Ancak moloz miktarının büyüklüğüyle mücadele etmekte zorlanıyoruz. Bu konuda Türkiye Belediyeler Birliği ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan destek bekliyoruz” dedi.

"TBB ve Bakanlık Destek Vermeli"

Tutdere, atıkların geri dönüştürülerek ekonomiye kazandırılmasının önemine de vurgu yaptı. “Atıkların çevreye yayılmadan toplanması, ayrıştırılması ve geri dönüşüme kazandırılması için kapsamlı bir sistem kurulmalı” diyen Tutdere, bu konuda belediyelerle birlikte Türkiye Belediyeler Birliği ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ortak bir çalışma yürütmesi gerektiğini ifade etti.

Oturuma Yoğun Katılım

Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere'nin konuşmacı olarak katıldığı "Afet Atıklarının Yönetimi" başlıklı oturumda, Hatay Büyükşehir Belediyesi’nden Ceren Yavuzyılmaz, İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği’nden Dr. Baran Bozoğlu ve Çevre Mühendisleri Odası’ndan Ali Güner de görüşlerini paylaştı.

Yetkililer, afet sonrası atık yönetiminin bölge halkının sağlığı ve çevrenin korunması açısından ne kadar önemli olduğunu vurgularken, atıkların doğru şekilde bertaraf edilmemesi halinde sağlık sorunlarının uzun vadede daha büyük bir krize dönüşebileceği konusunda hemfikir oldular.

Asbest Nedir? Neden Tehlikelidir?

Asbest, inşaat sektöründe 2010 öncesi binalarda sıkça kullanılan, ancak solunması halinde kanserojen etki yapan bir maddedir. Akciğer kanseri, karın zarı kanseri ve çeşitli solunum yolu hastalıklarına yol açan asbest, özellikle binaların yıkımı sırasında çevreye yayılır. Bu nedenle, depremin ardından yıkılan binaların molozları toplanırken, çevredeki insanların asbeste maruz kalma riski oldukça yüksektir.

Ne Yapılmalı?

Başkan Tutdere'nin çağrısıyla gündeme gelen asbest sorunu, hem çevresel hem de sağlık açısından büyük bir tehdit oluşturuyor. Uzmanlar, asbest içeren molozların taşınması sırasında tozun çevreye yayılmasını önleyecek tedbirlerin alınması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, bu atıkların bertaraf edilmesi sürecinde koruyucu ekipman kullanılması ve çalışanların eğitilmesi gerekiyor.

Kaynak : PHA