Öngörebilmek mümkün değil!

Korona virüs salgınının Mayıs sonunda bitermi? sorusuna "Salgının bu evresinde en öngöremeyeceğimiz şey ne zaman biteceği."yanıtını veren  Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Esin Şenol, Habertürk TV'de Didem Arslan Yılmaz'ın hazırlayıp sunduğu Türkiye'nin Nabzı programında hayatın Mayıs sonu gibi normale dönebilir mi sorusuna şöyle yanıt verdi.  RESMİN BÜTÜNÜNÜ GÖRMEK ZORUNDAYIZ Prof.Dr. Esin Şenol, "Salgının bu evresinde en öngöremeyeceğimiz şey ne zaman biteceği. Başka ülkelerde neler yaşandığına baktığımız ve dönüp bizdeki hikayeye baktığımız var, bazı duraklamalar olsa da burdan çıkışı öngöremeyeceğimiz açık bir şekilde ortaya çıkmış olur. Sayılara odaklanmaktan çok, eğride artış hızıyla önümüzü görebilmemiz gerekir. Toplumsal yayılımın bu noktada, sosyal ekonomik hayatı açmaya niyetlendiysek testleri yayarak resmin bütününü görmek zorundayız. " SÜRECİ VİRÜS BELİRLEYECEK Sağlık çalışanlarının şimdiye kadar 80 bin vakanın tedavisinde başarılı olduğunu ifade eden Prof.Dr.Şenol sözlerini şöyle sürdürdü; "Ama hala salgının başındayız. Çıkış noktasının o kadar erken olamayacağını düşünenlerdenim. Ben burada öngörü modellerinin tutmadığını hatırlatmak isterim. Öngörebilmek mümkün değil. Hangi hızla artıyor onu anlamaya çalışılmalı. Ve aslında anlamaya çalıştğımız bu rakamların bana söylemesini istediğim şey şu, virüs nerede yoğun bunları anlatmıyor rakamlar. Bu nedenle  Mayıs sonu demeyi naif bulurum. Süreci virüs belirleyecek. Gerçekçi olmak yapabileceğimiz en iyi şey. Çünkü Singapur gibi eğriyle baş etmiş bir ülke 2. Dalganın başına yaşıyor. O yüzden erken ve yalancı alarmlar dediğimiz iyimserlikler, hepimiz iyi şeyler duymak istiyoruz. Sosyal hayatı, ekonomik hayatı dondurduk. Ama gerçekçi olmazsak bu süreçten alacağımız hasar yüksek olur."  SONA KALAN İPİ GÖĞÜSLER Virüs salgınıyla mücadeleyi bir maratona benzeten Prof.Dr. Esin "Bu öyle bir maraton ki sona kalan ipi göğüsleyecek. Lütfen sona kalmaya çalışın. Siz sona kaldıkça biz size daha fazla şeyle yaklaşacağız. Onun için kendinizi koruyun. Tabi ki çok stres olmadan. İnsanların kapının önüne inip tek başına yürüyüş yapmalarının hiçbir zararı yok. İnsanın bulunduğu yerlere girmemeleri lazım." diye konuştu. EV İÇİ BULAŞ ÇOK YOĞUN Yapılan çalışmalara göre corona virüsün en fazla hastanelerde ve evlerde bulaştığına dikkat çeken Prof.Esin "Bulaşın en korkunç ortamı ev içi. Siz aynı evi paylaştığınızda çok büyük riskiniz var. İnsan insana iki kişi birarada durmayın. Güneşi alın, yürüşünüzü tek başınıza yapın. O çıkışların çok büyük faydası var.  Toptan baskılama deme nedenimiz, bütün herkesin fotoğrafını çekelim de öyle önlemler alalım. Ev içi bulaş çok yoğun. 70 kişilik bir iş yerine girip çıkan bir genç bireyin evinizde olması en büyük bulaşma riski. Bulaşma en çok hasstaneler ve eviçinde oluyor. Türkiyede nüfusun yaşadığı evler belli. Havalandırmanın çok önemli olduğunu söylemeliyim. En basit önlemler işimize en çok yarayacak olanlar Elinizi su ve sabunla yıkamak, havalandırma"